Kantarı koyacak başka yer mi yok?
İzmir Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetimi Daire Başkanlığı’nın Bornova Şeytanderesi’nde açtığı hafriyat döküm sahasında gitmeden önce kantara girmek için Evka-4’deki kantar tesisine gelen hafriyat kamyonlarının 128/18 Sokak’ta uzun kuyruklar oluşturması üzerine, okul giriş çıkışlarının başta olmak üzere, gün içinde bu sokaktaki tüm firmalara büyük sıkıntı yaşattıkları iletildi. Firmalar ve 4 okulun yöneticileri, özellikle öğle tatili ile sabah saat 10.00 ve akşam saat 16.00’da kantar görevlilerinin verdiği çay molaları yüzünden harfiyat kamyonlarının birikmesinin üzücü bir olaya neden olacağından korktuklarını söylüyorlar.
‘İmza topladık’
Bölgedeki üç özel ve bir devlet okulu ile firmaların yetkilileri yaşadıkları olumsuzlukları bakın nasıl dile getiriyorlar: “Kantar için sokağa gelen kamyonlar sokağı kapatıyorlar. Yağmurlu günlerde ise kamyonların teker ve kasalarından dökülen çamur molozlar tüm sokağı yürünemez hale getiriyor. Kamyonların yarattığı yoğunluk ve sokağın trafik yükünün dışında, gürültü ve kirlilik ise anlatılacak gibi değil. Kantar çalışanları tam okul çıkış saatinde çay molası veriyor ve kamyon kuyrukları okul önünden sanayi içine kadar uzanıyor. Çocuklarını okuldan almaya gelen veliler, özellikle kadın şoförler hem yoğunluktan hem de yolların çamurundan zor anlar yaşıyorlar. Hele hele çocuklar için de okul çıkışı kamyon yoğunluğu yüzünden büyük tehlike oluşturuyor. Korkuyoruz. Başta okullar ve bir yemek tesisinin de bulunduğu bir bölgeye kantar kurulması yanlıştı. Kuru havalarda toz toprak sebebiyle yemek firması sürekli ceza aldı. Biz bu durumdan şikayetçiyiz. İmza toplayarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Atık Birimi’ne ilettik, kantarın buradan kaldırılmasını istiyoruz.”
‘Koyunlarımı zehirlediler’
Yaşanan bu olay ve sözler Aydın Koçarlı’da çobanlık yapan Aşkın Karayiğit’e ait. 25 koyununun zehirli incir yedirilerek telef edildiği iddia eden Karayiğit, bu hainliği yapanların bulunması için gazetemizde yer vermemizi istedi ve başından geçenleri şöyle dile getirdi: “20 yıldır çobanlık yapıyorum, böyle bir şey ilk defa başımıza geliyor. Koyunlarımı otlatmak için her zaman olduğu gibi Büyükdere Mahallesi yakınındaki ovaya gittim. Bir süre sonra koyunların rahatsızlandığını gördüm ve sürüyü tarladan çıkardım. Koyunlarım tek tek öldü. Olayı hemen ilçemiz jandarma ekiplerine ilettim. 5 ay öncede otlatma yaptığım yerde zehirli incir bulup jandarmaya bildirmiştim. Bazen koyun otlatmaya çocuklarımız da gidiyor. Bu incirleri çocuklarımız da yiyebilirdi. Bu yapılan insanlık dışı bir şey. Bunu yapan insan olamaz. Sorumluların bulunarak bir an önce cezalandırılmasını istiyorum.”
Sokaklarımız dere cadde nehir oluyor
BUCA Menderes Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar yağışlı günlerde evlerinden çıkamadıklarını söylüyor ve başlıkta verdiğimiz sözlerin nedenini şöyle dile getiriyorlar:
“Mahallemiz Evka-1’in alt kesimlerinde bir yerleşim alanı. Kuru havalarda hiçbir sorun yaşamıyoruz. Ancak yağmurlu günlerde mahallemizdeki 146/1, 144, 146, 147, 118 ve bağlantılı bütün sokaklar dere gibi oluyor. Çünkü, Evka-1’deki tüm yağmur suları kanalların yetersizliği ve tıkalı olması yüzünden Erdem Caddesi’ne geliyor ve caddeyi nehire çeviriyor. Hem de 5-10 dakika yağmur yağsın yetiyor ve biz bunu hep yaşıyoruz.
Yetkililere soruyoruz; bu olumsuzluk nereye kadar ve biz bu çileyi daha ne kadar çekeceğiz? Büyükşehir Belediyesi’nin ve İZSU’nun Evka-1’e geniş kanallar açarak bizi bu çileden kurtarmasını istiyoruz.”