İçişleri Bakanlığı, 372/10 Sokağı incelemeye aldırdı

25 Haziran 2010 günü “Bornova Anadolu Evleri sakinleri soruyor: Daha ne kadar korku içinde yaşayacağız?” ve 28 Haziran 2010 günü de semt sakinlerinden Vehbi Özkanlı’nın önerisini, “Kaza can almadan önlemi alınmalı” başlıklarıyla dile getirmiştik. Yazılarımızda Bornova Kazım Dirik Mahallesi Anadolu Evleri 372/10 ve 372/2 sokaklarda yaşanan trafik kazaları sayısının 4 ayda 50’nin üzerinde olduğunu belirterek kent yöneticilerinin önlem almalarını istemiştik. Tabii kentimizi yönetenlerin çok daha önemli işleri olduğu için bugüne kadar tek satır yanıt alamadık. İşin üzücü yanı hiçbir önlem alınmamış olması.
Servis araçları, TIR ve kamyonlar ile özellikle ürün dağıtımı yapan araç sürücüleri 372/10 sokağı çift yönlü kullanarak son süratle geçiyor, Ara sokaklara geldiklerinde bile süratlerini kesmiyorlardı. Özellikle hafta sonları yaşanan trafik rezaletini yazsak bu sayfanın tamamı yetmez. Semt sakinleri, sabahları ve akşamları binalarından çıkıp karşı komşularına gidemiyor, evlerinin kenarındaki araçlarını çalıştırıp yola koyulamıyorlar.
Çünkü, 8 metrelik 372/10 Sokak trafiğe hem gidiş hem de geliş olarak hizmet (!) ediyor. Sürücüler, trafik lambalı kavşaklar yerine korsan geçişlerle bu sokakları kullanıyor.
Semt sakinlerinin araç altında kalma korkusu ve endişesi bir yana, korna ve fren sesleri, kalkan toz ve toprak ise işin diğer rezil görüntüleri.

‘Bunlar zengin’ iddiası
Anadolu Evleri’nin bulunduğu sokaklarda 5 aydır yaşanan trafik terörüne sadece İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Daire Başkanlığı el attı. Bakanlık, 24 Haziran 2010 tarihli bir yazı ile (üstte) İzmir Valiliği‘ne bu konunun incelenerek hem bakanlığa hem de 372/10 Sokak sakinlerinden Vehbi Özkanlı’ya bilgi verilmesini istedi. İlginç olan ise İzmirli yöneticilerden halen ‘tık’ çıkmadı. Herhangi bir eylem de yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin uzmanları bu konu ile ilgili ne demişler, dersiniz? “Burası zenginlerin oturduğu bir yer, yapılacak birşey yok.” Yorumu siz okurlarımıza bırakıyorum.

BUNLAR, İZMİRLİ OLAMAZ

Sokakta karşılaştığım iki İzmirli’den biri, başlıyor dertlerini dökmeye. En çok da, “İzmir Türkiye’nin en pis ve en düzensiz kenti durumuna geldi” diye söze başlanıyor.
Arkasından da sıralanıyor:
Çukur ve engebelerle dolu cadde ve sokaklar...
Ürün ve araçlarla işgal edilmiş kaldırım ve yollar...
İşporta tezgahları ve el arabalı seyyar satıcılar...
Kural tanımayan dolmuş ve minibüsçüler...
Kavşak köşelerini ve en işlek yolları tutan taksiciler...
Gece yarılarına kadar süren sokak düğünleri...
Korna yasağına uymayan magandalar...
Genel tuvaletlerin azlığı yüzünden kuytu köşeleri WC gibi kullananlar...
Trafik kurallarına uymayan trafik canavarları...
Yedikleri içtikleri ürünlerin ambalaj ve kutularını sokaklara atanlar ve daha neler neler...
Bu iki fotoğrafı genç gazeteci arkadaşımız çekti. İzmir’e hiç yakışıyor mu?

Hisarönü Camii ne zaman tamamlanacak?
Geçen hafta “Hisarönü’ne gelen turistlere rezil oluyoruz. Bu çirkinlikler ne zaman bitecek?” başlıklı bir yazı yazarak kent yöneticilerinin dikkatine sunmuştuk. Okurlarımızdan Sezgin Kiremitçi, bu civarda konuşlanan seyyar satıcı ve işportacılardan dert yandı.
Seyyar satıcı ve işportacıların yarattığı gürültü kirliliğinin çarşıya gelen turistleri rahatsız ettiğini belirten Kiremitçi, “Özellikle mesai saatleri sonrası onlarca işportacı ve seyyar satıcı Hisarönü çevresi ile Fevzipaşa Bulvarı’nı işgal ediyorlar” diye konuştu.

15 aydır restorasyon var
Çarşı esnafından bir okurumuz da, “Esas ayıp ve çirkinlik 500 yıllık Hisarönü Camii’nin şu anki durumudur. 15 aydır restorasyon çalışmaları tamamlanamadı. ‘Para yok müteahhit bekliyor’ diyorlar. Turizm mevsiminin en hareketli olduğu şu günlerde her gün yüzlerce turist Hisarönü Camii’nin fotoğrafını çekmek için geliyor ve çekemeden dönüyor. Ayrıca cuma namazını Hisarönü Camii’nde kılmak için gerek yurt dışından, gerekse yurt içinden gelenler çarşıda alışveriş yapıyorlardı. 15 aydır çarşı esnafı olarak bundan mahrum edildik. Kandillerde bu cami dolup taşıyordu. Ramazan ayı da yaklaştı. Anıtlar Kurulu ile Vakıflar İl Müdürlüğü ne gerekiyorsa yapsınlar da cami bir an önce ibadete açılsın” diye dert yandı.

Trafik lambası gereksiz yerde
İZMİR Torbalı arasında ürün dağıtımı yapan ve her gün iki kez bu yoldan gidip geldiğini belirten okurumuz, “Kuşçuburun’un tam ortasında yayalar için konulan trafik lambaları kadar yersiz ışık İzmir’in hiçbir yerinde yok. Çünkü, İzmir’e gidişte ve İzmir’den dönüşte yayaların geçmesi için yanan bu lambaların bulunduğu yaya geçitinden kimse geçmiyor. Bu trafik ışıkları kime hizmet ediyor?” diyor.

1755 Sokak’ta seyyar isyanı
KARŞIYAKA Nergis’ten arayan Gürdeniz Gönül, “1775 Sokak, sokak değil aslında bir cadde. İşyeri sahipleri olarak bu sokağı seyyar satıcılara bırakalım. Şikayetimizi belediyeye defalarca ilettik, sonuç alamadık. Sokağımızdaki işgal sabahtan başlıyor ve geç saatlerine kadar sürüyor.Böyle giderse haksız rekabet yüzünden işyerlerimizi kapatacağız” diyor.

SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555 253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca elektronik posta adresime iletebilirsiniz.