Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı diye övündüğümüz İzmir’de yüksek puanlarla yerleştirilen 90 Anadolu lisesi öğrencisi 33 gündür elektriksiz ve telefonsuz bir binada eğitim görüyor. Şaşırmayın ve sakın ‘Olur mu böyle bir şey?’ demeyin! Burası Türkiye ve üzücü olan da İzmir gibi çağdaş bir kent. Okullar eğitim ve öğretim yılına başlayalı 33 gün oldu ama bu okuldaki elektrikli ve elektronik hiçbir cihaz çalıştırılamıyor. Üstelik bu okul, İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Seyrek beldesinde 1100 konutlu “Villakent Bahçelievler”e 350 metre uzaklıkta. 18 derslikli, 360 öğrenci ve 40-50 öğretmen kapasiteli okulun ısınması da katı yakacaklı kalorifer kazanı ile yapılacak. Tabii elektriği bağlanırsa. Bu okulun adı Seyrek Villakent Anadolu Lisesi.
Öğrencilerde hayal kırıklığı
Seyrek Villakent Anadolu Lisesi’ne bu eğitim ve öğretim yılında yüksek puanlarla yerleştirilen 86 öğrenci ile 8 öğretmen ve okul müdürü ile okuldaki öğrencilerin velileri okulların açıldığı günden bu yana büyük bir hayal kırıklığı içinde. Ege-Koop’un 1994 yılında Menemen ilçesine bağlı Seyrek Beldesi’nde temellerini attığı Villakent’in girişinde kurulan ve bu yıl ilk kez öğrencilerine kapılarını açan Seyrek Villakent Anadolu Lisesi’nde ne yazık ki elektronik ders zili bile çalışmıyor. Öğrencilere teneffüs zili tahta saplı metal çanlı klasik zille yapılıyor. 90 öğrenci ve 8 öğretmen ile okul müdürünün bulunduğu Anadolu Lisesi’nde halen elektrik ve telefon yok.
Seyrek Villakent Anadolu Lisesi Müdürü, devlet memuru olması nedeniyle konu ile ilgili bize bilgi veremeyeceğini bildirdi. Biz de okulun burada kurulması için büyük mücadeleler veren Ege -Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ı aradık. Bakın Aslan neler söyledi:
“İzmir hak ettiği yerde değil”
“Biz bu kenti yoktan, büyük mücadelelerle var ettik. Ancak, Villakent’in tek okulunun içler acısı hali beni yaraladı. Birşey söylemeye utanıyorum artık. İzmir’in, eğitimdeki başarı sıralamasında neden hak ettiği yerde olmadığını anlamak zor değil. İşte size çarpıcı bir örnek. Ege-Koop olarak tamamladığımız 8 projede de bölgenin gelişmesine, çevreye ve doğaya saygıyı, tamamladığımız her projemizde insana ve eğitime verdiğimiz önemi kanıtlamış bir kuruluşuz. Her projemizin içinde olduğu gibi burada da okul yapımına öncelik verdik.”
Aslan sözlerini şöyle sürdürdü:
Arsayı Ege-Koop bağışladı
“Villakent’te bu yıl eğitime açılan 18 derslikli Seyrek Villakent Anadolu Lisesi’nin yapımı konusunda başta İzmir Valimiz, dönemin Milli Eğitim Müdürü ile Menemen Belediye Başkanı çok büyük destek ve yardımlarını esirgemediler. Okul 2 yıl önce tamamlandı. Bu yıl da Valimiz Mustafa Cahit Kıraç’ın ilgi ve takibi sonucu ilköğretim okulu olarak yapılan bu yapı, bölgenin ihtiyacı doğrultusunda Anadolu lisesine dönüştürüldü. Ancak, eğitim yılına başladığımız 20 Eylül tarihinden bugüne kadar geçen sürede öğrencilerimiz İzmir’in merkezi bir yerinde elektriği ve telefonu olmayan, gelişen teknolojiye rağmen bilgisayarları ile diğer araçlarını kullanamayan bir okulda eğitim görmeye mahkum edildi.
“Ödeneğimiz yok deniliyor”
Bu üzücü manzarayı yetkililere defalarca anlatmamıza ve bizimle hiç ilgisi olmadığı halde yapılması gereken hafriyat çalışmalarını tamamlamamıza rağmen böyle bir tabloyla karşılaşmak üzüntü verici. Maalesef ödenek olmadığı gerekçesiyle Milli Eğitim’in acizliği, Telekom’un da 8-10 bin liralık yatırımı yapmak istememesi, bugün bu talihsizliği gözler önüne seriyor. Tüm bu olumsuzluklara karşı gençlerimiz, elektriksiz ve bilgisayarsız ortamda eğitim görmeye çalışıyorlar...”
Hüseyin Aslan işte böyle konuşuyor. Konuyu İzmir?Valisi Sayın M. Cahit?Kıraç’ın bilgilerine sunuyorum...
Araç ve gereçler kutuda duruyorÖğrenci velilerinden aldığımız bilgilere göre okulun bilgisayar laboratuarı ve bilgisayarları var ama paketler daha açılmamış. Bir büyük sıkıntı da okul yönetiminin, resmi yazışmalar için Seyrek’teki ilköğretim okuluna gidip onların bilgisayarında yazılarını yazması. Hatta okulun mühürü bile yokmuş. Ne kadar acı değil mi? Ayrıca sınıfların duvarlarına asılması gereken levhalar, duvara asılacakları günü bekliyormuş. Çünkü levhaları duvara asmak için matkabı çalıştıracak olan elektrik yok bu okulda. En önemlisi de bu okulun bacası da tütmeyecek, çünkü yakıtı, kaloriferi ve motoru olan bu okulun kalorifer peteklerine sıcak suyu pompalayacak elektriği yok. Projeksiyonundan fotokopi makinesine, faksından yazıcısına kadar aklınıza gelecek çağdaş hiçbir aletten yararlanılamıyor bu okulda. Hatta okulun asansörü de var ama kullanılamıyor. Yani bu okul şu anda kaderi ile başbaşa bırakılmış. Üzücü olan bir konuda telefon hattının döşeneceği kanal hazır olmasına rağmen telefon kablosu döşenmediği ve abonelik yapılmadığı için bu teknolojidern de yararlanılamıyor. Görmemezlikten gelinen bu hayalet okulun elektriği olmadığı gibi telefonu da yok. Evet, yanlış duymadınız... Bu okulun yine Ege-Koop tarafından telefon hatları çekildiği halde kablosu olmadığı için telefon bağlantısı da yok.
Baz istasyonlarına kim izin veriyor?Buca Afet Evleri’nden arayan Tuncay Pehlivan, “Mahallemiz baz istasyonlarının kurulduğu bir mekan oldu. Çünkü, Afet Evleri İzmir’in yüksek bir yerinde olduğu için GSM operatörleri buraya akın etti. Peki bunlar izin alınıp da mı buraya monte ediliyor. Biz her pazar toplanıp eylem yapıyoruz. Ancak. kimse bizimle ilgilenmiyor” diye dert yanıyor.
Otobüs koltukları çok pis ve eskiKarşıyaka Bostanlı’dan Gültekin Tibet ESHOT’a ait bazı otobüslerin koltuklarının halinin içler acısı olduğunu söyledi. Okurumuz, “Özellikle sabah ilk saatlerde hizmete sunulan otobüslerin koltukları çok kötü. Pis ve toz içinde olmalarının dışında koltuklar kırık. İzmir gibi modern ve çağdaş bir kente bu koltuklar hiç mi hiç yakışmıyor” diyor.
Karşıyaka’da çöpler zamanında alınmıyorKarşıyaka sahilinde çöplerin doğru dürüst toplanmadığından yakınıyor okurumuz Neşet Bilgen. Özellikle sabah saat 08.00-09.00 sıralarında sahilde yürüyüş yaparken temizlik işçilerinin laubali tavırlarına dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Ben aslında işçi ve emekçiden yana bir insanım. Ama nedense bu arkadaşlar işlerini doğru dürüst yapmıyor. Savsaklıyorlar.”