Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni yasayla su faturalarına eklenen “Katı atık bedeli” vatandaşı şoke etti. Özellikle işyerleri, astronomik rakamları görünce ne yapacağını şaşırdı

Çöp vergisi değil belediye haracı



Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 27.10.2010 tarihli “Kirleten öder” diyerek önerdiği yasa gereği getirilen “Evsel Katı Atık Bedeli” uygulaması, bu ay ki su faturalarına yansıtılmaya başladı. Kasım-Aralık faturalarında, “Katı Atık Bedeli” olarak istenen ücreti gören İzmirlilerin gözü adeta fal taşı gibi açıldı. Alınan bu paranın yasal olmadığını savunan vatandaşlar, yasal yollara başvuracaklarını açıkladı.

1 metreküp su 27.45 lira!
Çiğli’den arayan Mustafa Acar isimli okurumuz, 1 metreküp su bedeline 27.45 TL su tahakkuk ettirilmesini acımasızlık ve insafsızlık olarak belirttikten sonra, “Bu nasıl iş anlamadım. 7.14 liralık su harcamışım 27.45 TL su faturası geldi. Bu uygulama halkı soymaktan başka birşey değildir. Bunun adına modern hırsızlık denir. Elektrik faturalarındaki Kayıp Kaçak Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli gibi, ‘Katı Atık Bedeli’ diye bir kalem ekleyerek halkı soyuyorlar. Böyle bir şey olur mu? 2872 sayılı kanuna göre biz Çevre Temizlik Vergisi ödüyoruz ve bedelin içinde hepsi var. Katı Atık Bedeli yasal değildir. Bir koyundan iki post çıkmaz, derler ama bizden iki post çıkartılıyor” diye tepkisini dile getirdi.

Her ay 1 milyar
Bornova’dan arayan bir işletme yetkilisi de kasım-aralık Su Tüketim Bildirimi olarak 1402.20 Tl tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra tepkisini şöyle dile getirdi: “32 metreküp su bedeli olan 211.20 TL’nin yanında, 995.00 TL artı yüzde 18 KDV, toplam 1074.10 TL sadece Katı Atık Bedeli alınması, hangi adalet ve yasaya uyuyor. Böyle yasa olmaz olsun. 32 metreküp suya 1402.20 TL su bedeli istendi. Bu rakam her ay yansıtılırsa, sadece bizim işyeri yılda toplam 15.000 ile 20.000 TL arasında ‘Katı Atık Bedeli’ ödemek zorunda kalacak. Buna soygun demekten başka birşey kalmıyor. Yasa gereği diyerek halka zülum edilmesi ne derece doğru? İşletmeler olarak Emlak Vergisi öderken bizden Çevre Temizlik Vergisi alınıyordu. Ayrıca su faturalarına da Atık Su bedeli adı altında bir bedel yansıtılıyor. Bu da nesi oluyor?”


Her yerin tarifesi farklı

Kasım ayından itibaren yürürlüğe giren yasayla, belediyelerin verdiği bütün temizlik hizmetlerinin bedeli vatandaşın sırtına yükledi. İzmir’de 19 ilçe için belirlenen katı atık giderleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde onaylandıktan sonra 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren, 14 ilçede su faturalarına eklenmeye başlandı. Balçova, Çiğli, Karşıyaka, Konak, Narlıdere, Bornova, Buca, Bayındır, Kemalpaşa, Menemen, Seferihisar, Urla, Torbalı ve Aliağa ilçelerinde yaşayan vatandaşlardan bu bedeller su faturalarına yansıtıldı. Diğer 5 ilçede de faturalara eklenecek. Örnek verecek olursak; ilçe belediyeleri tarafından belirlenen büyüklüğü 200 metrekareye kadar olan konut abonelerinden KDV dahil Balçova’da, 5.88, Bayındır’da 9.29, Karşıyaka 5.43, Narlıdere’de 8.00, Çiğli’de 8.78 TL olarak alınıyor.


İşyerlerine 36 ayrı kriter var

Yasa ile ücretlendirme yetkisini alan belediyeler, işyerleri için 30’dan fazla tarife uygula-yabiliyor. İşyerinin niteliği, çalıştırdığı işçi sayısı ve cephesi tarifenin belirlenmesinde kriter kabul ediliyor. İşyerinin cirosu, kazancı gibi değerlerin dikkate alınmadığı tarife belirlenmesi sırasında özellikle küçük esnaf için ortaya ağır yükler çıkıyor. Belediyelerin belirlediği ücretlere KDV gibi vergilerin eklenmesi de faturaların kabarması için ayrı bir etken oluyor.


Hız kesici yapmak için biri mi ölmeli?

İzmirli Mimar Emin İpek çok önemli bir konuda kent yöneticilerini uyarıyor. Bakın ne diyor: “Eğitim yılının başından bu yana, üç öğrenci Buca Fen Lisesi önünde trafik kazasına uğradı. Bunlardan biri 12 sınıf öğrencisi bir kız, bacağı çok kötü kırıldı, ameliyata alındı ve bu öğretim yılı sonunda girmesi gereken üniversite sınavlarına layıkıyla hazırlanması da riske girdi. Bu arada, öğrenciye çarpan sürücülerden biri; ehliyeti olmayan, hız meraklısı, şımarık zengin çocuğu idi.

Hız kesici tümsek yok
Bütün okulların önünde hız kesiciler varken, Buca Fen Lisesi önündeki Kıbrıs Caddesi’nde hız kesici tümsek ne yazık ki yok. Okul yönetiminin söylediğine göre, birileri kaldırtmış. Tabii şu ana kadar kazaya kurban gitmiş ve bundan sonra da kazaya uğrayacakların vebali bu tümsekleri kaldırtan kişiye aittir.”
Okul önünde kaza ihtimalini arttıran bir neden de, kaldırımın darlığıdır. Üstelik bu kaldırımda, yer yer otobüs durağı, ağaçlar, reklam panoları var ve kaldırımda yürümek mümkün değil. Okulun yol cephesindeki duvarı hiç olmazsa bir metre kadar geri çekilirse, kazalara karşı bir önlem daha alınmış olur. Daha fazla öğrencinin canı yanmadan, ilgililerin, bu cadde üzerinde gereken önlemleri almaları yapacakları en hayırlı iş olacaktır. Ki Buca Fen Lisesi önündeki kaldırım çok yoğun kullanılıyor. Bu kaldırımı, bu okul ile birlikte; Anadolu Öğretmen Lisesi, alt taraftaki Buca İlköğretim Okulu ve Fatma Saygın Anadolu Lisesi ile Özmen Caddesi’nden geçen dolmuşlara ulaşmak isteyenler de kullanmaktadır.”


Kaynaklar Mezarlığı halen bakımsız

Okurumuz Mustafa Kaymak bu ­­şikayeti Ramazan Bayramı öncesi iletmiş ve biz de köşemizde dile getirmiştik. Ancak bugüne kadar değişen olmamış ki, okurumuz bakın ne diyor: “Yağan son yağmurda 115 adadaki bütün mezarlar su altında kalmış ve çökmüş. Daha öncede dediğim gibi acaba bu durumu kimse görmüyor mu,? Ya da ölülere hiç mi saygıları yok, merak ediyorum.”


Yüksek gerilim hattı yeraltına alınsın

Urla Kalabak Mahallesi sakinlerinden Orman Yüksek Mühendisi Hıdır Gürbüz, şikayetini şöyle dile getirdi: Evlerimizin üstünden yüksek gerilim hattı geçiyor. Ki burada bir de okul var. Hattın bir kısmı yeraltına alındı. Rüzgarlı havalarda teller kopacak diye korku içindeyiz. Bu hattın insanların can ve mal güvenliğini tehdit etmesi nedeniyle geri kalan kısmının da yeraltına alınmasını istiyoruz.”


Durak ceplerine araç park ettirilmesin


Çankaya’da akşam saatlerinde yoğun otobüs trafiği olan Gazi ve Fevzipaşa Bulvarı’ndaki duraklara taksilerin ve özel araçların park etmesi izin verilmesin. Otobüsler bu yüzden durağa yanaşamıyor ve peşpeşe gelen otobüsler yolu kapattığı için trafik tıkanıyor. Bu bulvarlarda akşam saatlerinde ve cumartesi günü araç park ettirilmesin. ABDÜLKADİR SERTOĞLU