13 mahalleden oluşan semtte yaşayan vatandaşlar, “Biz bina, park, pazaryeri, çamaşırhane vb. tesisler istemiyor, huzur istiyoruz” diyorlar
Geçen hafta sonu Gültepe semtinden vatandaşlar aradılar ve “Gültepe sahipsiz. İzmir’in varsa yoksa lüks semtlerinde yaşayan vatandaşların sorunlarıyla ilgileniyorsunuz. Lütfen, bir de semtimize gelin bizim sorunlarımızı dinleyin ve yetkililere iletin” dediler. 6 Ağustos 2012 Pazartesi günü Gültepe’ye gittim. Gültepe’de hiçbir şey değişmemiş. Doğma büyüme Gültepeli olduklarını söyleyen bir grup okurumuzla, Gültepe Meydanı’ndaki kahvede buluştuk. “Kemal Bey, Gültepe sahipsiz ağlayanımız yok” diye sözlerine başlayan Gültepeliler bakın neler söylediler:
Göstermelik ilgi
“Öncelikle emniyet ve asayiş konusunda dertliyiz. Burası Gültepe Meydanı ama meydan demeye bin şahit lazım. Akşam sıkıysa, bir çocuk ve ebebeyni buraya gelsin otursun. Meydanımız kavga, dalaşma; yeşillikler ise hap, esrar ve kaçak eşya saklama yeri. Hava karardıktan sonra hiçbir güvencemiz yok. İki motosikletli ‘Yunus’ vardı, aldılar. Burası yeniden Teksas’a döndü. Şenlik yapıyoruz, başkan dahil kimse gelmiyor. Yöneticiler ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ politikası güdüyor, bize yapmacık, popülist ve göstermelik davranıyorlar. Biz buranın, çağdaş insanların yaşadığı bir yer olmasını istiyoruz.”
Klimalı otobüs verilsin
“Haftada iki gün bazen bir gün çöp alınıyor. Yaz aylarında üç gün çöp alınsın. Özellikle kaldırım işgalleri had safhada. Kaldırım katkı payını biz veriyoruz, kaldırımı işyeri sahipleri kullanıyor. Çarşamba günü kurulan pazaryeri Allah’a emanet. Sokaklar işgal ediliyor ve insanlar evlerine giremiyor. Toplu ulaşım konusunda ise oldukça sıkıntılıyız. Hep eski otobüsler veriliyor. Onların da kliması çalışmıyor. Biz de insana yakışan otobüslere binmek istiyoruz. Ayrıca yollarımız rezil mi rezil bir durumda. Lisemiz yok lise istiyoruz. Biz ölmüşüz, ağlayanımız yok.”
Karayolları Allah’a emanet!
İnşaat malzemesi, hurda ve benzeri yükleri taşıyan kamyonların çoğu brandasız yük taşıyor ve ne yazık ki kimse bunları görmüyor. 8 Ağustos 2012 Çarşamba günü sabahleyin plakasını alamadığım (Çünkü ön camım 7 yerden darbe aldı ve canımı ancak kurtarabildim) tuğla ve kiremit yüklü bir kamyondan fırlayan kiremit aracımın ön camını parçaladı. Bir anda ortalık simsiyah oldu. Şaşırdım ama kontrolü kaybetmeden aracımı zor da olsa güvenlik şeridine çektim. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü yetkililerine soruyorum: “Olay anında aracımın kontrolünü kaybedip savrulsaydım sorumluluk kime ait olacaktı?” Tuğla, kiremit, hurda vb. gibi yükleri taşıyan kamyonlar bu ürünlerini branda ile örtmek zorunda değiller mi? cevap bekliyorum.
Atlara şiddet uygulanıyor
İzmirli Neslihan Mert, “İzmir’de at arabaları ile yük, moloz vb. taşıyan kullanıcılar atlara kalın kalın sopalarla vurarak işkence yapıyorlar. Bu kişilerin kullandığı atların vücutları yara bere içinde. Bunları İzmir’in merkezinde ve çoğunlukla Alsancak’ta, Şemikler’de, Atakent’te ve Mavişehir’de görüyoruz. Buralarda atlara her türlü şiddet ve taciz uygulanıyor.”
Mimar Kemaleddin’e şemsiye gölgesi
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte “Modanın merkezi” konumundaki Mimar Kemaleddin Caddesi’ni baştan aşağı yeniledi ve bu hizmet bölge esnafını mutlu etti. Ancak, buraya adını veren heykel, lokanta ve simitçilerin koyduğu rengarenk şemsiyelerin içinde kayboldu. Ülkemizde olduğu gibi İzmir’de de heykeller, çoğu zaman ya kırılıyor, ya çalınıyor, ya da böyle gölgeleniyor. İzmirliler kentin simgesi olan bu heykele sahip çıkılarak çevresinin açılmasını, rengarenk şemsiyelerin kaldırtılmasını istiyor.
MUSTAFA OĞUZ DHA
Çamlıkule doğalgaz istiyor
Buca Çamlıkule 220 Sokak sakinlerinden Murat Çiçek, “Çevremizdeki birçok yere geçen yıl doğalgaz getirildi. Biz de bir yıl önce dilekçe vererek sokağımıza doğalgaz hizmetinin getirilmesini istedik. Ancak, neredeyse yaz ayları bitecek halen sokağımıza doğalgaz hattı döşenmedi. Dilekçemize de cevap verilmedi. Biz de evlerimize doğalgaz getirilmesini istiyoruz” diyor.
Banka değişikliği yapanlara uyarı
“Eski hesabınızın kapatıldığında emin olun yoksa başınıza iş açılabilir!” Bu uyarıyı okurumuz Sadi Parmaksız yaptı. Okurumuz, “Devlet, çalışanların maaşlarının bankaya yatırılmasını şart koştu. İyi de işinizden ayrıldığınız zaman başka bir şirkete gittiğinizde önceki banka hesabınız şirket tarafından kapatılmadıysa vay halinize. Çünkü, bir kaç yıl sonra o hesap için karşınıza ‘Hesap işletim ücreti’ adı altında birikmiş bir borç çıkıyor. Benim başıma geldi ve 5 yıl için 138.00 TL bir para ödemek zorunda kaldım” diye uyarıda bulundu.
Gece saat 02.00’de boyozcu uyandırıyor
Konak Kılıçreis Mahallesi 281 Sokak sakinleri gece yarısından sonra yaşadıkları gürültü kirliliğine çözüm bulunmasını istiyorlar. Okurlarımız, “Bu sıcak havalarda kapı pencere açık yatmak zorunda kalıyoruz. Gece gelen ramazan davulcusuna bir nebze olsa da alıştık. Ancak, gecenin 02:30’unda bağıra bağıra boyoz satan seyyar satıcı bizi uykumuzdan ediyor. Hem satış yapıp, ara ara bağırarak tekrar uykuya dalmak üzereyken sıçrayarak uyanıyoruz. Bunların yasaklanmasını istiyoruz” diyorlar.
SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555-253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca kemal.onderoglu@hotmail.com elektronik posta adresine iletebilirsiniz.