İbrahim Akbulut

İbrahim Akbulut

ieakbulut@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır acayip bir adam...
Acayip diyorum; çünkü ne yaptıklarını, ne de yapmak istediklerini anlayabiliyorum.
Bayır konusunda böyle düşünceler edinmeme neden olan pek çok saptamam var.
Ama Buca Belediye Meclisi’nde yaşanan kriz sonrasında artık “pes” dedim.
Konu, bilenlerin malumu...
CHP’li Buca Belediye Başkanı ile aynı partiden bazı meclis üyeleri arasında neredeyse seçimden hemen sonra başlayan bir kriz var.
Yıldızları bir türlü barışmadı.
Bu Meclis üyeleri Ercan Tatı’nın yönetim biçimine ve bazı uygulamalarına şiddetle karşı çıkıyorlar. Pek çok noktada da sonuna kadar haklılar.
Başkan Ercan Tatı, “muhalif” olarak tanımladığı bu üyeleri, bırakın meclisi, Buca’da bile görmek istemiyor.
Onlara duyduğu antipati nedeniyle mi, yoksa başka şeyler düşündüğü için mi bilinmez, bir süre önce yapılan komisyon seçimlerinde, bu isimlerden kimsenin Denetim Kurulu’na girmesini istemedi.
Ortalıkta “Benim verilmeyecek hesabım yok” diye şişinen Tatı, nedense bu isimler tarafından denetlenmekten rahatsız oldu.
Gelin görün ki, Tatı ve Buca İlçe Başkanı Selim Bozdağ‘ın tüm çabalarına karşın bu üyelerden 4’ü, 5 kişilik Denetim Komisyonu’na girmeyi başardı.
Tabii, hemen disiplin sopası ortaya çıktı.
Seçenler de, seçilenler de doğru disipline sevk edildi.
Neymiş “grup kararı” varmış...
Fazla uzatmayım;
İşte o denetim komisyonu, yasaların emrettiği şekilde incelemelerini yaptı.
Ama o incelemeler sırasında ortaya öyle bir rapor çıktı ki anlatamam.
Komisyonun iddiaları korkunç.
İmar izinlerinden tutun ihalelere, hizmet alımlarından tutun ağırlama giderlerine kadar pek çok konuda usulsüzlük yapılmış.
Komisyonun iddialarının bırakın tamamını, 10’da 1’i bile gerçekse, Başkan Tatı’nın o koltuğu, hatta Buca’yı terk etmesi lazım.
Belediye Meclisi, bu faaliyet raporunu bir onaylasa kızılca kıyamet kopacak.
İşte tam bu sırada İl Başkanı Tacettin Bayır sahne alıyor.
Topluyor Meclis üyelerini ve talimat veriyor:
“Bu rapor kesinlikle onaylanmayacak. Yoksa...”
Kilitlendiğim yer işte burası.
Bir İl başkanının görevi, partili bir başkanın kellesini korumak mı, yoksa başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın hakkını kollamak mı?
Ortada böylesine bir rapor varken, görmezden gelmek doğru olabilir mi?
Eğer Bayır koltuğunun hakkını verebilen bir başkan olsaydı, benim midemi bulandıran o raporu eline alır, önce onu sorgulardı.
Eminim hesap uzmanlığından gelme Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile maliyeci kurmayı Faik Öztrak’a gitse yeterdi. Onlar raporun ne anlama geldiğini anlatırlardı.
Ama o ne yaptı?
Gidip, var olduğu iddia edilen usulsüzlüğün merkezinden yana tavır aldı.
Peki yarın bu iddiaların gerçek olduğu ortaya çıkarsa?
Bayır için “suç ortağı” yakıştırması yapılmayacak mı?
Kendisiyle birlikte, temsil ettiği makam da zan altında kalmayacak mı?
Acayiplik bunun neresinde diye soracak olursanız...
Güzelbahçe Belediye Meclisi’nde de 4 CHP’li üye Başkan Musafa İnce‘nin icraatlarına onay veren faaliyet raporuna muhalefet etti.
Ama Bayır orada kılını bile kımıldatmadı.