Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değerli trafik dostlarım, ülkemizde kadınlarımız, seçme ve seçilme hakkını 5 Aralık 1934’te kazandı. Böylesine önemli ve onurlu bir olayın ardından neredeyse unutulmaya bırakılacağı düşüncesiyle üzüntü duydum. Oysa şimdi de kadına karşı uygulanan şiddete karşı savaşılıyor. Annemiz, eşimiz, kızımız adına hepimiz bu mücadeleyi desteklemeliyiz.
Oysa birçok kadınımızın erkek meslektaşları karşısındaki başarıları tartışılmaz. Çünkü her yerde, her meslekte kadınlarımız görev başında.
Doktor, eczacı, bankacı, öğretmen, hakim gibi meslekler yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri ile Emniyet Teşkilatı‘nda ve devlet idaresinde başbakanlık, bakanlık dahil her görevde başarılarını kanıtlamışlardır.
Emniyet Teşkilatı mensubu bayanlarımızın polis memuru, komiser, şube müdürü olup görevlerini şanlı polis üniforması giyerek yürüttüklerini hepimiz görüyor ve saygı duyuyoruz.
Ancak... Özel görevleri dışında rütbesi ne olursa olsun resmi elbise giymeyenleri üzülerek de olsa kınıyorum. Bindikleri sivil makam araçlarında öyle belli oluyorlar ki...
Kadın polislerimizin hiçbir makamda böyle bir davranışını görmedim. Uzun yıllar görevim gereği bulunduğum İzmir protokolünde hiçbir Ege Ordu Komutanı veya subayların sivil giyimine rastlamadım.
Ülkemin her köşesinde ve İzmir’de kadın polislerimizin görevlerinde üniformalı yani mesleki iş elbisesiyle görev yapması, vatandaşa huzur verici ve örnek bir davranıştır.

Milat olacağı inancındayım
Değerli dostlarım, geçmiş yıllarda ülkemizin huzur ve medeniyette örnek kenti ünvanını kazanmış güzel İzmir ve İzmirliler için; asayiş ve trafik konularında bugünlerin bir milat olacağı inancındayım. Artık ahbap çavuş ilişkileri ve her bölüm amirinin şahsi davranışları ile gayrıciddi veya farklı uygulamalar artık son bulacaktır.

İşte ispatı...
2011 Trafik Haftası açılışında İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ın dikkatimi çeken bir cümlesi çok önemliydi. Saygıdeğer kişiliği ve dostluğuna inandığım için yazıyorum.
“İzmir, trafik cezaları yazma konusunda ülkemizde en üst sıralarda” diyerek başladığı sözlerine, “Bilmem hangisi doğrudur?” diyerek devam etti.
Göz göze geldiğimiz o an, başımı önüme eğdim ve yutkundum.
İşte böylesi kadın hakları mücadelesi ve ülkemiz kadınlarının başarıları konuşulup bunların onurunu yaşarken...
İzmir’in caddelerinde; yaya geçidi, kavşak veya trafik denetimlerinde görev yapan üniformalı trafik polisi kadınlar neden yok?
Oysa motosiklet kullanan ve her türlü kötülük yapmaya müsait zanlıların peşlerine takılan, çoğu yüksekokul mezunu, konuşmalarındaki zarafetleriyle dikkat çeken, suçluya korkusuzca yaklaşabilen hanım kızlarımız, İzmir’in her köşesinde gece gündüz motosiklet üzerinde huzur sağlıyor.
Bu düşünce ve sözler vatandaşın hatta bazı yetkililerce tarafıma iletilenlerdir. Oysa ağaç altı veya trafik lambası yanına saklanmış sivil giyimli bayan memurları ellerindeki telsizlerden herkes tanıyor artık. Devlet ve kurumları vatandaşını kandırmaz, korur ve eğitir. İşte bu nedenle trafikte önce eğitim diyoruz.