Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değerli trafik dostlarım, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin İzmir’deydi. Mobese dediğimiz Kent Güvenliği Yönetim Sistemi‘ni hizmete açtı. Bence, trafik açısından geç bile kalınnmıştı. Büyük kentler arasında bu sisteme kavuşan son kent olduk.
Bakanımız hiçbir konuda açıklama yapmadı. Doğar olarak İçişleri Bakanlığınca; ülkede vatandaşlardan tahsil edilen Otopark bedellerinin Belediyelerce nerelerde kullanıldığına yönelik olarak başlatılan incelemenin son durumu hakkında da bilgi sahibi olamadık.
Bildiğiniz gibi imar yasası gereği konut sahiplerinden alınan otopark gelirlerinin başka amaçlarla kullanıldığı, pek çok belediyenin bu konuda hizmet kusuru suçu işledikleri ortaya çıktı.
Ülkemizde tam on dokuz yıldır; yeni yapılacak binalar için imar kanunu gereği otoparkı yapılması şartı bulunmaktadır. Eğer yapılan binanın parselinde otopark ihtiyacı karşılanamıyor ise, belediye tarafından yasa gereği bina otopark bedeli alınır.
İşte böylesi olumlu bir yasanın çıkması ile otopark sorununun şehirlerde çözüme ulaşabileceği sanıldı. Ancak, uyanık vatandaşlarımız ve bunlara göz yuman seçimle gelmiş yöneticilerimiz her zamanki gibi yine ortak bir noktada buluştular. Çünkü, bizler önce yasaların açık tarafını bulur, sonrada hizmet yönünü düşünmeye başlarız.
Bu nedenledir ki; arsa sahibi veya yapımcı firma, kat değerinin çok altında olan otopark yapmamak karşılığı istenen ücreti-belediyelere ödeyerek bu alanı da kat haline dönüştürmüşlerdir.
Üzücü olanı ise yıllardır bilinen bu kandırmaca; alan memnun satan memnun şekklinde devam edip gelmiştir. Yani Belediyelerin kasasına kimsenin sorgulayamayacağı para giriyor, müteahhit ise az para ödeyerek çok daha değerli olan kat sahibi oluyordu.
Oysa bu yasanın bağlayıcı olan 11’nci maddesine göre; otopark hesabına toplanan paraların başka bir amaç veya hizmette kullanılması yasaktır. Yine bu maddenin bir başka şıkkında ise; (bu toplanan paraların amacında kullanılması İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenir) denir.
Anlıyacağınız böylesi basit cümleler ile belirtilen bu anlaşılır yasa gereği yapılan olumsuz işler TBMM’de görüşülüp rapor hazırlandı. İçişleri Bakanlığı müfettişlerince, bu paralarının nerelere kullanıldığının yanı sıra neden otopark yapımında kullanılmadığının hesabı sorulacak. Üstelik bu hesaplaşma ise yasanın çıktığı 19 yıl öncesine kadar uzanıyor.
Sonuç olarak; asli görevleri çerçevesinde bölge veya genel otoparklar yapması gerekli bir çok belediye bu hizmetleri yerine getirmediği gibi, otopark için ayrılan paraları da başka yerde harcadı. Ancak bu paraları banka kasalarında tutan, otopark yapmayan belediyeler de bu suçu işlemiş sayılacaktır.
Vergisini ödeyen ve kandırılarak oyları alınan biz vatandaşlar; yanlarına dahi sokulamadığımız ve araçları özel korumalar ile korunan fakat sonunda ise “ben namusluyum” veya “dürüstüm” demekten çekinmeyenlere “Dürüst olmak yetmez; işini yatın mı; işini?” diye sorulmasını bekliyoruz.