Değerli trafik dostları, bu yıl Çeşme ve Alaçatı çok sükse yaptı ve ünlüler bu Cennet köşesine daha çok akın ediyorlar. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım‘ın İzmir Milletvekili olmaları yanı sıra desteklerinin de çok etkisi olduğu kanısındayım.
İşte bu düşünceler çerçevesinde; her iki bakanın özellikle trafik konusunda desteklerini de bekliyoruz.
Ülkemizde özellikle Çeşme-Alaçatı birlikteliğindeki cennet dediğimiz bu tatil beldesinde; her yıl bir çok gencimizi Trafik Kazalarında kaybediyoruz. Acıdır ki; her ne kadar resmi kurumlar açıklamasa da, sadece geçen yıl (isim ve tarihleri ve kaza yerleriyle açıklayabileceğim) beş kişiyi değişik trafik kazalarında kaybettik.
Hemen her yazımda belirttiğim gibi; amacım kurum ve kişileri karalamak değil. Yani bağcıyı dövmek niyetinde değilim. Fakat görevlerim ve sorumluluklarım nedeniyle, gerçekleri saklamak yerine artık gerekli tedbirlerin alınmasında gecikildiğinin söylemek durumundayım.
İşte sizlere beş yıldır el sürülmeyen ve sonunda ölüm getiren, Ölüm Tuzağı haline getirilmiş bir kavşak.
Çeşme’ye giderken Alaçatı gişelerden çıktıktan 500 metre sonra, özellikle akşam karanlığında sıkıntı başlar. Burada büyükçe bir kavşağa gelirsiniz ama sanki hayat emareleri yoktur, yaşam durmuştur.
Çünkü; burada trafik adına hizmet verecek tüm faaliyetler durmuş veya durdurulmuş, trafik felç edilmiştir. Kavşakta aydınlatma direkleri var ama hiç ışık yoktur. Kavşak ve yol karanlıklar içindedir.
Kavşağa girmeden önceki ikaz ışıkları söndürülmüştür.
Trafik Işıkları ne gece, ne gündüz faal değildir.
Işık ve direkler bakımsızlık kırılıp, çürümektedir.
Trafik ikaz levhaları bakımsız ve etkisiz haldedir.
Anlıyacağınız AB standartlarındaki bir otoyol sonrası bu kavşağa giren, kendisini karanlık bir tünele hatta mağaraya girmiş hisseder ve irkilir. Korkarsınız ve aracınızın ışıklarının yeterli gelmediğini hissedersiniz. Zira etraf kapkaranlıktır. Hatta bu korkutucu karanlık Çeşme’ye giriş noktası olan Şahin Tepesi denilen kavşağa kadar yaklaşık üç kilometre devam eder. Yani Cennet Çeşme’ye bu karanlık yoldan başlayarak girersiniz.
Bu ihmal edilmiş kavşağa kontrol edilemeyen dört ana koldan ve gidiş-dönüş istikametinde araçlar girer ve çıkarlar.
- Gişelerden gelen-giden yoğun araçlar.
- Alaçatıya giren- çıkan araçlar.
- Kavşağın sağ yönünde ve tarla gibi yollardan giren-çıkan kamyonlar.
- Şifne ve Çeşme istikametinden gelen-giden araçlar.
İşte bu kavşakta dört ayrı yönde gelen ve giden araç trafik yumağı mevcuttur. Gündüz görünürlüğünde şans eseri çalışan bu kavşak, gece karanlığı basınca her türlü sürprize açıktır. Kim kime yol verecek bilinmez veya bilemez.
İşte bu kavşakta geçen yıl bir gencimiz bu ihmaller neticesinde öldü. Ben, kamu niteliği taşıyan yetki ve görevlerime rağmen, bu kavşağın hizmet ve emniyet yönüyle sorumluluk içeren yetkilisini bulamadım. Çünkü; Çeşme Trafik-Jandarma Trafik-Otoyol Trafik ve Karayolları ve Belediyeler... Her biri kendi sorumluluğunda olmadığını iddia ediyor.
Peki kimdir kavşağın bugünkü halinin sorumlusu? Kimdir bu ölüm kokan, Cennet diye tanıtılan Alaçatı ve Çeşme’ye ilk giriş noktası olan utanç kavşağının sahibi?
Sayın Ulaştırma ve Turizm Bakanlarım; sizleri de zan altında bırakabilecek ve belki de başka canlar alacak bu kavşağın sorumlularının bir an önce ortaya çıkıp üzerine düşen görevi yapmalarının sağlanmasında yardımlarınızı bekliyorum.