“Çeşme’nin gürül, gürül akan sularını kestiler beyim!” Tahta sandalyesinde otururken dahi bastonundan güç almak zorunda kalan, ak sakallı dedenin; mecazi anlamda sözleriydi bunlar.
Oysa yaklaşık on beş yıldır hizmet verdiğim İl Trafik Komisyonu üyeliğim ve başkanı olduğum Fahri Trafik Müfettişleri görevlerim çerçevesinde ve hukuka dayalı yetkiler ile Çeşme trafiğine katkılar sağlamak ve ölümlü kazaları önlemek amacıyla; karşılıksız çalışmalarım sürmektedir. Hem de tek başıma ve bir Donkişot edasıyla.
Çünkü; her yaz sezonu Ege’nin bu cennet köşesinde trafik kazaları sonucu kaybettiğimiz gençlerin geride bıraktıkları aileleri ise; unutulmaz acılarına ömür boyu mahkumudurlar. Acıdır ki; Çeşmeyi ve İzmir’i yönetenler ile bu cennetin nimetlerinden faydalananlar yani sözde saygın kişiler ortalıkta yoktu.
Ve yine yoklar? Fakat şimdi Çeşme’de perde açıldı ve beklenen temsil başlıyor...
Seçilmişlere rağmen iktidar söz sahibi ve güçlü, çünkü sorunlara karşı daha duyarlı? Halk ise artık hizmet ve destek bekliyor.
Gazete ve televizyon magazinleri ile köşe yazılarında hep Çeşme var. Altın renkli kumu, unutulmaz denizi ve güneşi ile doyumsuz gece hayatı. Bunları yazanlar ile program yapımcıları hiç gündüz gözüyle Çeşme’yi gördüler mi? Peki, ölümlü trafik kazalarında kaybettiğimiz gençleri gece yarısı kaza yerinde ve ailelerinin perişanlığını görmüşler midir acaba? Doğal olarak beklenmez; ancak gazetemizin yazarı Erol Yaraş‘ın Çeşme’de bir otelde yaşanan acı gerçeklerle dolu yazısını okumalarını isterim. Çünkü, yetkililer ilgisiz fakat ilgililere göre onlarda yetkisiz. Yani Nasrettin Hocalar... Çeşme’de ve Çeşme’nin suyunu kesen onlar.
Bakınız, sayın Hocalarım; l Otoyol dan Alaçatı çıkışı ve gişeler sonrası, geniş ve düzensiz kavşak beş yıldır karanlıkta ve trafik ışıkları çalışmıyor. Defalarca yazdım, kimseden tık yok. Burada aracına bir kamyon çarpan gencimiz hayatını kaybetti. Bu olay üzerine beni arayan Bakan Danışmanı Ömer Bey yapılacağı sözünü verdi ve yapıldı. Ancak şimdi yine çalışmıyor. Bozuldu mu, yoksa bozdular mı diye okurlarım soruyorlar? l Geçen yıllarda iki genç kızımızı kaybettiğimiz kazada trafik ışıkları, flaşörlü olarak yanıyordu. Liman Kavşağı dahil, bazı kavşaklar bu şekilde çalışıyor. Yetkililere defalarca söyledim, ancak dün gece yine aynı sistem devam ediyor. Fakat Çeşme’de hayat gece başlıyor ve trafik sabaha kadar yoğunlukta devam ediyor.
l Gazeteci olarak değil de, İl Trafik Komisyonu üyesi olarak yetkilileri uyarıyorum. Çünkü, ölümlü kazalar sonrası sorumluları kendileri olacaktır.
l Kamu görevi yapan ve bu yetkiler ile donatılmış dernek veya kuruluşların en kısa sürede Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığına konuyu iletmelerini diliyorum.
Çünkü, bu bir kamu görevlisi için; görevi ihmal suçudur ve cezası vardır.