Değerli trafik dostlarım, geçtiğimiz hafta “Çeşme’nin suyunu kesenler” başlıklı yazım ile; bilinçli veya bilinçsiz davranışlarıyla; bu cennet beldeye zararı dokunanlardan söz etmiştim. Bugün ise yine bu turizm cennetinin trafikteki ihmal ve başarısızlıklar yüzünden nasıl cehhenneme çevrildiğini anlatacağım.
Geçtiğimiz yıl yani 2011’de; ölümlü hiçbir trafik kazası olmadığını gururla yazmış, trafik yetkili ve amirlerine köşemde teşekkür etmiştim. Aynı duygular ile ölümlü trafik kazası yaşanmayan bir yıl için yetkililere yine teşekkür yazmayı arzuluyordum ki, buna imkan bulunmadığını bilançolar ortaya koydu.
İl Trafik Komisyonu gibi yetkili bir kurumun üyesi olarak; çaresiz bırakılmak, var olan yetkiyi kullanamamak gibi düşünceler beni üzüyor. Sorumluluk duygularına suçluluk da eklenince, çaresizliği yenmeye çalışıyorum.
Kardeşimi üniversiteyi bitirdiği gün trafik kazasında kaybetmenin acısıyla başladığım bu mücadeleye mücadeleme devam edeceğim. On dört yıldır Çeşme ölümlü trafik kazalarında yine tek başına mücadele verdiğim gibi.
Ölümün beklediği kavşak
İlgililere hatırlatmak istiyorum; Liman Kavşağı’ndan, otoyol gişelerine gidiş yönünde ve sağda benzin istasyonu ve solda ise otogar arasında kalan daracık bir geçiş yolu, sözde kavşak var.
Burası Çeşme ve limana gelen tüm TIR ve diğer araçların giriş-çıkış yolu olup, yoğun bir trafik taşır. Üstelik Alaçatı ve Ilıca yönü geliş ve çıkışları da bu noktada toplanır. Büyük bir kavşak görevi yapsa da hiçbir şekilde kavşağa benzemez ve o özelliklere sahip değildir. Her şeyden önce burada trafik ışığı yoktur. Trafik denetimi de bulunmadığı gibi bu garip kavşağın adı dahi yoktur. Üzücü tarafı, buraya plastik çubuklar ile sözde kavşak görüntüsü verilmeye çalışılmış, yani 2918 sayılı trafik yasası gereği karayolu üzerinde kullanımı yasaklanmış bir nevi engeller konulmuştur.
Bu çakma kavşakta benim de büyük bir tehlike yaşamışlığım var. Geçtiğimiz gün gazeteci Adem Akcan da bir başka araçla çarpıştı ve her iki araç da hurdaya çıktı. Allah’tan içindekiler büyük zarar görmedi.
Kazalarıyla meşhur bu kavşağın durumunu ilçe halkıyla birlikte yetkililer de biliyor. Ben görevim gereği ve insani duygular ile hatırlatıyor ve uyarıyorum. Aksi halde üstlendiğim kamusal görevlerim gereği bu kavşağın tanzimini veya iptalini sağlayacağım.
Çeşme’de yaşayanların ve bu cennete gelenlerin, hayatlarının da kesilmesine izin vermeyeceğim.