Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değerli trafik dostları, 2007 yılında köşemde yer verdiğim bir konuyu üzülerek aynı cümleler ile tekrar yazıyorum. Çünkü değişen hiçbir şey yok! Çünkü, zihniyet hep aynı! Çünkü, İzmir bizim düşüncesi! Oysa kaybeden İzmir olup, üzülen ise sadece İzmirli değil mi?
* * *
Bayraklı, İzmir Körfezi’nin iki yakasını Altınyol ile birleştiren karayolunun düğüm noktası özelliğinde bir geçiş merkezidir. Hatalı uygulamalar ve sahipsizlik nedeniyle sorunlar sürekli arttıkça; Bayraklı geçilmez oldu?
Daha önceleri metro çalışmaları ve son iki yıldır ise yağmur suyu kanal çalışmaları nedeniyle Bayraklı Anadolu Caddesi trafiğe tek yön olarak kapatılmaktadır. İşte son yirmi gündür, Bayraklı halkı ve adliye yönünden gelen araç sürücülerinin çilesi bitmek bilmedi.
Salhane, Çınarlı ve Adliye yönünden gelen yoğun araç trafiği Bayraklı girişinde beton blok duvarlar ile kapatılıp Karşıyaka istikametine Altınyol tarafından yönlendirildi. Harabe görünüşlü betonlar önüne, genişçe ve saç trafik ikaz levhaları konuldu. Sözde, uyarıcı olacak bu levhalardan her iki yönde gelen araç sürücüleri birbirini görmekte zorlandı.
En affedilemez olan ise, bu noktada özellikle gece görüşünü etkileyici hiçbir uyarı ve ikaz amaçlı bir flaşör ışığının olmayışıdır. İşte bu sıkıntılı noktadan kurtulup sahil yoluna doğru girildiğinde ise bazı uyanık sürücüler Altınyol’a girerek gelmekte olan araç trafiğinde tehlike yaratmaktaydılar.
Fakat girilmeyeceğine dair hiçbir ikaz levhası olmayıp, görmeye alışık olduğumuz trafik polisi de birçok kez yoktu?
Birçok araç sürücüsü de gitmesi gerekli olduğunu tahmin ettikleri yan yoldan giderek uzun süre konvoy da kaldılar. Zira bu yolda, hiçbir ikaz levhası da olmadığı için yol boyu araçlar sağda park etmektedirler.
Sadece tek yönde ve dar bir şeritte ilerleyen araçlardan, yolcu almak için her an durabilen Minibüsler ile durağa yanaşan Belediye otobüsleri çok uzun araç kuyruklarının oluşmasına sebep olmaktadırlar.
İşte bu yola giren araç sürücüleri için eziyet başlamış olup, araç korna sesleri ise durmak bilmiyordu. Oysa bu olumsuzlukları ne gören ne denetleyen yoktu...
* * *
İşte bu yaşananlar 2007 yılında olduğu gibi geçtiğimiz günlerde yine yaşandı ve daha da yaşanacak. Karşıyaka yönünden Bayraklı’ya girdiğinizde Anadolu Caddesi üzerinde duraklayıp yolcu ve yük indiren veya park ederek trafik akışını engelleyen araçlar için hiçbir ikaz ve uyarı levhası yoktur. Birçok uyarı ve ikazlarımıza rağmen neden konulmamaktadır?
Üzücü olanı ise; geçtiğimiz yıllarda müracaat ettiğim ve sessiz kalanlar yine suskun? Çünkü, koltuk hala onların!
Sonuç olarak; İzmir Büyükşehir’i adı altındaki bu köyde ve her köşesinde hep aynı manzaraları görmek ve yaşamak mümkün.
Gazetemiz Köşe Yazarı ve usta kalem Feyzi Hepşenkal’ın ‘Yol Durumu’ başlıklı yazısında belirttiği gibi...
Zira mal meydanda!