Değerli trafik dostları, ülkemizde özelleştirme hamlesinin AB uyum yasaları çerçevesinde hız kazandığı bir gerçektir. Ancak bu uygulamanın en güzel örneğini trafikte görmekteyiz.
Bu düşünceler çerçevesinde gazetemizi ziyaret eden; TÜV-TURK İletişim ve İş geliştirme Direktörü M.Koray Özcan ve AKTUR Genel Müdürü Mehmet İlem ile görüşmelerimizde ortaya çıkan başarılı hizmetleri sizlerle paylaşmak istedim.
Özelleştirilmiş haliyle Tuv-Türk araç vize istasyonları 11 Ocak 2008 tarihinde hizmet vermeye başladı. Bu nedenle, Kamusal bir denetimin özelleştirilmesiyle sorunların artacağı söylenmekteydi. Oysa şimdi;Ruhsatlar ait olduğu araç ile vize istasyonlarına gitmeye başladı.
Bu günlere gelindiğinde ise; Otuz dört Milyonu aşkın aracın,gerçek Muayeneleri yapılmıştır.
* Binek araçlar yüzde elli.
* Hafif ticari araçlar yüzde otuzbeş.
* Ağır vasıtalar yüzde on.
* Motosiklet ve Traktörler yüzde beş oranlarında muayene işlemlerinde yer aldılar.
Ancak Muayeneye gelmeyen Toplam Araç sayısının oranı ise yüzde 23 civarında. Neredeyse dört araçtan birisi diyebiliriz. Çünkü geçenz yıl birbuçuk milyon motosikletin Muayeneleri yapılması gerekirken; sadece yüzdoksan dörtbini vizeye gelebilmiştir. Yani motosikletlerin yüzde 81’i vizesiz dolaşıyor. Ülkemizdeki (Dörtyüz Kırkdokuz Bin) adet Traktörün ise (Yüzonbeş Bin)adet vizesi yapılmış olup, yüzde 74 oranında traktör de aynı şekilde vizesiz.
Üstelik bu araçlar Ağır Kusurlu olup, yollarımızda ölüm saçmaya devam etmektedirler. Ayrıca muayenelerine gelip fakat eksikleri tespit edilen sekiz milyon adet aracın eksikleri tamamlanmıştır. Eğer bu araçların eksikleri tamamlanmayıp, geri dönüş yapmamış olsalar idi; Trafikte sekiz milyon araç tehlike ve ölüm saçacaktı.
Bence; trafikte özelleştirme bu yönü ile alkışlanmalı. Çünkü, teknik kusur ve arızası bulunan Sekiz milyon aracın eksiğinin tamamlanarak geri dönmelerinin sağlanması, yollarımızda birçok ölümlü kazaların önlenmesinin en büyük sebebidir. Geçen yıl resmi kayıtlara göre ölümlü trafik kazalarında yüzde beş oranında azalma olduğu bilgisi işte bunun ispatıdır.
Özelleştirme kapsamına alınan bir kamu kurumunda yöneticilik yaptım. Özelleştirilmiş bir kurumun; insan yaşamına bu ölçüde faydalı olabilmesi ve ticari hizmeti gereği yaptığı denetimlerde dahi devlet otoritesini sarsmayacak davranışlar sergilemesi bir başarıdır. Böylesine taviz verilmeyen denetim hizmetleri sergileyen ve trafik dostu kurum olan (Tüv-Türk ) üçyüz civarında istasyonları ile hepimizin güvenini kazanmış bir dost kapısı olmuştur.
