Çocukluk yıllarımızdan bu güne hep 1 Nisan şakaları ile güldük ve eğlendik. Oysa şimdi gündemde 1 Temmuz var. Hem de bizlere şaka gibi yansıtılan uygulamalarıyla.
Ancak bunların ciddi ve bazılarını ürkütecek denetim ve cezaları içeren gerçek yasalar olduğu artık bilinmelidir. Çünkü AB uyum yasaları çerçevesinde bazı yeni reform nitelikli uygulamalar yürürlüğe girdi. Ve 1 Temmuz yani dün itibariyle; Trafik, Ekonomi ve sosyal yaşamımıza yönelik nice yeni düzenlemeler artık yaşamımıza girdi.
Seksen beş yıl sonra yenilenen 6098 sayılı Türk Ticaret ve Borçlar Kanunu çerçevesinde toplam 649 farklı kanun maddesi değişime uğradı ve yasalaştı.
Ne dersiniz boş vermişlik yaşamımız ve yönetimiz ile; trafik kazalarında her yıl on bin kişiyi kaybederken şimdi bu tedbirler ile Avrupalı olabilecek miyiz?
Yeni yasa maddelerinde yeterli olmasa dahi trafik konusu da yer aldı. Bu konuyla ilgili hükümler şöyle:
* Çoğu kez güldüren ve bir o kadar düşündüren kamyon arkası ve tanpon edebiyatı yazılar yasak.
* Otobüs yolculuklarında artık, tavuk gibi canlı hayvanlar taşınamayacak.
* Şehirler arası otobüslerde ayrıca etrafa koku saçan ve rahatsız edici yiyeceklerin yenmesi de yasak.
* Araç otopark işletmelerine tüketiciyi koruyucu sorumluluklar geliyor.
* Trafik kazalarında suçlu sürücüler cezalandırılacaklar.
* Turizmde kaybolan eşyadan işletmeci sorumlu olacak.
* Haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyene iki yıla kadar hapis ve para cezası verilecek.
* İşten atılan personele altı ay süre ile maaşı ödenecek.
Çok ilginç gibi gelen ancak günlük hayatımızda birçoğumuzun zarar gördüğü böylesi nice konuların düzeltilmesini hepimizin istediği gerçeği de unutulmamalıdır.
Oysa bu günden itibaren yaşamımızı değiştirebilecek bazı uygulamalar ise şöyledir;
* Balkonda mangal yakmak ve gürültü yapmak evden tahliye sebebidir.
* Eğer bir başkasına kefil olmak istiyor iseniz, mutlaka eşinizin iznini almak zorundasınız.
* Kullandığımız buzdolaplarında; A sınıfı elektrik harcayanların satışı sona erecektir. Böylece ülkemizde iki barajın enerjisine eş değer tasarruf sağlanmış olacaktır. Yani parasını ben veriyorum diyerek milli servetin heba olması önlenecektir.
İşte bazı uygulama örneklerini verdiğim bu yasanın, ülke varlıkları ile kişisel değer ve yargılarını koruyucu olduğu bir gerçektir. Avrupa ülkelerinde yaşam tarzı ve insana saygı esasına dayalı bu uygulamaların ciddiye alınarak yürütülmesini diliyorum.
Ne var ki; trafikte de cezaların arttırılması ve sürücü belgesi alımında eğitime önem verilmesi yanı sıra denetimlerde pusu denilen ve insan kandıran uygulamaların kaldırılması gibi daha nice düzenlemelere henüz sıra gelmiş değil.
