Uçsuz bucaksız başı boş tuzlu bir sudur Hazar! Hazar’da dost gezer, ey!..
düşman gezer!
Nâzım Hikmet’in Bahr-i Hazar şiirindeki gibi… Bir yakasında “Türkmenistanlı bir Buda heykeli” gibi “dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş” balıkçılar, öteki yakasında bir petrol denizinden petrol çıkartan Azerbaycanlı ve Kazak işçiler, bir diğer yakasında İren ve Rusya.
Beş ülkeyi birleştiren değil, adeta ayıran deniz:
“Sakın özünü Hazar’ın hilesinden aman!
Aman oyun oynamasın sana rüzgâr!”
Rüzgârın yönü değişiyor ve bir aydan daha kısa bir süre içinde Türkiye ve Azerbaycan liderleri, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 9’uncu Zirvesi’nde Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan liderleriyle yaptıkları zirveden sonra, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov ile bir araya geliyorlar.
10-11 Kasım’da Semerkant’ta yapılan Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirvesi’nde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kurulmasına ilişkin Nahçıvan Anlaşması’nın uygulanabilir hale getirilmesi için adımlar atılması kararlaştırılmıştı. Bu zirvenin bir diğer önemli meyvesi, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin TDT’de gözlemci statüsünün tanınması olmuştu. Dikkat çeken bir diğer nokta, Türkmenistan’ın yeni lideri Berdimuhamedov’un Semerkant’ta bulunmaması, ülkenin eski başkan, parlamentonun üst kanadı Halk Meclisi Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov tarafından temsil edilmesi idi.
Nâzım Hikmet Hazar’ı ziyaret ettiğinde şimdi bu denizi dört tarafından kuşatan petrol ve doğal gaz kuyuları yoktu; Türk ülkeleri de “Türk” adıyla değil, Sovyetler Birliği’nin üyeleri olarak anılıyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devlet başkanı Aliyev’in Hazar kıyısındaki Avaza kentinde ilk üçlü zirvede bir araya geldikleri genç Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov’un Türkmenistan’ı, halkına yeni bir gelecek vaat ediyor. Kilometrekare başına 13 kişi düşen 6 milyonluk Türkmenistan, her ne kadar geçen pandemi döneminde doğal gaz ihracatını iki katına artırarak, 34 milyar metreküpe çıkartmış ise de bu gazın tek alıcısı Çin! Tek alıcının olduğu müşteri tekeli, satıcı açısından arzu edilen bir durum değildir; çünkü mal, esnaf tabiriyle “öldüm fiyatına” gider. Nitekim, petrolün sıvı altın muamelesi gördüğü günümüzde, Türkmenistan’ın geleneksel ham petrol müşterileri İtalya, Romanya, Çin ve komşusu Özbekistan ve Azerbaycan’a satışlardan toplam geliri geçen yıl 350 milyon dolar olabilmişti.
Diplomatlık hayatına Dışişleri’nin Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcılığı’yla başlamış olan Aşkabat Büyükelçimiz Togan Oral’ın etkisi, üç liderin Avaza Zirvesi’nde imzaladıkları, enerji iş birliği anlaşmalarından anlaşılabilir. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye Avrupa’ya ve tüm Akdeniz’e açılacak bir doğal gaz merkezi kurma önerisinin en çok kazanç sağlayacağı ülkelerden birinin Türkmenistan olacağı çok açık.
Bu birliklere, Hazar’ın karanlıklarını alev alev delen petrol ve gaz kuyularından daha çok para kazanma yolu diye bakmamak hatalı olur. Hazar’ı geçip Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye ulaşacak gaz ve petrol, ihraç edilebilen bir enerjiden çok, “Tek Millet” fikrinin yeni oluşumları için enerji taşıyacak.
Nâzım Hikmet’in “Hazar rüzgârların dilini konuşuyor balam” dediği günler çok geride kalacak ve yakında Hazar Türkçe konuşacak.