Darüşşaka, görünüşe göre ligde de Türkiye Kupası’nda kaldığı yerden devam ediyor. Kupayı bir hafta önce Efes’e kaptıran Yeşil - Siyahlılar, ligin "sonradan açılan" dişli takımlarından Pınar Karşıyaka önünde ikinci çeyrekte bocalamasına rağmen, üçüncü periyotta rakibinin üzerinden "silindir" gibi (25 - 11) geçti. Genelde inişli - çıkışlı bir grafik sergilemesine rağmen Vincent Jones’un pota altındaki caydırıcı gücü, Yaylo’nun skordaki istikrarı ve oyunun kaderini değiştirebilecek oyuncu sayısının fazlalığı Daçka’nın kazanmasını sağladı. Mehmet’in gününde olmayışına karşın Hakan’ın hem oyunu süratlendirmede ve hem de skora katkıdaki büyük oyunu evsahibi takımı rahatlattı. Gerektiğinde üzerine büyük sorumluluk alabilen Hakan, Efes’li Kerem’in formsuzluğu gözönüne alındığında, Milli Takım’ın Dünya Şampiyonası kadrosu için iyi bir alternatif görüntüsü çizmeye devam ediyor. Daçka’nın gizli silahları Ömer, Jensen ve Burak da "hamallık" yükünü başarıyla taşıyorlar, zor anlarda devreye girip takım arkadaşlarına "nefes alma" şansı tanıyorlar. Bu da, "cin" coach Halil Üner’in Darüşşafaka’sını "takım" yapan en önemli özellik ve de "güzellik" olarak göze çarpıyor.
Seriye 1 - 0 geride başlamanın stresini taşıyan Pınar Karşıyaka, oyun kurucu bölgesinde büyük sıkıntı yaşıyor. İzmir ekibinin top kayıplarının yoğunluğu da (19) daha çok bundan ileri geliyor. İkinci çeyrekte Ufuk Sarıca ve Dallas Comegys’in kişisel gayretiyle skor avantajı yakalamalarına rağmen hızlı hücumlarda üst üste top kayıplarıyla üçüncü çeyrekte oyundan düştüler. Şut yüzdesi de 39’larda kalınca sahada iyi organize olamayan Karşıyaka son periyotta maça havlu attı. Karşıyaka, cumartesi günü Daçka’yı İzmir’de yenemezse aynı havluyu lige de atma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.