Koronavirüs pandemisinin neden olduğu stres ve kaygı pek çok insanın sağlığını riske atmaktadır. Kişilerin gündelik yaşamlarında oluşan değişiklikler, gündelik stresin artması gibi durumlar diş sıkmayı ya da gıcırdatmayı artıran ya da başlatan etkenlerdendir.
Diş sıkma hastalığı olarak bilinen BRUKSİZM (diş gıcırdatma ve sıkma), genellikle uyku sırasında gerçekleşen dişlerin istem dışı ve güçlü bir şekilde sıkılmasıdır. Bu tür rahatsızlıkları olan kişilerde uyku bozukluğu, yorgun uyanma, baş ve boyun ağrıları gibi belirtilerin görülebildiğini ve bu kişiler de sabah uyandıklarında çiğneme kaslarında ve dişlerinde ağrılar hissedebilir.
Koronavirüs ile artan stres diş sıkmaya neden olabilir veya var olan durumu ağırlaştırabilir. Günümüzde eklem rahatsızlıklarının en önemli sebebi diş gıcırdatma olarak bilinen ve çene eklemine zarar veren bruksizmdir. Stres, bruksizmin hem oluş nedeni hem de olayın şiddetini artıran en önemli faktördür. Bruksizmi olan kişiler, uyanıkken (uyanık bruksizm) veya uyku esnasında (uyku bruksizmi) bilinçsizce
Covid-19 adı korona için "Co", virüs için "vi", hastalık için "d" ve oluşum yılı için 19 olarak dört bölümden oluşturulmuştur. Son olarak bu yeni virüs, Uluslararası Virüs Taksonomi Komitesi (ICTV) tarafından “SARS-CoV-2” ve virüsün neden olduğu hastalık COVID-19 olarak adlandırılmıştır.
Covid-19’in diğer Koronavirüs enfeksiyonları gibi solunum salgıları ile bulaştığı düşünülmektedir. Hasta kişilerden öksürük, hapşırık, gülme, konuşma sırasında çevreye saçılan virüs içeren solunum salgısı damlacıkları, sağlam kişilerin mukozalarına temas ederek bu kişilerin hastalanmasına neden olur. Corona virüsün en önemli bulaşma yollarından biri olan ağızın virüslere açık bir konak olmasının bir nebze de olsa önüne geçmek için her birey ağız ve diş sağlığına maksimum önemi göstermelidir.
Ağız ve diş hijyeni en az el hijyeni kadar önem teşkil etmektedir. Ağız gargarasının önemi her noktada vurgulanmalı, vatandaşlar bireysel olarak uygulayabileceği kişisel
Covid-19 adı korona için "Co", virüs için "vi", hastalık için "d" ve oluşum yılı için 19 olarak dört bölümden oluşturulmuştur. Son olarak bu yeni virüs, Uluslararası Virüs Taksonomi Komitesi (ICTV) tarafından “SARS-CoV-2” ve virüsün neden olduğu hastalık COVID-19 olarak adlandırılmıştır.
Covid-19’in diğer Koronavirüs enfeksiyonları gibi solunum salgıları ile bulaştığı düşünülmektedir. Hasta kişilerden öksürük, hapşırık, gülme, konuşma sırasında çevreye saçılan virüs içeren solunum salgısı damlacıkları, sağlam kişilerin mukozalarına temas ederek bu kişilerin hastalanmasına neden olur. Corona virüsün en önemli bulaşma yollarından biri olan ağızın virüslere açık bir konak olmasının bir nebze de olsa önüne geçmek için her birey ağız ve diş sağlığına maksimum önemi göstermelidir.
Ağız ve diş hijyeni en az el hijyeni kadar önem teşkil etmektedir. Ağız gargarasının önemi her noktada vurgulanmalı, vatandaşlar bireysel olarak uygulayabileceği kişisel bakımı arttırmalı ve devletin uygulayacağı karantina kurallarına bu süreçte uyum sağlanmalıdır. Sabah akşam dişlerin tüm yüzeyi fırçalanmalı, ağız ve boğaz gargarası rutinde sabah akşam muhakkak yapılmalıdır.
Ağız gargaraları
Diş Gıcırdatma ve sıkma, genellikle uyku sırasında gerçekleşen dişlerin istem dışı ve güçlü bir şekilde sıkılmasıdır. Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir. Diş sıkma ve gıcırdatmanın birçok nedeni vardır ve bu nedenler arasında; stres ve kişisel özellikler, uyku düzeni, uyku esnasındaki solunum bozuklukları gibi faktörler sayılabilir. Diş sıkan hastada çene eklemi bölgesinde ve bu bölgedeki ilgili kaslarda ağrı olmakla beraber ilerleyen dönemlerde çene eklemlerimizde probleme sebep olmakla beraber bu durum çene eklem rahatsızlığına kadar götürebilir.
Halk arasında diş sıkma ya da gıcırdatma olarak bilinen bruksizmin en önemli ve en yaygın belirtisi sabah kalktığında yüz kaslarında, çene ekleminin yan kısımlarında, baş ve boyun bölgelerinde oluşan ağrılardır.
Başvuran hastalarda yapılan muayenede kuvvetli sıkmaya bağlı aşınmayla ortaya çıkan diş boyu kısalığı ve dişlerin yüzeylerinde ince hatlı çatlaklar görülebilmektedir. Herhangi bir travma olmadığı halde diş mine kırıkları ve
İstanbul’da doğdum küçüklüğümü hatırlayacak kadar geriye gittiğim de hayalimi süsleyen mesleğin moda tasarım ve hekimlik olduğunu çok rahatça söyleyebilirim. Küçüklüğüm bebeklerime elbise dikerek ve eczaneden annemin rica ederek aldığı enjektörlerle herkese enjeksiyon yaparak geçti diyebiliriz. Rahmetli babaannem az çekmemiştir benden, nasıl bir duyguysa, bir de canı yansın gerçekten iğne olduğunu hissetsin diye var gücümle de bastırırdım kolları bacakları morarana kadar. Ne de olsa babaanne, torunu şımartacak ya sesini çıkarmazdı….
Doktor olacağım sevdasıyla yanıp tutuşuyordum. Bir an önce büyümek istiyordum. Çok derinlere dalmayacağım, ‘anlatsam hayatım roman olur’ derler ya benimkisi de o cinsten. Büyüdüm ve üniversite dönemine geldiğimde içimde ki sanat ve hekimlik duygusunu diş hekimi olarak sergileyebileceğime inandığım için diş hekimliğini seçtim. Hem hekimlik hem sanat ortak bir payda da buluşabilecekti benim için.
Hekim olmayı insanların gözünde ki o ışığı görmek için seçtim. Sayemde ağrıları dinen, hayata daha güzel gülümseyerek bakan insanlar yaratmak istedim. Kazandığınızı sandığınız maddiyata değişilemeyecek bir maneviyat… Maneviyat öyle bir duygu ki yeri
Metropollerde yaşayan bizler sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz, hep çok yoğunuz. Çevremizdekiler ile iletişime girmemek için adeta yüzlerce bahane yaratıyor içten bir gülümsemenin, biz kendimiz ve insanlar üzerinde ne kadar olumlu bir etkisi olduğunu unutuyoruz…
Evet güzel bir slogan kuşkusuz, ‘Hayata daima gülümseyin’ ayrıca okumadığı kitap kalmayan biri olarak bütün hayatımı kuvvetli bir şekilde, olumlu anlamda değiştirebilen ne olabilir diye sorguladığımda çok etkili ve basit bir hayatı yaşama yöntemi bence gülümsemek … Bu benim bir süredir uyguladığım, çok basit, çok keyifli ve bir o kadar da etkili bir yöntem, gülümsemek…
Diş eti sorunları, çarpık, lekeli ve eksik dişler, insanların güvenle gülümsemesini engelleyen sorunların başında geliyor. Bu durum da kişide güven eksikliğine neden oluyor. Gülüş Estetiğinde, dudak seviyesi, dişlerin boyları, diş eti seviyesi, diş rengi, diş dizimi, gülündüğünde dudaklarla dişlerin uyumu ve gülme hattı estetik gülüş analizi çok büyük önem taşımakta olup dudakların, dişetinin ve dişlerin estetik kriterler içerisinde ayrı ayrı ve birbiri ile olan ilişkisi değerlendirilerek, detaylı estetik analizler yapılır ve gülüş şekli