Geçen hafta sonu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in daveti üzerine Türkiye’nin en uzun soluklu film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin kapanış törenini izledim. Antalya Cam Piramit'te düzenlenen bu anlamlı gecenin galibi “Ayşe” ve “Mukadderat” adlı filmler oldu. Ancak gecenin belki de en çarpıcı anları, sahnede verilen güçlü mesajlardı. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı verilen bu mesajlar, herkesin yüreğine dokundu. Özellikle “Şahit” filmiyle Jüri Özel Ödülü'nü kazanan Nadir Seivar’ın ödül konuşması unutulmazdı. Seivar, ödülünü İran’da protestolar sırasında öldürülen binlerce genç kız adına aldığını ve bir gün İran özgürlüğüne kavuştuğunda ödülü onlara teslim edeceğini söylediğinde, salondaki herkes sanatçıyı ayakta alkışladı. İşte sanatın toplumsal duyarlılığa nasıl dokunabildiğinin en güzel örneğiydi bu.
Mersin-Bursa-Konya
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in katıldığı Kivi Şenliği de bir başka renkli etkinlikti. “Üreticiye Kazanç, Sofraya Neşe, Bünyeye Enerji” sloganıyla düzenlenen bu etkinlik, yerel üretimi teşvik ederken, Mersin’in tarım potansiyeline dikkat çekiyor.
Bursa’da ise Cumhuriyet’imizin 101’inci yılına özel olarak hazırlanan “Cumhuriyet Tırı” yola çıktı. Bu tır, 29 Ekim’e kadar her gün bir ilçeyi ziyaret ederek Cumhuriyet değerlerini geniş kitlelere ulaştıracak. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de belirttiği gibi, bu tır Cumhuriyet’in değerlerini yeniden hatırlatan bir simge olarak önemli bir yolculuğa çıkıyor.
Son olarak Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun sahnelediği “Yoldan Çıkan Oyun” adlı eserden bahsetmeden geçmeyelim. Konya’da yoğun ilgi gören bu oyun, amatör bir tiyatro topluluğunun başına gelen talihsizlikleri mizahi bir dille ele alıyor ve izleyicileri kahkahalara boğuyor. Şehir tiyatrosunun kültürel yaşama katkısı bu oyunla bir kez daha kendini gösterdi.
Her biri kendi alanında farklı bir tat sunan bu festivaller ve etkinlikler, sanatın, kültürün ve yerel değerlerin toplumsal hayatımızdaki vazgeçilmez yerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sanatın ve festivallerin gücüyle şiddete karşı durmak ve toplumsal farkındalığı artırmak mümkün.
Unutmayalım, bir sanatçı sahnede “Dur” diyorsa hep birlikte buna kulak vermeli ve şiddetin her türlüsüne karşı sanatı ve dayanışmayı yükseltmeliyiz.
Sağlıcakla kalın…
Özay Şendir
Milliyet ve odaklanmak üzerine…
14 Ekim 2024
Tunca Bengin
BM sen de İsrail’i istenmeyen ülke ilan et...
14 Ekim 2024
Cem Kılıç
Genel sağlık sigortası hakkında her şey
14 Ekim 2024
Abdullah Karakuş
Bağımlılık, kumar ve ruh sağlığı
14 Ekim 2024
Dr. Demet Erciyes
Longevity ile beslenmenin ilişkisi
14 Ekim 2024