Eren Aka

Eren Aka

eren.aka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bozcaada’ya, ne vize ne de pasaport derdi var. Oh! Gel keyfim gel, al biletini bin feribota, ada mı? Ada… Hem de en güzeli. Adaya ulaşmak için Geyikli İskelesi’ne gitmek yeterli. Biletimi aldım aracımla feribota giriş yaptım. Zaten “Yunan adaları çılgınlığı”nı anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü bizim adalarımız, güzellik ve kültürel zenginlik açısından çok daha fazlasını sunuyor. Yunan adaları elbette ki güzel; ama neden kendi adalarımızı, kendi değerlerimizi ikinci plana itiyoruz?

Bu adaya vize yok

Bozcaada'nın huzur veren bağları, Gökçeada'nın bakir koyları, Cunda'nın tarihi dokusu ve Büyükada'nın nostaljik atmosferi, en az Yunan adaları kadar çekici. Üstelik bu güzelliklerin yanı sıra kendi kültürümüzü, mutfağımızı ve tarihimizi de yaşama imkânına sahibiz. Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe’nin nazik daveti üzerine bu yıl Bozcaada Bağ Bozumu Festivali’ne ilk kez katıldım. Adanın dört bir yanından yükselen o davetkâr üzüm kokusuyla birlikte festivale dair merak ve heyecanım daha adaya ayak basar basmaz kendini gösterdi. Bozcaada, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda bağcılık kültürünün derin kökleriyle de ünlü bir yer. Bu festivale katılmak, sadece üzümleri toplamak değil, adanın tarihine ve insanına dokunmak demekti. Belediye Başkanı Yahya Göztepe, ada halkının bu etkinliğe ne denli önem verdiğini ve bunun adanın kültürel mirasını korumada ne kadar büyük bir rol oynadığını vurguladı. Konuşmasında, bağ bozumu geleneğinin yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığını, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir değerler bütünü olduğunu belirtti. Başkanın bu içten sözleri, festivalin aslında ne kadar derin bir anlam taşıdığını anlamamı sağladı. Festival alanına ulaştığımda, bağlardan toplanan üzümlerle dolu sepetlerin ve yüzleri neşeyle dolu insanların arasında buldum kendimi. Her bir detay, adanın kadim bağcılık kültürüne bir saygı duruşuydu. Festivale katılanlarla sohbet ederken, her birinin bağ bozumu sürecine olan bağlılıkları ve bu geleneği yaşatma istekleri beni derinden etkiledi. Bir yandan üzümler toplanırken, bir yandan da herkesin yüzünde bu süreçten duydukları gurur ve mutluluk okunuyordu. Bu keyifli festivalin ardından, misafirperverliği ve samimi ev sahipliği için başkanımıza bir kez daha teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Haberin Devamı

Bu festivalde peşrev var

Haberin Devamı

Yine sizlere ilginç bir festivalden bahsedeceğim. “Zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına” derler, ama bu festivalin çok özel bir düzeni ve özelliği var. En başta; dünyada ve Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyor Uluslararası Zurnazen Festivali. Zurna, Anadolu’nun köklü kültüründe önemli bir yere sahiptir. Sözlü tarihimizi, geleneklerimizi ve toplumsal bağlarımızı en iyi şekilde yansıtan bu enstrüman, ne yazık ki zaman zaman hak ettiği ilgiyi görememektedir. Bu ilgisizliği kırmak, zurnayı hak ettiği yere taşımak ve bu kadim geleneği yeni nesillere aktarmak adına Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 9'uncusu gerçekleştirilen Uluslararası Zurnazen Festivali’ne bu yıl Bulgaristan’dan 2, Tayvan’dan 1 ve Türkiye’nin değişik illerinden olmak üzere toplam 11 zurna sanatçısı katıldı. 4 ilçede sergilenen zurna performansları dinleyicileri mest etti.

Haberin Devamı

Sağlıcakla kalın…