Engin Uğur Ağır

Engin Uğur Ağır

enginuguragir@gmail.com

Tüm Yazıları

İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Eskişehir’e atandı.

Ege’nin incisi kente yaptığı hizmetler unutulmayacak, hep hatırlanacak.

Şimdi bunları sırasıyla saymaya kalksam sayfayı işgal ederim, haberlere yer kalmaz. Zaten kalmadı ya neyse...

Ayyıldız’ın ne kadar mütevazı bir devlet adamı olduğunu tüm ülke öğrendi, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in danışmanı Seyfettin Şen sayesinde.

Sertel, Ayyıldız’ı ziyarete gittiğinde gördüğü manzara karşısında şaşırdı.

Bu sırada da Şen, boş durmuyor, gördüğü ilginç diyaloğu çekiyordu.

Haberin Devamı

Vatandaşın önünde diz çöken bir vali

***

Vali Ayyıldız, makamında ağırladığı yaşlı bir vatandaşın önünde diz çökmüş, derdini dinliyordu.

Gerçekten güzel bir davranış sergilenmişti.

Sertel de sosyal medyadan bu görüntüleri paylaşmış, şunları söylemişti: “Ayyıldız’ın makamında çekildi bu fotoğraf.

Randevumuz vardı, beklemeden odaya alındık.

Vali diz çökmüş vatandaşın derdini dinliyor.

Danışmanım Seyfettin Şen o anı ölümsüzleştirdi.

Bize böyle valiler lazım.

Halkın önünde diz çöküp derman bulanlardan. Kutluyorum.”

Sertel’in açıklamalarına aynen katılıyorum.

Günümüzde böyle yöneticilere şiddetle ihtiyacımız var.

Vatandaş, sıkıntısını rahatça dile getirebilecek yönetici arıyor.

Ama bulmakta zorluk çekiyor. Ayyıldız’ın bu fotoğrafını yine paylaşıyorum.

Belki ilham alırlar da aynı mütevazılığı gösterirler yöneticilerimiz. Yolun açık olsun valim, Eskişehir’de de başarılı çalışmalara imza atacağından ve bizleri unutmayacağından eminim...

Bu arada Sertel’in Eskişehirli olduğunu unutmayalım. Yani, Ayyıldız artık Sertel’in doğduğu kentte hizmet verecek...

İkisinin de soyadında ‘Yazıcı’ var ama birine ‘oğlu’ eklenmiş

Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Antalya’ya atandı.

Ama Balıkesir halkı muhteşem valiyi hiç unutmayacak.

Uygulamalarıyla geçmişte Tokat, Erzincan, Aydın ve Denizli valiliği yapan rahmetli Recep Yazıcıoğlu’na çok benzetiyorum Yazıcı’yı.

Sıra dışı çalışmalarıyla Yazıcıoğlu’nu anımsatıyor.

Kendisiyle 2018’in Ekim ayında bir araya gelmiştik.

Yaptığı çalışmaları anlatmaya başlayınca, “Herkes Yazıcı gibi olsa” dedim.

Vatandaşın önünde diz çöken bir vali

***

Toplumun her kesimiyle yakın ilişki kurduğunu, özellikle de çocuklara karşı ayrı bir sevgisi olduğunu söyledi, Antalya’nın yeni valisi.

Haberin Devamı

Balıkesir’de çok sayıda projeye öncülük ettiğini belirtti.

İşte size birkaç örnek:

Tarım kenti söylemi ve üreticiye desteğiyle fark yarattı.

İl dışında ilçelerde kayda değer katkılarda bulundu, sık sık ziyaret etti.

Özellikle eğitime büyük önem verdi, kitap okuma kampanyaları düzenledi.

Öğrencilerle bir araya geldi, okuma alışkanlığı kazandırdı.

Geleceğin eğitimde olduğunu vurguladı, bu yönde sinerji yarattı.

***

Sürpriz yapmayı da unutmadı.

Doğum günü 19 Mayıs olan bir genci makam aracına aldı, birlikte korteje katıldı.

Hasat zamanı koluna sepeti taktı, zeytin topladı.

Kullandığı römorkörle limanı inceledi.

Sürekli yurtları ziyaret etti, öğrencilere eliyle yemek dağıttı.

Sonra sıraya girdi, yemeğini aldı.

Bir okulun bütün öğrencilerini, ‘Türk İşi Dondurma’ filmine götürdü.

***

Bir 23 Nisan töreninde  de basın mensuplarına sürpriz yaptı.

Makam aracından Yazıcı’nın ineceğini düşünen meslektaşlarımız, karşılarında ortaokul öğrencisini görünce şaşkınlık yaşadı.

Haberin Devamı

Edremit’e sık giderdi, bir ziyaretinde spor salonu inşaatını dolaştı, yapılan işi beğenmedi, yüklenici firmayı uyardı: “Burayı acil düzeltin, bu şekilde teslim alamam.”

Yaşlıları da ihmal etmedi. 104 yaşındaki emekli öğretmen Kıymet Gazez’in Gönen’deki evine iki kez gitti, gönlünü aldı.

***

Babasının iyi bir oto boya ustası olduğunu söyledi, esnafın duygularının iyi bildiğini belirtti.

Yazıcı’nın çocukla çocuk, büyükle büyük olması, gençlere karşı yakınlığı, Balıkesirlilerin takdirini kazanmıştı.

Görev süresi boyunca çalışmaları Recep Yazıcıoğlu’nu anımsattı hep.

Şimdi aynı tutumunu Antalya’da sürdürecek, yolun açık olsun.

Önlemini baştan al, dövünme!

PANDEMİ sürecinde saatimiz saatimize uymuyor.

Bir gün tüm kuralları harfiyle yerine getiriyoruz, ertesi gün ise unutuyoruz.

Tüm yetkililer sık sık uyarıda bulunmasına rağmen hala bildiğimizi okuyor, söylenenleri çabucak kulak arkasına atıyoruz.

***

Kordon’da yaşanan yoğun kalabalık sadece bizim değil, tüm ülkenin dikkatini çekmişti.

Davullu zurnalı halaylar eşliğinde gençler, geç saatlere kadar eğlenmişti.

Demek ki korona bitmiş, bizim haberimiz yok!

Her gün açıklanan rakamlar sona ermiş, vefat eden sayısı sıfırlanmış. Yaşam normale dönmüş!

Nasıl gazeteciyiz?

Dünyayı kabusa çeviren hastalığın bittiğinden bi haberiz!...

***

Gençler yalan mı söyleyecek?

Bittiyse bitmiştir bu vaka.

Onlar bizim geleceğimiz.

Tabii ki yanlış yapmazlar, söylediklerine ve yaptıklarına değer veririz.

Vatandaşın önünde diz çöken bir vali

***

Doğru, bu lanet vaka gençlerin birçoğunda teğet geçiş yaptı.

Kimi anladı, kimi anlamadı koronaya yakalandığını.

Ama yaşlı kesim, resmen döküldü.

Ülkemizde yaşamını yitirenlerin sayısı beş bine dayandı.

Hastalığı yenenlerin genelde gençlerden oluşması, hayatını kaybedenlerin ise 60 yaş üstü olması dikkat çekti.

***

Benim bildiğim gençlik, kendisi kadar toplumunu da düşünür.

Annesine, babasına, kardeşine, akrabalarına zarar gelsin istemez.

Kendi hafif şekilde hastalığı atlatabilir.

Ama ailesi, işte sorun burada.

“Bana bir şey olmadı” diyerek yaşamını istediği gibi sürdüren gençlerimizin elini taşın altına koyma zamanı geldi de geçti bile...

***

Şu son günlerdeki rahat hareketlerinize artık son verin.

Grup olarak bir araya gelmeyin, gelseniz de mutlaka mesafenizi koruyun.

Kalabalık ortam yaratmayın.

Kafede, deniz kıyısında, her nerede olursanız olun, kurallara uyun.

Uyarıları göz ardı etmeyin!

Tedbiri elden bırakmayın.

Yarın, aile büyüklerinizden biri lanet virüsten yaşamını yitirdiğinde, “Ben ne yaptım” diye dövünmeyin.

Çünkü, bu dünyaya bir daha gelmeyeceksiniz...

Bir koltukta dört karpuz!

İnsan yeter ki istesin.

Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz derler.

Kendine bir meslek edinirsin, onunla yetinmez yeni arayışa girersin.

İzmirli Tansu Aydalga da bunlardan biri.

Moda tasarımcısı Aydalga, aynı zamanda tiyatro ve müzik eğitimi aldı.

***

Radyoda sunuculuk yapan, müziğe tutkusu daha 10 yaşındayken başlayan genç yetenek, şimdi de bestesi kendisine ait “Deli Anne” isimli single ses getirecek çalışma sergiledi.

Şirince’de çekimi yapılan klip, yaz sezonuna damgasını vuracak gibi görülüyor.

***

Bir koltukta iki karpuz taşınmaz derler ya, Aydalga tam dördünü başarıyla taşıyor.

Yazımın başında dediğim gibi, insan yeter ki istesin.

Kişi, pek çok mesleği aynı anda rahatlıkla yerine getirebilir.

Vatandaşın önünde diz çöken bir vali