Enflasyon, dolar kuru ve altın, piyasaları olumsuz etkiledi.
Normal şartlarda enflasyon artışına göre fiyat belirlenmesi gerekirken, vatandaş bu konuya el attı.
Satacağı ev veya otomobilde fiyatı kendi belirlemeye başladı.
Marketler de aşağı kalmadı, çalışanlar sürekli etiket değiştiriyor!
Hükümet ve yerel yönetimler denetimlerine devam ediyor ancak nereye kadar?
Yapılan artışların yüksekliği dudak uçuklatıyor.
Bir örnek vereyim.
Karşıyaka’da düne kadar 715 bin liraya satılığa çıkarılan ev, bir günde 840 bin liraya yükseldi.
Bir başka örnek daha vereyim.
90 bin liralık otomobil, ertesi gün 120 bin liralık etiketle karşımıza çıktı.
Görünen manzara korkunç!
Vatandaş vatandaşı resmen kazıklıyor.
Bu süreç için sadece enflasyona, altına, dolara ve euronun artışına takılmamak lazım.
Çuvaldızı kendimize, iğneyi başkasına batıralım.
Nasıl bir sonuç ortaya çıkacak bakalım.
Vatandaşımı sağ duyulu olmaya davet ediyorum.
Kafanıza göre fiyat belirlemeyin.
Bunun adı resmen “fırsatçılık” değil mi?
Karşıdaki alıcının yerine kendinizi koyun, ona göre hareket edin.
Yoksa bu çıkmaz sokağın içinde hepimiz kaybolup gideceğiz.
Geriye baktığımızda ise iş işten geçmiş olacak...