Geçen hafta perşembe günü Tekirdağ Çerkezköy’deki Pharmactive ilaç fabrikasını ziyaret ettik, İzmir’den bir grup gazeteciyle...
Yaklaşık 100 dönüm arazi üzerine, 200 milyon dolara mal olan, muhteşem bir akıllı bina inşa edilmiş.
Tesiste, yılda 230 milyon kutu tablet, kapsül, toz, 57 milyon kutu krem, jel, merhem ve losyon ile 43 milyon kutu şurup, süspansiyon, sprey ve damla üretilebileceğini söyleyen Pharmactive’nin Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sancak, fabrikanın yüzde 100 yerli sermayeyle hayata geçirildiğini ifade etti.
34 ülkede satış ve pazarlama hakkını aldıklarını belirten Sancak, Polus ortaklığıyla kurulacak olan üretim tesisi ile Türkiye’nin kök hücreden biyoteknolojik ilaç üretebilen dünyadaki sayılı ülkeler arasına gireceğini kaydetti, “ABD, İngiltere, Japonya, Güney Kore ve İsviçre’nin ardından Türkiye, bu teknolojiye sahip 6. ülke olacak” dedi.
2017 yılının 175 milyon lira ciro ve 648 kişilik istihdamla kapatıldığını, 2018’de 322 milyon ciro ve 855 kişilik istihdam hedeflediklerini söyleyen Sancak, “Türkiye’de yılda 100 milyon üzeri kutu üretim çıtasını aşan, az sayıdaki firmadan biri olacağız. Bu üretimimizle, Sağlık Bakanlığı’nın cari açığı azaltma hedefine katkı sağlayacağız” dedi.
---
Sancak’ın ardından, Polus Yönetim Kurulu Başkanı SeungHeon Nam, Pharmactive Yönetim Kurulu Üyesi Levent Selamoğlu ve Pharmactive Teknik Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdürü Fatih Elay, gazetecilere bilgi verdikten sonra, fabrikayı gezmek için hazırlığa başladık.
Önce ceketlerimizi çıkarmamızı istediler.
Ardından, üretimin yapıldığı alana giriş için tek sıra olduk.
Ayakkabılarımıza galoşları geçirdik.
Daha sonra herkese birer beyaz tulum verildi.
Tabii, bazılarımız kilolu olduğundan, giymekte zorlandık. Ellerimizi güzelce yıkadık. Bununla bitmedi, eller yeniden dezenfekte edildi.
Son olarak, başımıza boneleri de geçirdik.
Başladık fabrikayı gezmeye... Hepimiz beyaza bürünmüştük. İlk bakışta kimse kimseyi tanıyamadı. Bıyıklı olanlara maske de verilmişti çünkü...
Teknik Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Fatih Elay, her bölümü ayrı ayrı detaylarıyla anlattı.
Bir ilacın toz halinden, kutuya giriş aşamasına kadarki süreç hakkında bilgilendirdi.
Birçok üretim tesisini gezdim, ama böylesine temiz, böylesine makine ekipmanlarının dört dörtlük kullanıldığı başka bir yer görmedim.
Tabiri caizse, her tarafa bal dök yala...
İnanın, yerlere basmaya kıyamadık.
Diyeceksiniz ki, gezdiğiniz fabrika ilaç üretiyor, temiz olması şart.
Ama Pharmactive’in, temizlikte aşırı titiz davrandığını gördüm.
Kendimizi uzay üssünde hissettim. Bu muhteşem eseri ülkemize kazandıran Saya Grup yöneticilerini kutluyorum.
Umarım, böylesine muhteşem bir tesisin benzerini İzmir’e de inşa ederler...