Geçtiğimiz günlerde Genel Yayın Yönetmenimiz Mete Belovacıklı, Ekonomi Müdürümüz Şükrü Andaç ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret ettik.
Birçok konuyu tartıştıktan sonra konu, kentiçi ulaşımındaki son durumuna geldi.
Halkın rahat şekilde yolculuk etmesi için büyük çaba harcadığını belirten Kocaoğlu, “Hedefimiz İzmirli hemşerilerimizin sağlıklı şekilde gideceği yerlere ulaşmasını sağlamak” dedi.
Raylı sistemdeki son durumu sorduğumda, bu konudaki çalışmaların devam ettiğini, Selçuk’a kadar olan bölümün büyük ölçüde tamamlandığını söyledi. Daha sonra, “Aliağa’dan Bergama’ya, ardından da Kınık’a çalışmalar başlayacak. İzmir’i demir ağlarla öreceğiz” diye yanıt verdi.
Kentiçi ulaşımıyla da ilgili sorularımızı da şu yekilde cevapladı: “Üçkuyular-Halkapınar arasındaki tramvay çalışmaları yoğun şekilde sürüyor. Yılbaşından önce bir aksilik olmazsa normal seferlere başlama düşüncesindeyiz. Karşıyaka Tramvay seferleri 1 Temmuz’dan itibaren ücretli olacak. Yolcular İZmirim Kart ile seyahat edecek, 90 dakika aktarma sisteminden aynı şekilde yararlanacak.”
Her iki yakada tramvay seferlerinin normal seyrine başladığında, bu güzergahlardaki otobüslere yeni düzenleme getireceklerini belirten Kocaoğlu, “Karşıyaka’da Girne Bulvarı’ndan gelen araçlar, Bostanlı İskelesi’nin bulunduğu alandaki garaja yönlendirilecek. Altınyol ve Bornova’dan gelen otobüsler de Halkapınar’a gidecek, buradan tramvaya binip, Alsancak, Çankaya, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı tarafına gidecek. Karşıyaka’da ise yolcular, Bostanlı İskelesi’nde indikten sonra tramvaya binip, ister Mavişehir’e, isterse Karşıyaka İskele tarafına rahat şekilde gidebilecek. Otobüsler tramvay güzergahına girmeyecek” dedi.
Kocaoğlu’nun bu açıklaması, yüzbinlerce İzmirli’nin merakla beklediği soruya yanıt oldu. Çünkü vatandaşlar, tramvay seferleri normal seyrine başladığında nasıl bir güzergah izleneceğini bilmiyordu.
Ama Kocaoğlu’nun bu açıklamasıyla ne yapacağını öğrenmiş oldu. Tramvay, her iki yakamıza hayırlı olsun.
Yıldırım farkı açıkça görülüyor
Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir’i çok sevdiğini hepimizi biliyoruz.
Her fırsatta Ege’nin incisi kente gelen, vatandaşlarla bulaşan, dert ve sıkıntılarını dinleyen Başbakan Yıldırım, Ramazan Bayramı arefesinden bir gün önce yine İzmir’deydi; şehit aileleriyle iftarda buluştu. Ertesi gün de partililerle tek tek bayramlaştı.
Her gelişinde olduğu gibi, yine İzmir’e övgü yağdıran Yıldırım, “Göztepe Süper Lig’e çıktı. Şimdi Süper Lig’e çıkma zamanı İzmir’de. İki yıl sonra İzmir hak ettiği yere gelecek. Bizde yarım iş olmaz” dedi.
43 yıllık meslek hayatımda, birçok başbakan gördüm. Ama Yıldırım gibisine hiç raslamadım.
Kentini bu kadar çok önemseyen, halkı ile içiçe olan sık sık İzmir’e gelen Başbakan, sadece kendi partisi tarafından değil, diğer muhalefet partililer tarafından da takdirle karşılanıyor. Özellikle 35 İzmir 35 proje üzerinde çok çalışan, bitmesi için de büyük çaba harcayan Başbakan, tüm engellemelere rağmen Körfez Tüp Geçişi Projesi’ni bitireceklerini ifade etti.
İzmir’e yatırımlarla ilgili bilgi veren Yıldırım, kentin ismine, projesine sahip çıkmasını istedi.
Başbakan’ın bu sözünü sonuna kadar destekliyorum.
Defalarca yazdım ama mesleğimi bırakana kadar yazmaya devam edeceğim gibi geliyor.
Hala bazı zihniyetler, kente yapılacak katkılara engel çıkarıyor.
Artık bu istemezük zihniyete bir son verelim de, güzel İzmirimizin adını tüm dünyaya duyarılım diyorum.
Bilmem siz ne dersiniz? Tukaka olmayın, projelere el verin!
Vekillik bitti, görev sürüyor
İzmir onu yakından tanıyor...
Sekiz yıl milletvekilliği yapan, görevde bulunduğu süre içinde kenti için çalışan, geçmişte de esnafın dert babası olan Mehmet Ali Susam’dan söz ediyorum.
CHP’den Ankara’ya milletvekili olarak gittikten sonra, İzmir’de bıraktığı esnafı bir an olsun unutmayan, her türlü sıkıntılarına çözüm arayan Susam, bugün Ege Ekonomiyi Güçlendirme Vakfı’nın başında bulunuyor.
10 ili kapsayan bir çalışma programı içinde olduklarını söyleyen Susam, “Yönetimde bulunan tüm arkadaşlarımızın tek bir düşüncesi var. Bulunduğu kenti daha iyi bir konuma getirmek için çaba gösteriyor. Bizler de elimizden geldiği kadar sorunları inceleyip, çözüm odaklı fikirlerimizi paylaşıp, daha yaşanılır bir kent, ekonomisi çok daha iyi bir bölge yaratmak için çalışıyoruz” diyor. Yaptığı çalışmaları, bulunduğu katkıları yakından takip eden biri olarak, Susam’ı kutluyorum. Bundan sonraki yaşamında kenti için çaba göstereceğini, elinden gelen her türlü katkıyı sunacağını ifade eden Susam’a yolun açık olsun diyorum.
İkinizi de kutluyorum
İzmirli iki işadamı, çalışkan mı çalışkan, hırslı mı hırslı.
Tabiri caizse her ikisi de tuttuğunu koparıyor. Bravo doğrusu.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya ve
Türkiye-Yunanistan Ticaret Odası’nın Türkiye temsilcisi Musa Turan’dan söz ediyorum.
İkisi de bağlı oldukları sektörlerini tüm dünyada tanıtmak için büyük çaba harcıyor.
Musa Turan genç, dinamik, çalışkan bir işadamı.
Bir koltukta onlarca karpuz taşıyabilecek kapasitede.
Görevlerini saymakla bitiremeyiz.
Ama kendine has özel işi olan Smyrna Boyoz’u, dünyaya tanıtmak istiyor.
Çok çalışıyor. Sürekli yurtiçi ve yurtdışı seyahatleriyle işini daha da büyütmek amacında.
Şu günlerde Amerika’da Smyrna Boyoz’un tanıtımıyla meşgul.
Mevlüt Kaya da Musa Turan’dan farklı değil. O da Ramazan Bayramı’nı Amerika’da geçirecek.
Ama onun konumu biraz farklı.
Kaya, Amerika’da bugün yarın Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’la bir araya gelecek.
Kurum olarak, Aziz ve Gwen Sancar Vakfı’nca ABD’de okuyan Türk ve yabancı öğrencileri bir araya getirecek Türk Kültür Evi projesine destek olacak.
Ben, iki işadamımızı yaptıkları hizmletlerden dolayı gönülden kutluyorum.
Biri, İzmir’in 500 yıllık yiceği boyozu dünyaya tanıtma çabası içinde.
Diğeri de Nobel Ödüllü Sancar adına kurulan vakfa, kurum olarak katkı sağlamak üzere. İkinize de helal olsun...