Normalleşelim, yine bildiğinizi okuyun!
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona belasının ülkemizde görüldüğü 10 Mart’tan bu yana sürüyor tartışmalar.
Ama ne tartışma.
Artık boyutu iyice arttı.
Kasap et, koyun can derdinde diye bir laf var ya?
İşte onun gibi bir şey.
Sen onu dedin, yok bunu dedin, yok haksızsın, yok yalancısın, yok görevini yanlış yapıyorsun gibi gibi gibi, uzayıp gidiyor.
***
Vatandaş iş, aş peşinde.
Perişan olmuş.
Kirasını, su, elektrik, doğalgaz, kredi kartı borcunu düşünüyor.
Nasıl ödeyeceğini bilemiyor.
Sıkıntıdan kafayı yiyecek!
Sizlerden yol gösterici olmanızı istiyor.
Birbirinizi yemenizi değil!
Güzel haberler bekliyor belanın gideceği günle ilgili.
Mesela, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, herkesin yüreğine su serpti, “Günlük testte pozitif vaka sayısı geçen hafta yüzde 13’tü. Bu hafta yüzde 5’e düştü” dedi.
***
Hepiniz, halkın huzuru ve mutluluğu için savaş veriyorsunuz!
Kimsenin aç yatmasını istemiyorsunuz.
Psikolojinin ayaklar altında olduğu sürede siz bu şekilde hareket ederseniz, halkım ne yapmaz?
Attığınız adıma, söylediğiniz her kelimeye dikkat etmeniz gerekmez mi?
***
Valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, iş dünyası, STK’lar ele ele verip, zor durumdaki vatandaşına yardım için seferber olmuş.
Hatta ve hatta çoluk çocuk, 7’den 77’ye herkes kararınca destek için canla başla çaba gösteriyor.
Kimi kumbarasındaki 10 lirasını, kimi emekli ikramiyesini, kimi küpesini, kimi bileziğini, kısaca gönlünden ne koparsa destek sağlıyor.
***
Haaa bu arada yerli Robin Hood’ları da unutmamak gerek.
Son zamanlarda sayıları o kadar arttı ki, inanın gözlerim doluyor.
Kâh Turgutlu’dan, kâh Nazilli’den, kâh İzmir’den hemen her gün benzer haberler geliyor.
Bakkal, manav borcunu kapatmış zordaki halkımın.
Güzel bir davranış değil mi?
***
Ne olur, şu süreçte biraz daha uyumlu olalım.
Kırmayalım, dökmeyelim.
Kalpleri incitmeyelim.
Hatasız kul olmaz.
Suçlamalarla bir yere varılamayacağını biliyoruz.
Biri yanlış yapıyorsa, telefonla ara, mesaj at, posta gönder.
Mutlaka ortak bir noktada buluşacaksınız, eminim.
***
Moralimizi yüksek tutalım, suratımızı asmayalım, gülümseyelim.
Hele hele en önemlisi, özveriyi sakın ha sakın elden bırakmayalım.
Güzel günler yine gelecek, güneş ısıtacak, deniz serinletecek.
***
Sabır, sabır, sabır...
Sonu selamettir.
Tartışmanın, kavganın, kalp kırmanın şimdi sırası değil.
Kenetlenelim, el ele verelim, sarılalım.
Normalleşelim, yine bildiğinizi okursunuz.
150 binden fazla can aldın, git artık...
Korona, korona, güzel korona, canım korona!
Dünyanın en güzeli sensin!
Senden güzel hiçbir varlık yok.
Ettiğin zulüm yeter artık.
Çocuk demedin, genç demedin, kadın-erkek demedin, yaşlısını gencini kopardın!
150 binden fazla can aldın.
Doymadın mı daha!
Gel, bırak bu huysuzluğu; git artık başımızdan. Siyasetçisi, işadamı, aklına kim gelirse herkes akıllandı.
Sen haklı çıktın.
***
Bundan böyle savaşmayacağız.
Kimsenin toprağında kimsenin gözü olmayacak.
Kimse kimseyi öldürmeyecek.
Kimse kimsenin malına tecavüz etmeyecek.
Çalmayacak, çırpmayacak.
Herkes çalışıp çabalayacak, kendi yağıyla kavrulacak.
Dürüst olacak, anlının teriyle kazanacak.
Gideceksin değil mi, bir daha da hiç gelme ne olur.
***
Bak önümüz yaz.
Dünyayı eve hapsettin iki aydır.
İnsanlar bunaldı, akıl hastanelerinde yer kalmayacak!
Doğa dengesine kavuştu, her taraf tertemiz, mis gibi.
Hatta, tersine döndü desek, daha yeri olur.
Bizler eve girdik, diğer canlılar kentleri mesken tuttu.
***
Git artık da, normalleşelim.
Bizi yine eski halimize bırak.
Neyin ne olduğunu kavradık, anladık, akıllandık.
Milyarlarca kişi adına sana söz veriyorum.
Beyaz bayrağı dalgalandırıyoruz ve ‘pes’ diyoruz.
‘Çocukların geleceğini ne olur yok etmeyin’
Karşıyaka’nın doktor Belediye Başkanı Cemil Tugay, sokağa çıkma yasağını fırsat bildi, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü gibi temizlik telaşına kapıldı.
Elemanlarıyla Yamanlar’a gitti, piknikçilerin bıraktığı çöpleri gördü ve çok şaşırdı.
***
Temiz hava almak, doğada keyifli zaman geçirmek herkesin hakkı.
Dağlık alanı seçiyorsan, ailenle güzel gün geçiriyorsan, yediğin yemeğin artığını orada bırakmayacaksın.
Yemediğini de evine götüreceksin, israflık günahtır.
***
Sonra, senin geride bıraktığın çöpleri, başkan ve ekibi toplayacak, yok öyle yağma.
Hemen yanıbaşında çöp kutusu ve konteyner var, gidip oraya atacaksın kardeşim.
Gördüğü manzara karşısında Tugay, tabii ki sinirlenmiş haklı olarak.
Atıkların çöp kutusu ve konteynerlere konulmamasına anlam veremeyen doktor Başkan, “Hepimiz sorumlu davranmazsak bu cennet yer, yok olmaya mahkûm. Yok olan, aynı zamanda çocuklarımızın geleceği. Lütfen özen gösterin” diyor.
***
Artık yaşadığımız zorlu günlerden herkesin ders çıkarması gerekmez mi?
Dünyanın başına nelerin geldiğini gördük.
Bu yüzden temizliği elden bırakmayalım.
Pikniğe giderken de yiyebileceğimiz kadar gıdayı yanımıza alalım.
Bir lokma ekmeğe muhtaç olanları da hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.
Müzisyene, sosyal medyadan müzik yapma imkânı sağlandı
Bodrum’un çalışkan Belediye Başkanı Ahmet Aras, virüs yüzünden işlerinden olan müzisyenlere sponsor desteğiyle sosyal medya üzerinden müzik yapma imkânı vereceklerini duyurdu.
Güzel bir konuya temas eden Aras, bu fikriyle birçok kişiyi mutlu etti.
Diğer meslektaşları da umarım Aras’ı örnek alır.
Elini taşın altına koyar, zor günler geçiren müzisyenlerimize destek sağlar.
***
Aras’ın sosyal medyadan yaptığı duyuru, kısa zamanda yankılandı.
Haklı, haksız eleştiriler ardı ardına sıralandı.
En çok da eğlence mekânı çalışanları, “Garsonlar, barmenler ne olacak” diye sordu Bodrum Başkanı’na.
***
Benim tanıdığım Aras, her kesimden işsiz kalanlar için bir şeyler düşünüyordur. Ama bu işler sadece bir kişinin çabasıyla olmaz.
Bodrum’un ileri gelenlerinin ortak bir platformda toplanıp çözüm için kafa yorması lazım...
