2020’nin üçüncü ayının 10’unda ülkemizde de görülen ve dünyada 100 binler, ülkemizde de binlerce kişinin yaşamını yitirmesine neden olan koronavirüs salgını, bitti bitiyor derken, yeniden hortladı.
Hemen hemen tüm kentlerimizde, özellikle de doğuda pozitif vakalar hızla artmaya başladı.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve diğer tüm yetkililer, yerel yöneticiler mart ayından bugüne sürekli yapılması gerekenleri söylüyor ancak uyarılar hep havada kalıyor.
Yani, şu kurallara uymak bu kadar zor mu be kardeşim, abiciğim, ablacığım?
Dışarı çıktığında maskeni takacaksın, kişilerle mümkün olduğu kadar mesafeni koruyacaksın, hijyen kurallarına uyacaksın, kimseyle tokalaşmayacaksın, öpüşmeyeceksin.
Bu kadar basit!
Ama neredeeee?
Bunu sadece biz değil, dünya da beceremedi.
Ve ölüm oranları tavan yaptı.
***
Bu sürede, ülkemizde gelen yabancıların da rahat davranması, hiçbir şey olmamış gibi hareket etmesi dikkatimi çekti.
Ne maske ne mesafe.
Korona yokmuş gibi dolaşıp durdular.
Hadi biz vatandaşımıza tepki gösteriyoruz da yabancıların vurdumduymazlığına ne demeli?
***
Neyse, biz gelelim kendi ülkemize...
Hala umursamaz tavır takınanların ne düşündüğünü anlamış değilim.
Bizler için aylardır hastanelerde çırpınan doktorlarımızı, hemşerilerimizi, hasta bakıcılarımızı, tüm çalışanları bir düşünün ve kendinizi onların yerine koyun.
Maskeler yüzlerinde yer yapmış, belki de hiç çıkmayacak bir leke olarak kalacak.
Hala aileleri ile bir araya gelemeyen var.
Eşine, evladına sarılıp koklayamayan var.
Sadece uzaktan uzağa konuşmakla yetiniyor.
***
Çoğunun her akşam hüngür hüngür ağladığını ve, “Bizler can kurtarmak için çırpınıyoruz ancak halkımız hala işin ciddiyetinde değil” diye kendi kendine konuşup isyan eden var.
Yazık değil mi, bu sağlık çalışanlarımıza...
Ne olur, şu üç kurala uyun.
Hem siz rahat edin, hem de aileleriniz.
Vaka sayısını el ele en aza indirelim, belayı başımızdan bir an önce defedelim.
Çok mu zor Allah aşkına söyleyin ya...
Belediyeyi önemsediler
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, ziyaretime geldi. Kendisiyle geçtiğimiz yıl tanışmıştık.
Dostluğumuzu pekiştirdik.
***
Pamdemi sürecindeki çalışmalarını anlattı. Vatandaşın hala işin ciddiyetinde olmadığını, hiçbir şeyi umursamadığını söyledi.
“Korku nedir bilmiyorlar. Tüm uyarılarımıza rağmen hala bildiklerini okuyorlar. Bir denetimde Kaymakam Bey vatandaşa, ‘Mikroptan korunmak için mi, benden korunmak için mi maske takıyorsun’ dedi, dert yandı.
***
Özellikle düğünlerde, asker uğurlamalarında ve taziyelere katılanlar da vakaların çok görüldüğünü kaydeden Tokat, “Denetime çıkıyoruz. Bizi gördüğünde maske takıyorlar. Pazaryerlerinde önlem alıyoruz ama kimse umursamıyor. Başlarda yaşadığımız süreçten daha sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Herkesin kurallara uymasını istedi.
***
Gençlik yıllarını İzmir’de geçiren, üniversiteyi Ege’nin incisi kentte bitiren Tokat, bölge zeytinyağının özellikle Avrupa’da çok tutulduğunu, buna katkı koyan Milas Ticaret Odası Başkanı Reşit Özer’e teşekkür ettiğini belirtti.
***
Şu dönem farklı bir süreci yaşadıklarını, 132 mahalleleri bulunduğunu, hepsine yetişme gayreti içinde hizmet götürdüklerini söyleyen Tokat, “Ama her ne olursa olsun şu zor günleri, aldığımız tedbirler sonucu sıkıntısız atlattık. Bir yandan normal çalışmalarımızı sürdürüyor, bir yandan da projelerimizi hayata geçiriyoruz. Ama tedbiri elden bırakmıyoruz. Daha çok sosyal yatırımlara öncelik veriyoruz. Bütünşehir Yasası’ndan dolayı kırsal mahallelerde problemlerimiz var. Büyükşehirlerdeki ilçelerin böyle bir derdi yok. Bu dönem vatandaş belediyeleri daha da önemsedi” dedi.
***
Turizmin geçmiş yıllara göre bugünlerde durgun olduğunu ancak giden ve gelen turist sayısının artığının kaydeden Tokat, “Otellerimizin büyük çoğunluğu kapalı. Yarı kapasite ile çalıştıkları için sorun büyük. Bu yılı artık böyle kapatacağız” diye konuştu.
***
Zorlu günleri geçirdikten sonra var güçleriyle yine projelere sarılacaklarını belirten Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, ilçelerini daha tanınır hale getirmek için var güçleriyle çalışacaklarını ifade etti. Tokat’a kolaylıklar diliyorum, yolu açık olsun...
İZBAN ve Kuşadası gerçeği...
Seferler bugün başlayacak, yarın başlayacak diye konuşurken, tam 10 yıl geçmiş.
Dile kolay, 10 koca yıl.
TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50 ortaklı şirketi İZBAN, 30 Ağustos 2010’da halkın hizmetine sunulmuştu.
Önceleri raylı sistemi yadırgayanlar, kısa sürede rahat ve huzurlu yolculuk yapmanın keyfine vardı.
***
İlk hizmete girdiğinde 31 istasyonu bulunan, geçen sürede 41’e yükselen, hat uzunluğunu 80 km’den 136 km’ye çıkaran, vagon sayısını 24’ten 219’a yükselten İZBAN, yaptığı yatırımlarla Avrupa’nın en hızlı büyüyen raylı sistemi haline geldi.
Bugün İzmir’in kuzey-güney hattında her gün 250 bin yolcu taşıyan İZBAN, yaptığı teknoloji yatırımlarıyla ülkemizin en büyük kapalı alana sahip bakım atölyesini kurdu.
Dünyaya örnek olacak bu birlikteliği, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) 2013 yılında, “En İyi İşbirliği” kategorisindeki büyük ödülle layık gördü.
Tebrikler İZBAN...
***
Büyük Zafer’in yıldönümü 30 Ağustos 2010’da ilk yolcusunu taşıyan İZBAN, 8 Eylül 2017’de Selçuk’a kadar ulaştı.
Şimdi buradan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve İZBAN yetkililerine sesleniyorum.
El ele verin İZBAN’ı Kuşadası’na kadar getirin.
***
Geçen günlerde yapılan Altın Güvercin Beste Yarışması’nda Ömer Başkan’la konuştum.
Günel, “Hem ben hem de Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu, konuya çok sıcak bakıyor. Malum pandemiden dolayı herhangi bir girişimimiz olamadı. Ama en kısa sürede bir araya gelip, İZBAN’ın ilçemize kadar gelmesini sağlamak için ne yapılması gerektiğini ele alacağız” dedi.
***
Diyorum ki, turizmin başkenti Kuşadası’na neden İZBAN gelmesin, İzmirliler ve Ada’lılar neden daha fazla kaynaşmasın?
Aliağa’dan binecek bir vatandaş, aktarmasız Ada’ya kadar gelsin.
Yesin, içsin, gezsin, tozsun, güzellikleri görsün, alışveriş yapsın.
Hem Ada esnafı kazansın hem de İzmirliler Kuşadası’nı daha iyi kavrasın.
Önümüzdeki günlerde her iki kentin yetkililerinden güzel haberler bekliyorum...
Aydın Büyükşehir Başkanı Özlem Çerçioğlu ile Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in uyumlu çalışması ve birbirlerine olan desteği sadece yöre halkının değil, tüm bölgenin takdirini kazanıyor.
İzmir sağlık kenti olma yolunda hızla ilerliyor
9 Eylül İzmir’in kurtuluşunda kentimiz, modern bir hastaneye daha kapılarını açtı.
Hilal semtinde yer üstünde 16, yeraltında dört kat ile hizmete başlayan Medicana, modern yapısıyla herkesin dikkatini çekiyor.
İçeriye girdiğinizde hastaneden daha çok beş yıldızlı otel konseptini anımsatıyor Medicana’nın 13’üncü hastanesi.
Zemin katındaki botanik bahçesi, insanı rahatlatıyor.
Kendinizi ormanda hissediyorsunuz, gördüğünüz güzellikler karşısında.
***
Hastane, 110 milyon dolara mal olmuş.
Dile kolay geliyor rakam ancak dolar kurunu TL ile çarptığınızda rakam büyüyor ve yaklaşık 850 milyon lirayı buluyor.
Yatak kapasitesi 200’den fazla olan, 8 ameliyathane, 14 yoğun bakım yatağı ve 140 araçlık otopark kapasitesiyle dikkat çeken sağlık kurumunu, Medicana International İzmir Hastanesi Tıbbi Direktör ve Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A.Çağ Çal ile gezdim.
***
SGK’lılara da hizmet verdiklerini, her katta engelli odası olduğunu, hatta bazılarında refakatçılar için bile oda hazırladıklarını belirten Çal, “Medicana 28 yıllık tecrübesiyle yılda yaklaşık iki milyon hastanın tedavisini sağlıyor. Birçok hastalığın cerrahi çözümünde ve genel cerrahi ameliyatında kullanılan Da Vinci robotik cerrahi ile Ege Bölgesi’ndeki hastalarımızın hizmetinde olacağız. İlk ameliyatımızı ve ilk doğumumuzu gerçekleştirdik. Her katta izolasyon odamız var. 300 kişiye istihdam sağlıyoruz. 34 bin metrekarelik alana sahibiz” dedi.
***
Hastaneyi Prof. Çal ile gezerken, bir yandan da odaları, koridorları, tasarımları ve çalışanları dikkatle izledim.
Her taraf bembeyaz kar gibi.
Bal dök yala!
Asansörler dışında odalarda sadece ufak tefek gri tonlar kullanılmış.
Tavan, taban yüksekliği mükemmel, basık değil.
İnsana daral gelmiyor.
Mikroplara karşı öyle bir önlem almışlar ki, bir yoğun bakım odasının kapısı kapanmadan, diğeri açılmıyor.
Tıpkı konsolosluklarda olduğu gibi.
***
Hemşirelerin güler yüzlü olması, her katta yürüyen merdivenin başında bir görevlinin bulunması ve gelen hastalara yol göstermesi güzel davranış.
Ege’nin incisi kent yeni bir sağlık kurumuna daha kavuştu.
Sağlık kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Emeği geçenlere, bölgemiz insanına istihdam sağlayanlara teşekkürler...