Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil üretecek beş babayiğidi açıklamasının ardından Bursa, Sakarya, Kayseri, Konya, Kocaeli, Eskişehir, Ankara ve en son olarak Kütahya, yerli otomobil üretmek için harekete geçti.
Tabii aralarında İzmir de var...
Geçen günlerde, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi, “Biz hazırız” sloganıyla çalışmalarına başladı.
Toplantıda, İzmir’in avantajlarını öne çıkaran liman, insan kaynakları ve geçmiş yıllardaki BMC ve Opel fabrikaları ile son dönemdeki otomobil yan sanayiindeki başarıların büyük etken olacağı kaydedildi.
Hatta yer seçimi olarak Aliağa, Bergama ve Kınık gösterildi.
Bu arada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ da, yıllardır herkesin hayali olan projenin gerçekleşmesi için ellerinden gelen her desteği vereceklerini söyledi.
Dağ, bu açıklamayı, partisinin İzmir milletvekilleri Nükhet Hotar, Mahmut Atilla Kaya, Hüseyin Kocabıyık, Necip Kalkan, İbrahim Turan ve Kerem Ali Sürekli adına yaptığını belirtti.
Böyle bir zamanda, iktidar partisinin vekilleri, İzmir yerel yönetimi ve iş dünyasının birlikte hareket edecek olması, güzel bir başlangıç.
Bu arada Kocaoğlu, önceki gün de İzmir milletvekillerine, yerli otomobilde izlenecek yol haritasını anlattı. Toplantıya MHP Milletvekili Oktay Vural, CHP milletvekilleri Zeynep Altıok, Tuncay Özkan, Ali Yiğit, Murat Bakan, Özcan Purçu, Tacettin Bayır, Atilla Sertel, Mustafa Balbay ve CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven katıldı.
Demek ki, kentin çıkarları doğrultusunda tüm siyasiler birliktelik sağlayabiliyor.
Ancak, İzmir için bu girişimin daha da ileri götürülmesi gerekir.
Örneğin, Başbakan Binali Yıldırım ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu kentin vekilleri. Önümüzdeki süreçte, iki liderin öncülüğünde geniş kapsamlı bir toplantı yapılması kaçınılmaz. Yoksa, az önce de belirttiğim gibi, İzmir’in dışında daha birçok kent, bu önemli yatırım için sırada bekliyor. Hatta, bazılarını
arazi olarak İzmir’dekinden katbekat fazla yer gösterdiğini biliyoruz.
Ne olur,elinizi çabuk tutun da, bu muhteşem eseri Egemizin incisi İzmir’e kazandıralım.
‘Çılgın Türk’ Levent Köstem
DOÇ. Dr. Levent Köstem’i, İzmir’de tanımayan yoktur.
Ortopedist uzmanı Köstem, yıllardır hayalini kurduğu zeytinyağı müzesini önceki gün açtı.
Ali Ertan İplikçi’yle planladığı 20 bin metrekare alana sahip muhteşem tesis, zeytin ve zeytinyağı üzerine hemen hemen her şeyi içinde barındırıyor. Burası, Koç’un açtığı müzeden sonra Türkiye’nin ikinci sanayi müzesi olma özelliğini taşıyor.
5 bin 650 metrekare kapalı alanı bulunan müzenin açılışına, şiddetli yağmura rağmen yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Gelenler arasında, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Urla Belediye Başkanı Sibel uyar, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ve CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de vardı.
Hemen hemen herkes aynı şekilde mırıldanıyordu.
“Gözlerime inanamıyorum”, “Muhteşem bir eser”, “Bir daha gelirken çocuklarımı da getireceğim” gibi konuşmalar kulağıma geldi. Ben de hayretler içinde kaldım doğrusu. Hele hele 2 bin yıllık zeytin ağacı kökünün sergilendiği alan, hıncahınç doluydu. Herkes elinde cep telefonuyla bu muhteşem eserin önünde fotoğraf çektiriyordu. Müzenin açılışında ilk konuşmayı yapan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet’in heyecanı gözlerinden okunuyordu. Gelen tüm konuklara teşekkür eden Tibet’in, “Zeytinin bu yolculuğunda bölgemizin ve ülkemizin çok ihtiyacı olan barışı tema olarak kabul ettik” sözleri, büyük alkış aldı.
Daha sonra Levent Köstem, eşi eğitimci Güler Köstem’le birlikte söz aldı.
Müzenin kurulmasında birçok kişinin katkısı olduğunu söyleyen Levent Köstem, hepsinin adını tek tek okudu, şükranlarını sundu.
Doğma büyüme Bucalı olduğunu, 17 yıldır da Urla’da oturduğunu söyleyen Köstem, çocukluğundan bu yana tanıdığı birçok esnafın dükkânının benzerini bu müzede hayata geçirmiş. Bundan dolayı da çok mutlu olduğunu söyledi.
Güler Köstem’in, hayat arkadaşını ‘Çılgın Türk’ olarak yorumlaması, salonda bulunanları kahkahaya boğdu. Eski Çeşme yolu üzerinde, Uzunkuyu’daki Jandarma’nın karşısında bulunan müzeyi görmenizi isterim. Çocuklarınızı da götürün, zeytinin nasıl bir ürün olduğunu mutlaka anlatın.