Engin Uğur Ağır

Engin Uğur Ağır

enginuguragir@gmail.com

Tüm Yazıları

Mesut Sancak, 2004 yılında İzmir’e geldi.

Bir süre kenti dolaştı, yapıları inceledi ardından İzmir’i cazibe merkezi haline getirecek projeleri düşünmeye başladı.

Bir yakın arkadaşı ile sohbet sırasında kafasındaki projeleri anlattı.

“Ortaya bir eser çıkarmalıyım ki, tüm Türkiye bizi konuşsun” dedi.

Daha sonra isim arayışına başladı.

***

Arkadaşının Folkart önerisi bir anda kafasında şimşeklerin çakmasına neden oldu.

Folk, folklörümüzden gelen hece, art ise sanatı içeriyor.

Böylece Folkart adını benimsedi.

Haberin Devamı

İlk projesini Folkart adıyla Narlıdere konutlarında hayata geçirdi.

2007 yılında başladığı projeyi, 2009’da bitirdi, 168 konutu sahiplerine teslim etti.

Bugün kentin önde gelen birçok ismi burada ikamet ediyor.

***

Hemen ardından Karşıyaka Mavişehir’de bir proje düşündü.

Çiğli sınırında gerekli zemin etütlerinin yapılmasından sonra 24 konut bulunan bina inşa etti.

Bir süre sonra kent içinde yaptığı çalışmaları Çeşme’ye taşımayı kafasına koyan Sancak, 2013 yılında Paşalimanı’nda 21 villa yaptı.

Yeniden kent merkezine yöneldi, Bayraklı’daki Folkart Towers için düğmeye bastı Sancak.

2011 yılında temeli atılan 46 katlı Avrupa’nın beşinci ikiz kulesini, içinde 213 konut, 504 ofis ve 41 ticari alanı, 2014 yılında tamamladı.

***

Çalışmaktan yılmayan, ekibiyle yeni arayışlara giren Sancak, bu kez Bornova’da Folkart Life’ı hayata geçirmeye karar verdi.

Bu bölgede de 2014’te temelini attığı, 2017’de de bitirdiği eserle, kente 828 yeni modern konut kazandırdı.

2015 yılında ise, Folkart Blu Çeşme projesine başladı, 83 süiti 2017’de teslim etti.

2016’da Folkart Time’ın temelini atan, 2018’de 369 konut, 271 ofis, 46 ticari alan ve bir okul inşaatını tamamlayan Sancak, yine aynı yıl ve aynı sürede LivaHOME inşaatına başladı, 308 konut ve 33 ticari alanı sahiplerine sundu.

2018’de 70 süitli Folkart Hills Çeşme, 27 süitli Folkart Ardıç Çeşme ve 32 ikiz villanın yer aldığı Folkart Ilıca Çeşme ile tüm dikkatleri üzerine çeken Folkart Yapı, 2019’da 700 konut ve 42 ticari alanın bulunduğu Folkart Incity’i, 2020’de 422 bağımsız birimin olduğu Folkart Line’ı, yine aynı sürede 130 konut ve 13 ticari alanın bulunduğu Folkart Yaka Evleri’ni bitirmeyi başardı.

Haberin Devamı

Ardından yine Çeşmeye’ye yönelen Sancak, bu kez 66 süitin bulunduğu Folkart Boyalık Çeşme’yi de bu yıl sahiplerine teslim etti.

***

Yatırımlarına ara vermeyen başarılı işadamı Mesut Sancak, Folkart Vega ve Folkart Country Urla’da çalışmalarını sürdürüyor.

Folkart Yapı’nın İzmir’deki son yatırımı ise Konak’a katma değer katacak cinsten.

Bornova girişinde hemen sağ tarafta bulunan araziye geçtiğimiz günlerde Rönesans ve Tekfen Holding ortaklığındaki Florya Gayrimenkul’den 50 milyon 500 bin dolara satın alan Folkart Yapı, bu bölgenin de Rekabet Kurulu satışını onaylattı, çalışmalara başladı.

***

Geniş bir arazide çok işlevli projeyi yaşama geçireceklerini belirten Sancak, “Bugüne kadar yaptığımız eserler ortada. Şimdi de İzmir’in merkezinde Körfez manzaralı dört milyar lira yatırım değerine sahip yeni bir çalışmaya başlıyoruz” dedi.

Yaklaşık iki bin kişiye istihdam sağlayacak proje ile İzmir’e olan sorumluluklarını yerine getireceklerini kaydeden Sancak, “Körfez manzaralı arazimizde karma çok yönlü, çok işlevli, yeşil alanın öne çıktığı, peyzaj yönüyle ülkeye örnek olacak, yenilikçi, mimari açıdan ustalığın zirveye taşınacağı, özel bir projeyi hayata geçireceğiz” diye konuştu.

Haberin Devamı

***

Türkiye’den ve dünyadan farklı, deneyimli, başarılı mimarlık ofislerini seçip, proje çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Sancak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Oluşturduğumuz uzman kurulun desteğiyle, hazırlanan projeler arasından en idealini seçerek inşaata başlayacağız. Konak’ın Yeni Kent Merkezi’nde aldığımız arazimizde ülkeye örnek oluşturacak, İzmir ve İzmirlilerin güzelliğine layık, özel bir projeyi hayata geçirmenin heyecanı içindeyiz.”

***

Folkart Yapı’nın, tüm bunlara ek olarak İstanbul’da da arayışlar içinde olduğunu öğrendim.

İzmir’de de başka yatırımlar için çalışmaların devam ettiklerini biliyorum.

Sadece inşaat alanında değil, sanatsal ve sportif alanlardaki destekleriyle de her kesimin dikkatini çekiyor.

Son olarak geçtiğimiz günlerde İzmir’in yedi takımına birden sponsor oldu.

Kulüpleri bir nebze olsun rahatlattı.

Kentimize Mesut Sancak gibi işadamları lazım ki, İzmirimize değer üstüne değer katsınlar...

17 yılda İzmir’e değer kattı modern binalar kazandırdı

Zor günde kenetlendiğimizi tüm dünyaya kanıtladık

Bir haftadır perişanız...

Önce Manavgat, ardından Muğla ve diğer illerimizdeki orman yangınları içimizi yaktı resmen.

Hele hele can dostlarımızın (kedi-köpek), kuzuların, ineklerin ve kaplumbağaların yanmış görüntüleri perişan etti Türkiye’yi…

***

Burada da şunu gördük.

Türk halkının zor günlerde nasıl kenetlendiğini, nasıl birbirine yardım ettiğini dünyaya kanıtladık.

Televizyon ekranlarından kadını, erkeği, çoluğu çocuğu tüm vatandaşlarımızın alevlerin sönmesinde büyük rol oynayan orman görevlileri ve itfaiye ekiplerine canı pahasına nasıl yardım ettiğini izledik.

Sekiz vatandaşımızı kaybettik yangınlarda yardım ederken, Allah rahmet eylesin.

***

Ayrıca, bölgemizdeki hemen hemen tüm belediyeler, STK’lar yangın bölgelerine gerekli tüm araç ve ekipleri gönderdi, yardım eli uzattı.

Kimi belediyeler gıda ve su gibi destekte bulundu koli koli...

Bunun devam edeceğinden kuşkum yok.

Ancak bu durumu suistimal ederek, çıkar düşünenlerin de olduğunu duydum ve çok üzüldüm.

Nasıl bir düşünce, nasıl bir ahlak anlayamadım!

***

Yetkililer yangının çıkış nedeniyle ilgili araştırma ve soruşturmalarını sürdürüyor.

Sabotaj mı, ihmal mi, bunu önümüzdeki günlerde anlayacağız.

***

Ancak ormanlık bölgelerdeki piknik alanlarında gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi.

Resmen yemişiz içmişiz, pisliğimizi olduğumuz yerde bırakıp gitmişiz.

Yapmayın be kardeşim, yapmayın!

Evine döneceğin zaman çöpünü toplayıp yanında götürsen, yolda çöp kutusuna atsan ne olur.

***

Yanan bölgelerimizin yeniden yeşermesi yıllar alacak malum.

Ancak şu bir haftalık sürede başımıza gelenlerden, iyi bir ders çıkarmalıyız.

Yangınlara müdahale için yetkililerin de gerekli uçak ve helikopter alımında hızla adım atmasını temenni ediyorum.

Çünkü, iklim değişti, hava daha da ısınacak. Yaşadığımız felaketler, önümüzdeki dönemde de içimizi yine yakacak. Bu yüzden şimdiden önlemimizi alalım, ciğerlerimiz daha fazla yanmasın...

Zaman iyice daraldı gerekli önlem alınmalı

Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan, geçtiğimiz günlerde önemli bir açıklama yaptı.

İzmir’in deprem bölgesinde olduğunu yineledi, ardından hayata geçirilmesi gereken konuları sekiz başlıkta sıraladı.

Hükümet ve yerel yönetimlerin gerekli çalışmaya acil başlamasını istedi, “Zaman daralıyor, aman dikkat” dedi.

***

Aslan, gibi deprem uzmanları da kentsel dönüşümle ilgili uyarılarını son günlerde sık sık dillendiriyor.

Çünkü, bölgemiz adeta beşik gibi sallanıyor.

Özellikle Karaburun ve çevresindekiler hemen hemen her gün depremle yatıyor, depremle kalkıyor.

Tabii, bu sarsıntıların çoğunu genelde hissetmediğimiz için umursamıyoruz.

***

Ancak, İzmir’in üç bin yılı dolduran fayları kırıldığı zaman ne yapacağız merak ediyorum.

Bu yüzden Aslan’ın aşağıdaki sekiz maddelik uyarılarının dikkate alınması lazım:

1- Konut maliyeti ve faizler yüksek, en az 20 yıl vadeli olmalı. Kredi yetersiz, maliyetin en az yüzde 70’i TOKİ, Deprem Fonu ve bütçeden oluşturulacak fondan düşük faizli kredi sağlanmalı.

2- Geri ödeme oturulmaya başlandıktan sonra hayata geçirilmeli.

3- Devlet, toplu konut fonu, deprem fonu ve bütçeden kaynak aktarmalı zaman geçirmeden.

4- İzmir’deki binaların yüzde 60’ı riskli. Orta ve yüksek riskli binalarda ikamet halen devam ediyor.

5- 20-25 yıllık binalara devlet ve yerel yönetimler el atmalı, acil risk analizi yapılmalı.

6- Bina kimliği derhal hayata geçirilmeli, gerekli bilgiler apartman girişine asılmalı.

7- Hükümet ve yerel yönetimlerin öncelikli işi dönüşüm olmalı.

8- Menemen, Torbalı ve Kemalpaşa aksındaki Hazine arazilerinde uydu kentler hayata geçirilmeli.

***

Yazılarımda kentsel dönüşüm konusuna çok değiniyorum.

Hem yerel yönetimlerin hem devletin hem de vatandaşın konuya duyarlı olmasını istiyorum.

Uzmanlarımızın dediği gibi, zaman daraldı.

Ne olur elinizi çabuk tutun...

17 yılda İzmir’e değer kattı modern binalar kazandırdı