Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

Hukuk profesörü, 20, 21’inci dönem Trabzon milletvekili. 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
1964 yılında Almanya’da Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde “Hukuk Doktoru” unvanını kazandı. 1977 yılında “Üniversite Doçenti” unvanını aldı. 1988 yılında profesör oldu. 1995 ve 1999 Genel Seçimlerinde DSP’den Trabzon Milletvekili seçildi.
30 Haziran 1997’de kurulan III. Yılmaz Koalisyon Hükümeti’nde DSP’den İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı, 11 Ocak 1999’da kurulan IV. Ecevit Hükümetinde Milli Savunma Bakanı ve 28 Mayıs 1999’da kurulan V. Ecevit Hükümeti’nde de Adalet Bakanı olarak görev yaptı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde partisinin seçim barajını aşamaması nedeniyle TBMM dışında kaldı. Halen DSP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir

Haberin Devamı


Türkiye, 10 Ağustos 2014, olmazsa 24 Ağustos 2014 günü 12. Cumhurbaşkanını seçecek. Daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinden farklı olarak, geçici 1. maddesi uyarınca 7.11.1982 tarihinde yapılan halkoylamasıyla kabulü ile birlikte Millî Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı Kenan Evren’in Cumhurbaşkanı sıfatını kazanmasından sonra ilk kez cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecektir. Sistem değişikliği, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin sonuna doğru yeni cumhurbaşkanı seçimi için TBMM’nin toplantı yetersayısı konusunda ortaya atılan, aslında önceki uygulamalarla çelişen, fakat Anayasa Mahkemesi’nce de benimsenen hatalı görüş (1) nedeniyle seçimin 22. yasama döneminde sonuçlandırılamaması üzerine 31.5.2007 tarih ve 5678 sayılı Kanun’la yapılan ve 21.10.2007 tarihinde halkoylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilmiştir. O arada 22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçimi yapılmış ve 28 Ağustos 2007 günü Abdullah Gül, TBMM tarafından o tarihte yürürlükteki Anayasa hükümlerine göre 11. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Adaylık ve seçim
Anayasa’mıza göre “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eder; Anayasa’nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.” (m. 104/I); görevini “tarafsızlıkla” yerine getirir (m. 101 kenar başlığı ve f. IV, 103/II).
31.5.2007 tarih ve 5678 sayılı Kanun’la yapılan Anayasa değişikliği uyarınca artık beş yıllık bir görev süresi için ve en çok iki kez seçilecek cumhurbaşkanının aday gösterilmesi ve seçimi, Anayasa’nın 101 ve 102. maddeleri ile 19.1.2012 tarih ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda düzenlenmiştir: Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış TBMM üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından halk tarafından seçilir (AY m. 101/I, CSK m. 2/1, 6).
Cumhurbaşkanının tek veya iki dereceli olarak halk tarafından seçilmesi, parlâmenter rejimle yönetilen ülkelerden çok, başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde uygulanan bir yöntemdir. Bizde bu yöntemin kabulü ise, parlâmenter rejimin doğal evriminden çok, yukarıda sözü edilen hatalı yorumla sistemin tıkanmasına tepkinin sonucudur. Ancak 2015 yılındaki milletvekili genel seçiminde elde etmeyi umduğu parlâmento çoğunluğu ile başkanlık sistemine geçmeye yönelik anayasa değişikliği yapmayı plânlayan iktidar partisinin bunu bir ön aşama olarak kullanmaya çalışacağı açıktır.
Anayasa ve Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda TBMM içinden veya dışından cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi için iki yöntem öngörülmüştür: En az yirmi milletvekilinin yazılı önerisi ile aday gösterilebileceği gibi; en son milletvekili genel seçiminde aldıkları geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasî partilerce de “ortak aday” gösterilebilir (AY m. 101/III, CSK m. 7/1-2). Aday göstermek için Yüksek Seçim Kurulu’nca ilân edilecek süre içinde TBMM Başkanlığı’na veya Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmak gerekir (CSK m. 7/4). Adaylarla ilgili bilgi ve belgelerde eksiklik tespit edilmesi hâlinde eksikliklerin giderilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’nca beş günlük süre verilir (CSK m. 8/1). Kurul, yapacağı inceleme sonucunda seçilme yeterliğini ve aday gösterilme koşullarını taşıyanları önce bir geçici liste ile, bu listeye iki gün içinde yapılacak itirazları üç gün içinde kesin karara bağladıktan sonra kesin aday listesi olarak Resmî Gazete’de ilân eder (CSK m. 9-10). Yüksek Seçim Kurulu, bu kanunda seçimle ilgili olarak yer alan süreleri kısaltarak tespit ve ilâna yetkilidir. (CSK m. 2/6).
Aday listesinin kesinleştiği gün propaganda dönemi başlar. Propaganda döneminde Başbakan, bakanlar ve milletvekilleriyle ilgili yasaklar ve propagandaya ilişkin diğer hususlarda “298 sayılı Kanun hükümleri” kıyas yoluyla uygulanır (CSK m. 13/1, 4). Sözü edilen 26.4.1961 tarih ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’a göre seçim propagandasının başlangıcı, aynı zamanda törenlere, Başbakan ve bakanlarla milletvekillerine ilişkin yasakların ve memurların gezilere katılma yasağının da başlangıcıdır (19.2.1987 tarih ve 3330 sayılı Kanun’la değişik m. 64-66).

Propaganda süreci
Yüksek Seçim Kurulu, cumhurbaşkanı adayları bildirim süresini 29 Haziran-3 Temmuz 2014 olarak belirlemiştir. Kurul’un 6.6.2014 tarih ve 2910 sayılı Kararına göre, aday listeleri ile ilgili itirazların karara bağlanmasından sonra kesin aday listesi 11 Temmuz 2014’te Resmî Gazete’de yayımlanacak; aynı gün propaganda dönemi ve yukarıda sözü edilen yasaklar başlayacaktır. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’na göre, propaganda dönemi “oylamaların yapılacağı günden önceki gün saat 18.00’de sona erer.” (m. 13/1). Bu hükümden anlaşılacağı gibi, ilk oylamada cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda propaganda dönemi ve o süre içindeki yasaklar, ikinci oylamadan önceki gün saat 18.00’e kadar uzayacaktır. Dolayısıyla 10 Ağustos 2014 günü bütün adayların katılımı ile yapılacak ilk oylama için propaganda dönemi 29 gündür. Seçimin ilk oylamada sonuçlanmaması hâlinde en çok oy alan iki adayın katılımı ile 24 Ağustos 2012 günü yapılacak ikinci oylama için 11 Temmuz 2014 günü başlayacak 13 günlük bir ek propaganda dönemi olacaktır (2).
30 Mart 2014 yerel yönetimler genel seçimleri için Yüksek Seçim Kurulu’nca belirlenen sayılarla yurtiçinde 52 milyon 695 bin 831, yurtdışında 2 milyon 750 bin 820 seçmen bulunduğu dikkate alınırsa, bu sürelerin onlara ulaşmaya yönelik propaganda çalışmaları için ne kadar kısa olduğu anlaşılır. Bu durum, büyük bir olasılıkla AKP milletvekillerinin imzalarıyla cumhurbaşkanlığına aday gösterilecek Başbakan Erdoğan gibi zaten her günkü etkinlik ve konuşmalarıyla halkın gözü önünde olan adayları fazla etkilemeyebilir. Kaldı ki Başbakan Erdoğan, bir süre önce Köln’de yaptığı konuşma ile yurtdışı seçim kampanyasını fiilen başlatmıştır. Sürelerin kısalığı, daha çok, muhalefet partilerince gösterilecek adayları olumsuz etkileyecektir.
(1) Anayasa Mahkemesi’nin 1.5.2007 tarih ve E. 2007/45, K. 2007/21 (Yürürlüğü Durdurma) ve 1.5.2007 tarih ve E. 2007/45, K. 2007/54 sayılı Kararlar için sırasıyla bk. T. C. Resmî Gazete, 3.5.2007, S. 26511, s. 70; Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi (AYMKD), S. 44, C. 2, s. 943 vd; T. C. Resmî Gazete, 27.6.2007, S. 26565, s. 107-120; AYMKD, S. 44, C. 2, s. 945-962. Bu konudaki tartışmalar için bk. Hikmet Sami Türk, Nasıl Bir Anayasa Değişikliği?, Ankara 2014 (Yetkin Yayınları), s. 131 vd+dn. 3, s. 458 vd dn. 6.
(2) Yüksek Seçim Kurulu’nun 6.6.2014 tarih ve 2910 sayılı Kararı ve ekindeki Cumhurbaşkanı Seçiminde Uygulanacak Seçim Takvimi için bk. T. C. Resmî Gazete, 10.6.2014, S. 29026, s. 68-75.
YARIN: HANGİ PARTİLER ADAY GÖSTEREBİLİR?