Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


ALİ İNSELEL

Elmet Elektro Metal, Vestel, Arçelik gibi şirketlerde yöneticiliklerde bulunmuş, 1950 İstanbul doğumlu Ekonomist Araştırmacı- yazar ve karikatürist. 2006 yılında yayımlanmış deneme ve karikatürlerinden oluşmuş bir kitabı, ayrıca Nusret Mayın Gemisi’nin aslına uygun olarak yenilenmesi, İstanbul’da depreme hazırlık ve deprem sonrasında yapılacaklar ile ilgili yayımlanmış projeleri vardır.

İstanbul’un altmışlı yıllarda ki beyefendi taksi şoförleri siyah beyaz filmlerde kaldı. Uzun yıllardır süre gelen göç dalgasının bir sonucu olarak taksicilik çoktan meslek olmaktan çıktı. Günümüzde B sınıfı ehliyet sahibi olan herkes taksici olabiliyor. Hiçbir işte dikiş tutturamayanlar, geçici işsizler, borcu olanlar, emekliler taksilerde direksiyon sallayan, meslek dışı taksicilerden bazıları.
İstanbul’da her beş taksi şoföründen birinin psikolojik sorunları var. Yaşanan maddi sıkıntıların, özel yaşamda karşılaşılan sorunların üzerine bir de metropolün trafik karmaşası eklendiğinde taksi sürücüleri kolayca saldırganlaşabiliyor. Araçlarda savunma amaçlı bulundurulduğu söylenen sopa ve demir çubuklar küçük bir tartışma da saldırı silahı haline dönüşebiliyor.

KURAL TANIMIYORLAR
Ne yazık ki taksi sürücüleri için trafik kuralları da geçerli değil. Taksi sürücülerinin tamamına yakınının girilmezde girme, dönülmezde dönme, kırmızı ışıkta durmama gibi yerleşmiş alışkanlıkları var. Sürücüler içinde en ılımlı çalışan grup emekliler. Bunun nedeni aylık sabit bir gelirlerinin ve diğer gruplara göre daha fazla yaşam deneyimlerinin olması. En riskli sürücüler 25 - 35 yaş grubu gençler. Bunlar agresif araç kullanıyor, yüksek sesle müzik dinliyor, araç kullanırken sigara içiyor, cep telefonu ile konuşuyor.

GÜVENLİK YOK
İstanbul sokaklarında yaklaşık 18.000 yasal ticari taksi çalışıyor. Korsan taksi sayısının ise on bini geçtiği tahmin ediliyor.1991 yılından bu yana plaka dağıtılmadığından plaka fiyatlarsekizyüz binli rakamlara kadar çıkmış durumda. Şehirde plaka kiralayarak taksicilik yapmak oldukça yaygın bir yöntem. Günlük plaka kirası ortalama 160-170 TL civarında. Basit bir hesapla plaka sahipleri ayda 5.000 TL, yılda 60.000 TL gelir elde ediyor. Kazançlar basit usulde vergilendirildiğinden araç sahipleri nerdeyse bir asgari ücretli kadar vergi veriyor, yanlarında çalışan kişileri sigorta yapmıyorlar.
Araç sahipleri ile sürücüler arasında hizmet sözleşmesi de yapılmıyor. Gerek plaka kiralanmasından gerekse satışından elde edilen gelirler ticari kazanç olduğu halde fatura düzenlenip KDV de tahakkuk ettirilmiyor.
Kayıt dışı büyük rant her ne kadar korsan araçları özendirmekte ise de İstanbul’da korsan araçların artmasının en önemli nedeni arz-talep dengesizliğidir. On beş milyonluk bir mega kent de 810 kişiye bir taksi düşüyorsa, yüksek cezalar da uygulasanız korsan taksicilik engellenemez.
Geçmişte şoför esnafının emekli ikramiyesi olarak görülen taksi plakaları günümüzde meslekle ilgisi olmayan kişilerin eline geçmiş durumda. Plaka sahipleri arasında sanatçılar, borsa simsarları hatta politikacıların bile bulunduğu biliniyor.
Araçlarda belirli bir güvenlik standartı yok. Araçların büyük çoğunluğunda yolcu, yan ve perde hava yastıkları ile ABS, EBD, ESP gibi fren blokajını, virajda savrulmayı önleyici gelişmiş koruyucu sistemler de bulunmuyor. Eski teknoloji ürünü olan araçlar bir yandan çevreyi daha çok kirletirken diğer taraftan bir çarpışma halinde sürücü ve yolcular için ciddi bir risk oluşturuyor.

BATI’DA SİSTEM
Avrupa ülkelerinde taksi sürücüsü olmak için ehliyet dışında kullanıcı lisansı olması da zorunlu. Yerel yönetimler tarafından eğitimden başarı ile geçenlere özel sertifika veriliyor. Kural ihlali yapanların, müşterilere kötü davrananların geçici olarak kullanma lisansları askıya alınıyor; bunu alışkanlık haline getirenlerin lisansları tümden geri alınabiliyor.
Taksiler mobil işyeri olarak kabul edildiğinden Araç+plaka+ruhsat+yazar kasa+vergi numarası bir bütün olarak kabul görüyor. Aracın plakasının bir başka araca takılarak taksicilik yapılması mümkün değil. Araç sahipleri kendi çalışmak istemezse aracını sertifika sahibi sürücülere kiralayabiliyor. Şoförler günlük ciro üzerinden belirli bir komisyon alıyor. Tüm vergi ve sigorta bedelleri araç sahipleri tarafından ilgili kurumlara ödeniyor.

NELER YAPILMALI?
1)Taksilere yazar kasa zorunluluğu getirilerek vergilendirmede basit usulden gerçek usule geçilmeli.
2)üç yıllık bir süreç içinde 15.000 adet plaka ihale yöntemi ile dağıtılarak arz-talep dengesizliği orta-dan kaldırılmalı; yeni plakaların sıfır araçlara takılması zorunlu olmalıdır.
3)Tüm araçlarda sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları, fren blokajını ve virajda savrulmayı önleyici güvenlik sistemleri standart donanım olarak bulunmalıdır.
4)Taksilerde sertifikasız çalışmak yasaklanmalı, sertifikalar eğitim ve psikolojik testlerden başarı ile geçenlere beş yıllığına verilmeli, sürenin bitiminde psikolojik testler yenilenmelidir.
5) Sürücülerle ilgili şikâyetler bir sicilde toplanmalı, araçların ön koltuk arkasına rahatça görülecek büyüklükte resimli sertifika örneği ile üzerinde sürücü sicil bilgileri olan kartvizitler konulmalıdır.
6) Şikâyetlerin belirli bir sınırı aşması halinde sertifikalar geçerlilik süresine bakılmaksızın geçici veya sürekli olarak iptal edilmelidir.

SONUÇ
Bunlar gerçekleştirilebilirse öncelikle devletin kasasına milyonlarca lira girecek; halk daha sağlıklı bir çevrede, taksileri daha çok ve güvenli bir şekilde kullanacak, taksici esnafı eski saygınlığına yeniden kavuşacaktır.

Haberin Devamı

Dünkü ‘Düşünenlerin Düşüncesi’ köşesinde yazısına yer verdiğimiz Işıl Doğaner’in ‘özgeçmiş’i teknik bir hatadan dolayı yanlış yayımlanmıştır. Sayın Doğaner’den ve okurlarımızdan özür dileyerek doğru özgeçmişi yayımlıyoruz:

Haberin Devamı

Özür ve düzeltme

Haberin Devamı

Fizyoterapist Işıl Doğaner, 1971 İstanbul doğumludur. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden mezun olmuştur. 1994-2013 yılları arasında özel hastanelerde fizyoterapist olarak çalışmak suretiyle deneyim kazanmıştır. Teknik bilgilerini muhtelif seminer ve kurslar ile desteklemiş, yeni teknik ve uygulamalar konusunda bilgi sahibi olmuştur. En son teknolojik gelişmeler sonucunda uygulama alanı bulan Robotik Rehabilitasyon konusunda eğitim almış ve Robotik Rehabilitasyon konusunda deneyim kazanmıştır. Beykent Üniversitesi’nde “Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi” konusunda yüksek lisans yapmakta olup, tez aşamasındadır. Eşinin görevi dolayısıyla 2008-2011 yılları arasında yurtdışında bulunmuştur. İngilizce ve Fransızca bilmektedir.