Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bülent Şenver kimdir?

“Duayen Bankacı” Bülent Şenver, Arthur Andersen bağımsız dış denetim şirketinde 11 yıl görev yaptıktan sonra bankacılık hayatına atıldı. Türk bankacılık sistemi için Merkez Bankası tarafından yaptırılan tekdüzen hesap planı, yönetim raporlama sistemi ve uzaktan gözetim sistemi ve erken uyarı sistemi gibi uygulamaların proje başkanlığı görevini üstlendi.
25 adet Türk bankasının bağımsız dış denetiminde görev aldıktan sonra Şenver, çeşitli bankalarda sırasıyla önce Genel Müdür Yardımcısı, sonra Genel Müdür ve daha sonra da Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalıştı. Bülent Şenver, Türk bankacılık sisteminde bir çok ilk uygulamaya imzasını atmış finans camiasının önemli isimlerinden biridir.
“Türkiye Etik Değerler Merkezi EDMER”, “Herkese Her Yerde Kitap Vakfı” ve “Türklider Merkezi”’nin Kurucu Genel Başkanı olan Bülent Şenver, “Banka Bilançoları Nasıl Analiz Edilir”, “Kulağınıza Küpe Olsun”, “Gençlere Mektup” ve “Başarı Hapı Başardin” isimli kitapların da yazarıdır. Şenver, evli ve iki çocuk babasıdır.

Haberin Devamı


Herkesin ‘Etik Pusulası’ kendi vicdanları olmuş. Benim pusulamın kuzey dediği yöne sizin pusulanızın hayır, orası güney demeye başladığı toplumlarda etik yozlaşma ortaya çıkar. Toplum kirlenir, değerler kaybolur, etik ihlaller artar, uzlaşma kültürü yok olur, her yerde her olaya kavga hakim olur, ayırımcılık artar, ülkenin etik çivisi çıkar ve ahlaksız bir yaşam başlar.
Etik bir yaşam için olmazsa olmaz uyulması gereken bazı ilkeler vardır. Bu ilkeler şunlardır:
l Adil olmak
l Eşit davranmak
l Dürüstlük
l Hesap Sorabilmek
l Hesap Verebilmek
l Sorumluluk sahibi olmak
l Etkin ve verimli olmak
l Katılımcı demokrasi
l Hukukun üstünlüğü
lVizyon sahibi olmak
Etik bir toplumda yaşayabilmek için gerekli olan bu on özelliklerden taviz verildikçe ülkenin etik çivisi oynamaya başlar ve sonunda yerinden çıkar. Bir ülkenin etik çivisinin ne durumda olduğunu merak ediyorsanız bu on ilkenin o ülkedeki uygulamalarına beş üzerinden not verin. Sonra on kriter için verdiğiniz notları toplayın. Toplam otuz ve altı çıkıyorsa durum kötü demektir.

İnsanımız kaderci
Biz Türk insanı olarak ne hesap sormasını ne de hesap vermesini becerebiliyoruz. Sadece suç işleyenlerin veya yanlış iş yapanların hesap vermesi gerektiğini zannediyoruz. Halbuki ileri demokrasilerde sorumluluk yüklenmiş herkesin sorumlu olduğu taraflara düzenli hesap vermesi gerektiğini henüz öğrenememişiz. “Biz Allah’tan başka hiç kimseye hesap vermeyiz” diyerek bu dünyada işlediğimiz tüm günahların hesabını sadece öteki dünyada vermek istiyoruz.
Hesap sorması gereken insanlarımız da çaresiz, bilgisiz, güçsüz ve kaderci oldukları için kendilerinde hesap soracak yetkiyi ve enerjiyi bulamıyorlar. Bireyleri güçlü hale getirecek sivil toplum kuruluşları da ülkemizde gelişmediği için insanlarımız yaşadıkları haksızlıklara ve ahlaksızlıklara karşı yapayanlız bırakılmış oluyorlar. Bir televizyon mikrofonuna dahi maruz kaldıkları haksızlığı ifade etmekten çekiniyorlar.

Sahip çıkan gençlik
Etik değerlerimize sahip çıkacak bir gençlik yetiştirmiyoruz. Etik Değerler Merkezi Derneği EDMER olarak “Gençlerin Gözüyle Etik” algısını anlamak için bir araştırma yaptık. Sonuçları pek iç açıcı çıkmadı. Gençlerimiz Türkiye’nin en önemli etik sorunlarını şöyle sıraladılar:
l Ayırımcılık
l Haksız kazanç
l Aldatıcı beyanlar
l Yolsuzluk
l Rüşvet
Gençlere sorduk “Amaca ulaşmak için etik dışı davranmaktan çekinir misiniz?” diye. Her üç gençten birisi “Çekinmem” dedi. “Bazen çekinirim” diyenlerle birlikte gençlerimizin yüzde 58’i amaca ulaşmak için etik dışı davranabileceklerini söylediler. Bu sonuçtan çıkarılabilecek tek olumlu sonuç gençlerimiz etik dışı davranabileceklerini çekinmeden, dürüstçe, saklamadan söylemişler.

Gelecekten ümitsiz
Etik değerlere sahip çıkmak, etik davranmak ve yaşamak konusunda Türkiye daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gider diye gençlerimize sorduk. Bugünkü gibi kötü kalır ve daha da kötüye gider diyenlerin oranı %76 çıktı. İşte bu çok kötü bir durum. Eğer bir ülkenin gençlerinde geleceğe yönelik ümitler yok olduysa geleceğe umutla bakmak mümkün olmaz.
Gençlerimizi emanet ettiğimiz yöneticilerimiz de etikten memnun değil. Gençlerimizi emanet ettiğimiz şirket yöneticilerimizin etik konusundaki görüşlerini belirlemek için EDMER olarak bir de “Yöneticilerin Gözüyle Etik” araştırması yaptık. Şirket yöneticilerimizin sadece %5’i “Türk toplumunda etik çok önemli” diye cevap verdi. “İş hayatında etik dışı davranmaktan çekinir misiniz?” sorusuna ise “Kesinlikle çekinirim” diyebilen yöneticilerimiz oranı sadece yüzde 48 oldu. İş hayatında etik dışı davranışlarla karşılaşanların oranı ise yüzde 84.
Şirket yöneticileri gözünde etik konusunda toplum ve kurumlar sınıfta kaldı. Şirket yöneticileri Türk toplumuna 10 üzerinden etik notu olarak sadece 4.5 verdiler. Yöneticilerin gözüyle etik konusunda 10 üzerinden 4 ve altında not alarak sınıfta kalan kurumlar ise şöyle:
Medya
Siyasi Partiler
Spor Kulüpleri
Hükümet
Belediyeler
Kamu Kurumları
Yargı
İşte Etik. İşte Türkiye. İşte Halimiz...