2018 yılı bir dönüm noktası olsun. Beslenmenizdeki değişikliklerle kronik hastalıklardan korunun, daha sağlıklı, zinde ve ilaçsız bir yaşamı kucaklayın
Yeni yılla birlikte sizi bir sağlık reformu yapmaya davet ediyorum. Yaşam enerjinizi çalan, sizi hasta eden beslenme yanlışlarıdır. Bu basit gerçeği görmezden gelen, beslenmenizi düzenlemek yerine sizi ilaca mahkûm eden kimyasal tıbbın tuzaklarına düşmeyin artık!
Doğal olanı tercih edin
Tip 2 Diyabet, sanki bir veba salgınına dönüştü. Kanser patladı. Romatizmal hastalıklardan geçilmiyor. Yeni ilaçlar geliştirmek için milyon dolarlar harcanıyor, sonra da hastalar üzerinden milyar dolarlar kazanılıyor. Fast-food tüketimi arttıkça, endüstriyel olarak üretilmiş gıdalar ana besin kaynağı oldukça da bu çark böyle dönmeye devam edecek.
Çünkü yedikleriniz sizi beslemiyor zehirliyor!
Yeni yılda basit ama son derece etkili bir kurala uyarak hastalıklardan korunun: Besinleri doğada oldukları gibi tüketin. Rafine edilmiş, katkı maddeleriyle lezzeti artırılmış, cazip ambalajlara bürünmüş gıdalardan uzak durun. Raf ömrü olan tüm gıdalar sağlığınızdan, ömrünüzden çalar -en sağlıklı olarak lanse edilenler bile! Mesela, gazlı içecekler yerine yeşil çaylı içecek diye satılanları içince sağlıklı bir tercih yaptığınızı sanmayın. Bunların içinde yeşil çay falan yok, laboratuvarda üretilmiş yeşil çay tadı veren kimyasallar var! İçine şeker, katkı maddeleri, aromalar, boyalar katılmış “sağlık mucizesi” probiyotik yoğurtlara ne demeli? Bunlar yoğurt mudur?
Gıda endüstrisi bu tür kandırmacalarla doludur. Gözünüzü açın artık!
Gluten gerçeği
Kitaplarımda, katıldığım televizyon programlarında modern buğdayın zararlarını anlatıp duruyorum. Sorun ister hâlsizlik, ister diyabet olsun bana farklı şikâyetlerle gelen, şifa arayan hastalarda yaptığım ilk şey diyetlerinden ekmeği, böreği, çöreği çıkarmaktır.
Bu öneriye kuşkuyla yaklaşıyorsanız eğer, sizi on beş günlük bir denemeye davet ediyorum. Sadece on beş gün tüm buğday ürünlerinden uzak durun. Enerjiniz artacak, daha zinde hissedecek, saatler boyu hiç acıkmadığınızı göreceksiniz. Glutenle ilgili olmadığını düşündüğünüz pek çok şikayetiniz kendiliğinden düzelecek. Böyle beslenmeye devam ederseniz de ileride sizi bekleyen pek çok hastalığın önünü keseceksiniz.
Bunları ben değil bilim söylüyor! İnsanoğlu, gluten molekülünü sindiremiyor. Üstelik yetmedi, bir de “Islah ediyoruz” adı altında üretilen buğdaydaki glutenin yapısını değiştirdiler. Otoimmün hastalıkların bu derece artmasının ardında yatan en önemli faktör, genetiğine müdahale edilmiş bu buğdayın içindeki agresif glutendir.
Değişim için hasta olmayı beklemeyi bırakın. Hastalıkları önlemek tedavi etmekten çok daha kolaydır.
GERİDE BIRAKIN
Sizi hasta eden beslenme modelinizi geride bırakın. Şekeri, tatlıyı, ekmeği, işlenmiş yiyecekleri hayatınızdan çıkarın.
Diyet ve light adıyla satılan ürünlerden uzak durun. Yağı azaltılmış, bunun yerine kimyasallarla, şekerle doldurulmuş bu ürünler zayıflatmaz aksine kilo aldırır, hasta eder.
Leblebi gibi ilaç içmeyi bırakın. Dünyada en fazla ölüme yol açan ilaç grubu ağrı kesicilerdir. Geçtiğimiz yıl içinde karaciğer yetmezliği vakalarının yarısının sebebi, ağrı kesici olarak kullanılan parasetamol etken maddesiydi. Hani, marketlerde bile reçetesiz satılan, çocuklara ateş düşürücü olarak ilk verilen ağrı kesicilerin etken maddesi olan parasetamol!
Halsiz, bitkin ve mutsuz bir hayatı geride bırakın. Doğru beslendiğinizde yaşamı mutlu yaşamak için enerjiniz olacak!
Nasıl beslendiğinizi sormaya tenezzül bile etmeden sizi tehlikeli ilaçlara mahkûm eden doktorları bırakın. Özellikle kronik hastalıklarda bütüncül yaklaşım esastır. Tedavinize bu ilkeyi benimsemiş bir hekimle devam edin.
YAŞAMINIZA UYARLAYIN
Ciğer yiyin, paça çorbası için, yemeklerinizi kemik suyuyla pişirin. Sakatatlar sağlıklı ve gereklidir, iade-i itibar yapmanın vakti geldi.
Bitkilerin, baharatların şifalı gücünden faydalanın. Sağlıklı baharatların hepsi tıbbi bitkidir, cömertçe kullanın.
Sebze ve meyveleri sadece mevsiminde tüketin. Mevsimi dışında yetişen sebze ve meyvelerin fıtratı değiştirilmiştir.
Sağlıklı yağlar sağlığınızı korur. Sızma zeytinyağı ve tereyağı bizim faydalı yağlarımızdır, sağlığınızı korur.
Protein kaynaklarınızı özenle seçin. Merada otlayan hayvanın, serbest gezen tavuğun etini, yumurtasını tercih edin.
Her gün yürüyüş yapın. Sağlığın sırrı hareketli bir yaşam sürmektir.
Sofranızdan probiyotik zengini ev sirkesini, ev turşusunu eksik etmeyin. Bununla da yetinmeyip probiyotik takviyesi alın. Hem İbn-i Sina, hem de Hipokrat sirkeyi tedavi için kullanmıştır.
D vitamini değerinizi ölçtürün, gerekiyorsa takviye alın. Bu değerli vitaminin kanser koruyucu etkisinden faydalanmak için bu değeri 100-150 ng/ml değerleri arasında tutun.
Diyetinizi Omega-3 takviyesiyle destekleyin. Maalesef günümüz besinlerinde Omega-3 miktarı çok azaldı, mutlaka takviye etmemiz gerekiyor.
Hiçbir şey yapamıyorsanız, evde yoğurt mayalayın! Yoğurt deyip geçmeyin, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin günlük istihkakıdır yoğurt, asfalt dökenlere, madencilere yoğurt verilir, vücuttaki toksinleri temizlesin diye. Peki hangi yoğurt toksin temizler? Evde mayaladığınız yoğurt tabii ki, çünkü ev yoğurdu bir probiyotik deposudur. Evinize hazır yoğurt sokmayın, kendi yoğurdunuzu mayalayın, sadece bu bile sağlığınızın kontrolünü elinize almanızı sağlar.
DETOKS KÜRÜ
Yeni yıla girerken bir haftalık detoks kürüyle vücudunuzu toksinlerden, modern yaşamda maruz kaldığınız ağır metallerden arındırın.
Kahvaltı
- Yeşil çay (şekersiz)
- 20 adet zeytin
- Kahvaltı salatası (Mevsim yeşillikleri, zeytinyağı, limon suyu ve ev yapımı elma sirkesiyle hazırlayın).
- 3 adet ceviz
- 3 adet kuru kayısı
- 10 adet badem
Ara öğün
- 1 detoks içeceği*
Öğle yemeği
- Haftada 4 gün 1 porsiyon kuru bakliyat
- Haftada 3 gün 1 porsiyon sebze yemeği
- Salata
- 3 adet ceviz
Ara öğün
- 1 bardak detoks içeceği*
Akşam yemeği
- 1 kase çorba
- 1 porsiyon sebze yemeği
- Salata
- 1 yemek kaşığı keten tohumu
Ara öğün
- 1 bardak detoks içeceği*
Ağır metalleri vücuttan atan detoks içeceği tarifi:
1 adet orta boy havuç, 1 adet küçük boy kırmızı pancar, 10 sap taze ıspanak,1 kereviz sapı, 1 portakal, 2 parmak büyüklüğünde taze zencefil kökü, 1 limon ve 1 fincan içme suyunu katı meyve sıkacağından geçirin ve her gün taze olarak hazırlayın.