Bağışıklık sisteminin az tanınan bir üyesi; şekerin acı yüzünü gözler önüne seren yeni bir çalışma ve vücudun savunma hattının da bir biyoritmi olduğunu işaret eden bulgular... Dengeli çalışan bir bağışıklık sistemi için önemli konulara değineceğiz
İçi şeker dolu gazlı içecekler, çikolatalar, tatlılar, bol ekmek, bol makarna... Sürekli bir şeker bombardımanıyla karşı karşıyayız. Tarih boyunca sağlıklı yağlarla, proteinle beslenen ve şeker nedir bilmeyen vücudumuzun son 100 - 150 yılda gerçekleşen bu trajik değişime hazırlıklı olabilmesi tabii ki mümkün değil.
Sağlıklı olmak için şekerden, vücutta şeker olarak metabolize olan karbonhidratlardan uzak durmanız gerektiğini her fırsatta yineliyorum. Yeni bir bilimsel yayın hepimizin aşina olduğu bu bilgiyi bir kez daha pekiştirirken şekerin tatsız yüzünü farklı bir mekanizma üzerinden inceliyor.
Savunma hattının gizli kahramanları
Geçtiğimiz ay Cell Host & Microbe dergisinde yayımlanan Amerikan menşeli araştırma modern beslenme modelinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini daha iyi anlamamızı sağlamak açısından önemli. (1)
Bugün artık bağışıklık fonksiyonları için merkez üssün bağırsaklar olduğunu biliyoruz. İnce bağırsaklarda bulunan Paneth hücrelerinin varlığı bundan yaklaşık 150 yıl önce Avusturyalı bilim insanı Joseph Paneth tarafından keşfedildi. Bu hücrelerin bağışıklık cevabındaki öneminin anlaşılması ise 1970’li yıllara rastlar. Peki, Paneth hücrelerinin başlıca görevleri nedir? Bu hücreler bozulduğunda ne olur?
Paneth hücreleri patojen virüs ve bakterilere karşı savaşan, tehlikeyi engellemekte etkili antimikrobiyal proteinler salgılar. (2)
Ortamdaki farklı tehditleri algılayan farklı reseptörleriyle doğuştan gelen bağışıklık cevabının önemli bir parçası olarak kabul edilirler. Koronavirüs sisteme sızdı diyelim, doğuştan gelen bağışıklık cevabınız tıkır tıkır işliyorsa vücut antikor bile üretme ihtiyacı duymadan düşmanı bertaraf eder. Geçen hafta bu hastalıkta antikor üretiminin iki ucu keskin bıçak olduğunu detaylı bir şekilde anlatmıştım.
Bağırsaktaki enflamasyonu kontrol altına almak gibi önemli bir görevi üstlenirler. Paneth hücrelerindeki bozulmanın inflamatuar bağırsak sendromunu tetiklediği biliniyor. Bir çeşit inflamatuar bağırsak hastalığı olan ve karın ağrısı, ishal, anemi ve hâlsizlik gibi semptomlarla kendini gösteren Crohn’s hastalığında Paneth hücreleri işlevsiz bir hâl almıştır.
Sorun: Formata aykırı beslenme modeli
Şimdi araştırmaya geri dönelim. 400 kişinin yer aldığı çalışma için katılımcılardan Paneth hücre örnekleri alındı. Bunlar incelendiğinde, katılımcıların vücut kitle endeksleri ile Paneth hücrelerinin durumu arasında bir ilişki olduğu ortaya çıktı. Vücut kitle endeksi arttıkça Paneth hücrelerinde bozulmalar görülüyordu. Yani bir kişi ne kadar şişmansa ince bağırsaklardaki bu değerli savunma hattı da o kadar kötü durumdaydı.
Bilim insanları bu ilişkiyi daha detaylı bir şekilde anlamak için obez farelerin Paneth hücrelerini incelediler. İnsanlardakinin aksine obez farelerin Paneth hücrelerinde herhangi bir bozulma yoktu. Bu şaşırtıcı bulgu üzerine doğadakine benzer bir diyetle beslenen deney farelerinin diyetleri şeker ve trans yağlarla değiştirildi. İki ay boyunca modern insanın toksik beslenme modeline maruz kalan farelerin Paneth hücrelerinde bozulmalar, anomaliler başlamıştı.
Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanları, sorunun fazla kilolardan ziyade o kiloları ne yiyerek aldığınızla ilgili olduğu sonucuna vardılar. Esas sorumlu şekerle, şeker olarak metabolize karbonhidratla ve trans yağlarla dolu beslenme modelimizdi.
Zamana duyarlı bağışıklık cevabı
Zararlı bir virüs ya da bakteriyle karşılaştığımızda, ister gündüz ister gece olsun, bağışıklık sistemimizin verdiği tepkinin aynı olduğunu düşünürüz. Bu doğru değil. Nasıl vücudumuzun bir biyoritmi varsa, bağışıklık sistemimizin de bir biyoritmi var. (3-4).
Vücudumuzdaki her hücre gündüzle gecenin farkını bilir, buna bağışıklık hücreleri de dâhildir. Bağışıklık hücreleri geceleri vücutta dolaşırken gündüzleri dokulara girer. Çünkü patojen virüs ve bakterilerin saldırısına en açık olduğumuz zaman gündüz vaktidir. Bağışıklık hücreleri de dokuların içine konuşlanarak, olası bir saldırıya karşı tetikte beklerler. Yani viral bir taarruz gündüz gerçekleştiğinde savaşı kazanma olasılığınız akşam saatlerine kıyasla çok daha yüksektir. Özellikle uykunuzu iyi aldığınız bir günün sabahında bağışıklık sisteminizin optimumda çalıştığını unutmayın. Çünkü geceleri uyurken melatonin, büyüme hormonu gibi tamir molekülleri salgılanır ve bağışıklık sisteminizin güçlenmesi sağlanır.
Neler öğrendik?
Bu yazıdan öğrendiklerimizi derleyip toplayalım ve birkaç maddede özetleyelim mi?
1. Beslenme modelimizdeki yanlışlar hastalıklar, enfeksiyona karşı dirençsiz bir bünye ve çaptan düşen bir bağışık-lık sistemi olarak bize geri dönüyor. Sahneye bol miktarda şeker ve trans yağ girdiğinde Paneth hücreleriniz bozulma-ya, savunma hattı zayıflamaya başlıyor.
2. Vücudunuzun biyoritmiyle oynamanın ciddi sonuçları var. “Gece sabahlar, bu işi bitiririm” dediğinizde bağışıklık sisteminizin de kafasını karıştırırsınız. Geceyi gündüz etmek, viral enfeksiyonlara davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz!
3. Bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığını çözmüşüz, neye nasıl tepki vereceğini çok iyi biliyormuşuz gibi bir algı hâkim. Gördüğünüz üzere, bu karmaşık, bu büyülü sistemi keşif süreci halen devam etmekte ve yolumuz uzun. Siz iyisi mi sağlıklı beslenmek ve iyi uyumak için özen göstermeye devam edin.
1 “ Western diet induces Paneth cell defects through microbiome alterations and farnesoid X receptor and type I interferon activation”, Justin T. Kern, Cell Host & Microbe, 2021; DOI: 10.1016/j.chom.2021.04.004
2 “ Paneth Cells during Viral Infection and Pathogenesis”, Jason Smith, Viruses. 2018 May; 10(5): 225.
3 “ Perfect timing: circadian rhythms, sleep, and immunity an NIH workshop summary”, Jeffrey A. Haspel JCI Insight., 2020 Ocak 16; 5(1): e131487.
4 “Clocking in to immunity”, Christoph Scheiermann, Nature Reviews Immunology, 2018; 18, 423437