Bayram hazırlığı başladı. Endüstriyel olarak üretilmiş tüm tatlılarda, pastane ürünlerinde ve şekerlemelerde karşımıza çıkan nişasta bazlı şekere dikkat çekmenin tam zamanı...
Birkaç gün sonra Ramazan Bayramı. Bu bayramda hep beraber bir sağlık reformu yapmaya ne dersiniz? Hadi gelin bu bayram misafirinize, torununuza baklava, şeker, çikolata yerine kuru meyveler, kuru yemişler ikram edin. Endüstriyel olarak üretilmiş olan tüm şuruplu tatlılarda nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Her fırsatta şekerin zararlarından bahsediyorum ya; nişasta bazlı şeker, bilinen tüm şeker formlarının içinde en zararlısı.
Peki, nedir bu nişasta bazlı şeker?
Nişasta bazlı şeker (NBŞ) mısırdan elde edilir. Halk arasında mısır şurubu veya glukoz şurubu olarak bilinir. İçeriği Fruktoz’dur ve Fruktoz, sağlık açısından en zararlı olan şeker türüdür. Karaciğer yağlanmasına, iç organ yağlanmalarına ve yüksek trigliserid oranına sebep olur. Şeker kamışından ya da pancardan elde edilen sofra şekeri (sakaroz) gibi tek başına tüketilmez. Yani bu şekeri gidip bir marketten falan satın alamazsınız ama marketten satın aldığınız hemen her şeyin içinde vardır! Nişasta bazlı şeker sadece gıda endüstrisi tarafından kullanılır.
Neden bu kadar popüler?
Kahvaltılık gevrekler, meyve suları, gazlı içecekler, gofretler, tatlı-tuzlu bisküviler, dondurmalar, reçeller, faydalı olarak lanse edilen meyveli yoğurtlar ve hatta ketçaplar… Hepsinde bu zehir vardır. Pastane ürünlerinde ve şuruplu tatlıların tamamında da nişasta bazlı şeker kullanılır. Kan şekerini adeta jet hızıyla fırlatan nişasta bazlı şeker, şekerin en zararlı formudur. Madem bu kadar zararlı da neden gıda endüstrisi tarafından bu kadar çok seviliyor? Cevap basit: Ucuz da ondan! Üstelik pancardan ve şeker kamışından elde edilen şekerlere göre daha ucuz olması dışında başka avantajları da var. Diğer şekerlere göre çok daha tatlı ve gıdaların raf ömrünü uzatıyor. Üretici, imal ettiği baklavayı haftalarca bozulmadan satabiliyor! Bunlar gıda üreticileri için harika özellikler; hem ürünün maliyeti düşüyor hem de raf ömrü uzuyor.
Bozulmayan baklava mı olur? Bozulmayan gıda, onu yiyen insanın sağlığını bozar. Gıda endüstrisi “İster pancardan ister mısırdan elde edilsin, şeker şekerdir” gibi bir söylemle bu zehri savunmaya kalksa da durum hiç de öyle değil. Diyabet, kanser, Alzheimer gibi hastalıkların patlamasının ardında şeker tüketimi olduğunu biliyoruz. Nişasta bazlı şeker tüketildiğinde ise bu tablo dehşet verici bir hale bürünüyor. Nişasta bazlı şeker obeziteye, insülin direncine, karaciğer yağlanmasına, Alzheimer’a, diyabete, kalp damar hastalıklarına ve kansere yakalanma sıklığını artırıyor. Bir araştırma(1) için, nişasta bazlı şeker tüketimi ile kalp ve damar sağlıkları arasındaki ilişki incelenmiş. 85 katılımcı düzenli olarak her gün günde iki tane şekerli, gazlı içecek içmiş ve sadece iki haftanın sonunda ise kalp-damar hastalıklarına yakalanma risklerinde önemli bir artış olduğu gözlenmiş. Yani sağlığınızın elden gitmesi için oturup her gün baklavalar, paket paket gofretler, çikolatalar falan yemeniz gerekmiyor.
Şeker sarhoşluğu
Lütfen çocuğunuzu, torununuzu şekerle zehirlemeyin. Yetişkinler için zararlı olan bir şeyin çocuklara kat kat daha fazla zarar vereceği ortada. Sorun bu kadar da değil. Şeker yiyen çocuk içki içmiş gibi sarhoş olur. İşlenmiş gıdalar, fermente gıdaların eksikliği ve antibiyotikler yüzünden çocuklarımızın hemen tamamının bağırsak florası kötü durumda. Bağırsaklardaki dost bakterilerin eksikliğinde ise kontrolsüz bir şekilde büyüyen bir mantar vardır: Candida mantarı. Candida mantarının özelliği şekeri alkole dönüştürmesidir. Yani çocuk şeker yedikçe alkol içmiş gibi sarhoş olur! Çocuk hep tatlı, hep şeker yemek ister çünkü alkolik gibi şeker bağımlısı olmuştur. Çocuğunuza içki verir miydiniz? Peki, o zaman neden bu kadar çok şeker yemesine, şeker dolu gazlı içecekler, meyve suları içmesine izin veriyorsunuz? Bunların hepsinde şeker olarak NBŞ kullanıldığını hatırlatmaya gerek var mı?
Bayramınız şimdiden kutlu olsun. Unutmayın: Ramazan Bayramı, şeker bayramı değildir. Şeker zehirdir, bayramınızı zehir etmeyin!
Aman dikkat!
Ketçaptan hardala, endüstriyel olarak üretilmiş turşulardan hazır salata soslarına ve paketlerde satılan çorbalara kadar aklınıza gelmeyen pek çok gıdanın içinde karşınıza nişasta bazlı şeker çıkar. Değil NBŞ, şekerin menşei ne olursa olsun her türlüsü zararlıdır. Çok fazla meyve yemek bile vücuda tolere edemeyeceği kadar çok şeker yükler. Endüstriyel olarak üretilmiş yiyeceklerin pek çok zehirle birlikte geldiğini unutmayın. NBŞ bu zehirlerden sadece biridir. Mısırdan elde edilen şekeri çıkarıp yerine pancar şekeri koysanız da bir şey değişmez! NBŞ’den korunmanın tek yolu işlenmiş gıdaların tamamından uzak durmaktır.
Tatlı isteğini azaltan çay
Karbonhidratlardan uzak durarak, diyetinizdeki sağlıklı yağları artırarak şeker ataklarını kontrol altına alabilirsiniz. Ekstra destek için bu tarifi deneyin:
- Rezene
- Meyankökü
- Tarçın
Bir bardağın içine bir tatlı kaşığı rezene,1 tatlı kaşığı meyankökü ve 1 çubuk da tarçın koyun. Üstüne kaynar su ekleyin. 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. İşte çayınız hazır. Bu çayı her defasında taze olarak hazırlayıp günde 3-4 bardak içebilirsiniz...
1 “A dose-response study of consuming high-fructose corn syrupsweetened beverages on lipid/lipoprotein risk factors for cardiovascular disease in young adults” Kimber Stanhope, Am J Clin Nutr, April 2015 DOI: 10.3945/ajcn.114.100461