Türkiye’nin diplomatik ilişkileriyle ilgili özellikle de yabancı kaynaklı, eş zamanlı bazı haberler peş peşe gelince bir durmak ve etrafı kolaçan etmek lazım. Önceki gece içinde hem Türkiye hem Libya geçen iki ayrı haber düştü gündeme. Bir tanesi Fransız AFP ajansının “Bazı Suriyeli sığınmacıların Türkiye destekli paralı asker gibi gösterilerek Libya’ya kaçırıldığı”na yönelik haberi, diğeri de “Türkiye’nin, Trablus’un doğusundaki Khoms-Port limanını 99 yıllığına kiraladığı ve limanı askeri amaçları için kullanacağı” iddiası. Bu arada bu liman meselesine benzer haberler geçmişte de gündeme gelmişti. Yani böyle zaman zaman dolaşıma sokulan bir haber çeşidi var.
Bunlar ne kadar doğru ne kadar yanlış meselesine geçmeden, başka iki bilgiyi yan yana getirmek lazım. İlki, sadece 7 gün önce Türkiye’nin Abdülhamit Han Sondaj Gemisi’ni Akdeniz’deki yeni görevine doğru uğurlamış olması. İkincisi de Milli Savunma Bakanlığı’nın iki gün önce Türk Deniz Görev Grubu görevi kapsamında Libya açıklarında bulunun TCG BARBAROS fırkateyninin 11- 14 Ağustos’ta eğitimler gerçekleştirdiği bilgisini paylaşması. Yani yine Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gemileri var.
Nedir bu Türkiye’nin gemileriyle eş zamanlı dolaşıma giren haberler diye güvenlik kaynaklarını yokladığımda ise şu bilgilere ulaştım...
Libya Hükümeti’nin talebiyle, 2019 yılında Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası imzalandı. Bu kapsamda Türkiye’nin Libya’daki askeri eğitim, iş birliği ve danışmanlık faaliyetleri halen 5 merkezde devam ediyor. Hums Müşterek Deniz Eğitim Merkezi Komutanlığı bunlardan biri. TSK’nın Libya Görev Grubu Komutanlığı tarafından burada Libya Deniz Kuvvetleri personeline, üs savunma, sualtı savunma, patlayıcı maddelerin etkisiz hale getirilmesi, cihaz bakım ve kullanımı, dalış ve kurbağa adam eğitimleri, seyir ve gemicilik gibi birçok farklı alanda eğitim veriliyor.
Khoms Limanı meselesi ise şu; 5 Ağustos 2023’te Libya Hükümeti, hem askeri hem de sivil unsurların bulunduğu Khoms Askeri Deniz Limanı’na yönelik bir karar alıyor. Hükümet sivil unsurları bu limandan çıkarmaya karar veriyor. Kararını da ilgili sivillere tebliğ ediyor. Ancak bölgeden çıkmak istemeyenler, bu kararı protesto ediyorlar. Sonra o protestolar, “bizi çıkarıyorlar çünkü bu bölgeyi Türkiye’ye verecekler” söylemine evriliyor. Doğal olarak, ülkenizdeki bir limanı başka bir ülkeye 99 yıllığına yani bir asır kiralayacak olsanız her ülkede aşağı yukarı karşılaşılabilecek tepki oluşuyor. Kararı alan Libya Hükümeti ama fatura Türkiye’ye kesilmeye çalışılıyor.
Konuyu bir yerden alıp başka bir yere taşımaya katkı verenlerin kimler olduğunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti gayet iyi biliyor elbette. Türkiye Libya ilişkilerinin gelişmesinden rahatsızlık duyan birden fazla ülke var. Ama bazıları bu yarışta hep öne çıkıyor. Afrika kıtasındaki malum emelleri sorgulananlar burada da ayak izlerini belli ediyorlar diyeyim, anlaşılsın.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024