Türkiye’nin gözbebeği savunma sanayi kuruluşlarından TUSAŞ’a yönelik saldırıya ilişkin ayrıntılar her geçen saat biraz daha belirginleşiyor.
Milliyet’in güvenlik kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, saldırının sürdüğü sıralarda elde edilen görüntüler üzerinden teröristlerin büyük olasılıkla PKK’lı olduğu değerlendirmesi yapıldı. Bu durum, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in teröristlerin henüz kimlikleri tespit edilmeden sarf ettiği “Bu PKK’lı şerefsizlere hak ettikleri cezayı her seferinde veriyoruz, fakat bunlar bir türlü akıllanmıyorlar” ifadesi de bunu teyit ediyor.
Uzmanlar, teröristlerin birinin kadın bir diğerinin erkek olmasının DAEŞ olasılığını baştan elediğini ve sol örgütleri öne çıkardığını belirtti. Teröristlerin kullandıkları silahlar, saldırının gerçekleştirilme biçimi, çatışma devam ederken sergiledikleri bazı tavırlar da PKK’lı oldukları izlenimini kısa sürede verdi.
Teröristlerin özel yetiştirilmiş olduğunu belirten bir güvenlik kaynağı “Arabadan indikten sonra yüklü sırt çantalarıyla aynı anda el bombası atıp hem de silahla ateş edebilmek için çatışma tecrübesine sahip olmak gerekir. Genellikle çatışma başladıktan sonra kilitlenme gerçekleşir. Bunlarda o yok” dedi.
Teröristler son ana kadar çatışmayı sürdürdü. İki terörist de köşeye sıkıştığı anda kendisini patlattı. 7 özel harekat mensubunun yaralanmasının teröristlerden birinin kendisini yakınlarında patlatmasından kaynaklandığı bildiriliyor. Bir kaynak “Birinden geriye bir el, diğerinden bir kafa kaldı” dedi.
Teröristlerin kendilerini, rehine olarak alınan çalışanlar yanında patlatamamış olmaları da büyük bir şans olarak değerlendiriliyor. İki teröristin de örgütün feda grubundan olduğu belirtiliyor.
Taksi şöförü seçilmiş
Teröristlerin saldırı için uzun süre hazırlık yaptıkları düşünülüyor.
TUSAŞ’ın Kahramankazan tesislerinde birkaç giriş var. Teröristler vardiya giriş çıkışının yapıldığı kapıyı ve saati özellikle tercih etti. Vardiya saatinde çok sayıda çalışanın taksi çağırdığını belirten kaynaklar, o sırada saldırının düzenlendiği kapıda bir taksinin bulunmasının doğal sayılmasından yararlanıldığını değerlendiriyor. Aracına binildikten sonra şehit edilen taksi şöförü Murat Arslan’ın da o bölgede tanınan kişi olduğu, bu yüzden seçilmiş olabileceği ifade ediliyor.
Dört önemli unsur
TUSAŞ saldırısının, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihli grup toplantısında verdiği mesajlardan bir gün sonraya denk gelmesi saldırının zamanlamasıyla mesaj içerdiği değerlendirmesine neden oldu. Ancak saldırının bir gün içinde hazırlanılmış bir saldırı olmadığının neredeyse kesin olması hedefin doğrudan Bahçeli’nin mesajları olmadığını düşündürüyor.
Terör eylemlerinde örgüt, hedef, yer ve zamandan oluşan 4 unsurun önemli olduğunu ve bunların her birinin farklı mesaj olabileceğini belirten güvenlik kaynakları:
*Teröristler üzerinden örgüt hâlâ ‘ben varım’ diyor olabilir.
*Hedefin TUSAŞ olması, Saha Expo’nun sürdüğü sırada gerçekleştirilmesi yerli ve milli ürünlere yönelik bir başka mesaj olabilir.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BRICS toplantısı için yurtdışında bulunduğu sırada bulunduğu yer/ toplantı üzerinden bir mesaj ya da yine Saha Expo devam ederken yapılmış olması ayrı bir mesaj olabilir.
*Eğer özellikle planlanmamışsa, tesadüfse çok büyük bir tesadüf olarak Cumhurbaşkanı Kazan’dayken, saldırı için Kazan’ın tercih edilmesi başka bir mesaj olabilir.
*Bu mesajların hepsi birlikte de olabilir, hepsi ayrı ayrı da olabilir değerlendirmesini yapıyor.
Kabası, incesi bir arada
TUSAŞ’a yönelik saldırının ardından MİT ve TSK eş zamanlı olarak Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki PKK hedeflerine yönelik harekat başlattı. Türkiye’nin kendisini doğrudan hedef alan bir saldırıdan sonra BM Anlaşmasının 51. maddesine atıf yaparak kullandığı meşru müdafa hakkının hiç bir biçimde sorgulanamaz olduğunu vurgulayan kaynaklar, TSK’nın savaş uçaklarıyla açık alanlardaki karargah, depo, örgüte gelir sağlayan yerler gibi hedefleri ateş altına alırken, MİT’in insansız hava araçlarıyla ağırlıklı olarak meskun mahallerde “ince işçilik” sergilediğini ifade ediyor. Hedef listesi sürekli güncelleniyor. Operasyonlarda hedef alınan yer değil, sayı bazlı açıklamalar devam edecek. Bu stratejinin nedeni, terör örgütü ya da başka unsurlar tarafından yürütülen dezenformasyon, karalama çalışmalarında kullanılmaması ve asılsız şikayetlerde kanıt haline getirilmemesi.
