Türkiye, İsveç ve Finlandiya’dan PKK ve FETÖ mensuplarına ilişkin iade taleplerini yerine getirerek tutmasını bekliyor. Adalet Bakanı Bozdağ, “Türkiye’ye adi suçluları iade ederek, sözlerini yerine getirdiklerine inandıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Kimse Türkiye’yi test etmesin” dedi.
Türkiye, NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya’dan terör örgütlerine karşı iş birliği sözünü, başta PKK ve FETÖ mensuplarına ilişkin iade taleplerini yerine getirerek tutmasını bekliyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6 Temmuz 2022’da Türkiye’nin iki ülkeye ilettiği iade taleplerini yenilediği belirterek, “taleplerimizi hatırlatan yazılar Dışişleri Bakanlığımıza ve oradan da ilgili ülkelere gönderilmek üzere yola çıktı” demişti. Hatırlatma yazılarından yaklaşık bir ay sonra, 12 Ağustos 2022’de İsveç, dolandırıcılık suçundan 14 yıl 7 ay hapis cezası bulunan Okan Kale’nin iadesi talebinin kabul edildiğini Adalet Bakanlığına bildirdi. İsveç Başbakanı Magdalena Andersson da önceki gün Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile düzenlediği basın toplantısında, “Madrid’deki NATO zirvesinde Türkiye’nin endişelerini gidermeye yönelik imzalanan üçlü muhtıranın şartlarına uyacağız. Türkiye’ye iadeler uluslararası hukuk çerçevesinde devam edecek.” dedi. Peki bu açıklama Türkiye’yi tatmin etti mi? İsveç sözünü tutmaya başladığını gösterdi mi?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, Andersson’un açıklamasını ve Türkiye’nin talebinin karşılanmaya başlayıp başlamadığını sordum. Bozdağ, “Türkiye’ye adi suçluları iade ederek, sözlerini yerine getirdiklerine inandıracaklarını düşünüyorlarsa, Türkiye’nin bu konulara inanmayacağını; devlet tecrübesi ve birikimiyle bunun ne anlama geldiğini onlardan bin defa daha iyi bildiğini bilmelerinde fayda var. Kimse Türkiye’yi test etmesin.” dedi.
‘Talebimiz bu değil ki, yanıt olsun’
Her iki ülkede de PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin faaliyette bulunduğunu, Türkiye’nin bunların iadesinin yanı sıra, ülkelerin bu örgütlere desteğini de kesmesini beklediğini belirten Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üçüncü olarak, yargı süreçlerinin orada da aynı şekilde işlemesi lazım. Yasal düzenleme gereken konular vs. bunların hepsi konuşuldu. Üçlü Mutabakat ile de bu konuşmalar kayda alındı ve bir İzleme Komitesi kuruldu. Türkiye’nin burada verdiği olumlu karar, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecinin tamamlandığı anlamına gelmez. Başlatma konusunda bir iradedir. Eğer Türkiye verdiği, altına imza attığı mutabakattaki sözler yerine getirilirse, Türkiye sözünde duracaktır. Nedir sözümüz? Dediklerimizi yaparsanız üyeliğe evet; yapmazsanız üyelik süreci askıda kalır. Şu ana kadar İsveç ve Finlandiya hükümetleri, Türkiye’nin beklentilerine uygun iade taleplerini yerine getirmiş değillerdir. İsveç Başbakanı da ‘Bir iade kararı verdik. Bu hukuka uygun’ açıklaması yaptı. Biz zaten hukuka aykırı demiyoruz ki; iade kararı verdiği kişi terör suçlarıyla ilgili değil.
‘Adi suçlarda iadede sorun yaşamıyoruz’
Bizim üstünde durduğumuz konu; adi suçlarda iadeyle ilgili dünyanın hiçbir ülkesinde sıkıntı yaşamıyoruz. Terör suçlarının iadesiyle ilgili sorun yaşıyoruz. Sorun yaşadığımız alanla ilgili onlardan bir beklentimiz var. Yoksa terör suçları dışında, herhangi bir suç işlediği iddiasıyla yargılanan bir kişiyi iade etmiş olması Türkiye’nin talebine olumlu yanıt verdiği anlamına gelmez. Bizim talebimiz bu değil ki, bizim talebimize yanıt olsun. Oradaki FETÖ’cülerden, PKK’lılardan diğer terör örgütü üyelerinden, terör suçları sebebiyle Türkiye’ye iadesini istediğimiz isimlerin iadesi konusunda tek bir karar bize gelmedi. Olumsuz bir cevap da gelmedi. Şu ana kadar resmi kanallardan olumsuz bir yanıt da ulaşmadı. Kendilerinden yanıt bekliyoruz.”
‘Beklentileri karşılamadığını biliyor’
Üçlü mutabakat metnine adi suçlarla ilgili bir maddenin bile girmediğine dikkat çeken Bozdağ, Türkiye’nin hâlâ iki ülkeden verdiği sözde durmasını beklediğini kaydetti. Bozdağ şunları söyledi:
“Andersson’un sözleri sanki Türkiye’ye bir cevapmış gibi anlaşılıyor ama bu Türkiye’ye bir cevap değil. Sayın Başbakan altına imza attıkları Mutabakat metninin ne anlama geldiğini, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Dışişleri Bakanımızın, bizlerin, daha doğrusu Türkiye’nin söylediğinin adi suçlarla yargılanan kişilerin olmadığı, terör suçlarıyla hakkında yargılanan kişilerin iadesi konusu olduğunu bizden daha iyi biliyor. Onun için Sayın Başbakan, Türkiye’nin bu sözlerin ne anlama geldiğini bilmesi lazım. Kendi söylediği sözün de Türkiye’nin beklentilerini karşılamadığını -bizim onlardan böyle bir beklentimiz zaten yok işin doğrusu- biz onlardan terör suçlularını istiyoruz.”
İsveç’ten talepler
Türkiye İsveç’ten bugüne kadar terör suçlarına ilişkin 27 iade talebinde bulundu. 17 talep (9 PKK, 3 FETÖ/PDY ve 5 diğer terör örgütleri) reddedildi. 3 talep (2 PKK ve 1 FETÖ/PDY) hitam oldu. 7 talebe (tamamı FETÖ/PDY) ilişkin süreç devam ediyor. 3’lü mutabakattan sonra Adalet Bakanlığı ülkeye hem daha önce reddedilen 17 talebi yeniden hatırlattı, hem de derdest olan 9 terör suçlusuna ilişkin talebinin yeniden değerlendirilmesini iletti.Adi suçlar kapsamında son 10 yılda, Türkiye’nin İsveç’ten 17 suçlu iadesi talebi oldu. Bunların 3’ü kabul, 7’si ret, 5’i vazgeçme, sınır dışı gibi nedenlerle hitam oldu. 2 talebe ilişkin süreç ise devam ediyor.
Finlandiya’dan talepler
Terör suçlarına ilişkin; 6’sı PKK, 6’sı FETÖ/PDY olmak üzere toplam 12 iade talebinde bulunuldu. 4’ü FETÖ/PDY, 4’ü PKK olmak üzere 8 ‘i reddedildi. 3 talep hitam oldu. PKK kapsamındaki 1 talebe ilişkin süreç devam ediyor. Mutabakattan sonra Finlandiya’ya süreci devam eden bu dosya ile yine daha önce reddedilen 6 dosyanın yeniden değerlendirilmesi talebi gönderildi.
Finlandiya’dan adi suçlara ilişkin toplam 6 iade talebi var. Bunların 1’i kabul edilirken, 2’si reddedildi. 2 talep yine vazgeçme veya sınır dışı gibi gelişmelerle hitam olurken 1 talebe ilişkin süreç devam ediyor.