YazarlarÇok önemli konukların mazereti vardı!..

Çok önemli konukların mazereti vardı!..

15.12.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çok önemli konukların mazereti vardı!..

Çok önemli konukların mazereti vardı..

Çok önemli konukların mazereti vardı..
Çok önemli konukların mazereti vardı!..

Türkiye’nin üçüncü uydusu Türksat Eurasiasat 1 veya yerli ismiyle Türksat 2A’nın uzaya fırlatılacağı günü paylaşmak iletişim dünyasında bir anı olarak tarihe geçecekti. O nedenle de Ulaştırma Bakanlığı, Telekom, Eurasiasat, Alcatel Space, Arien Space, Avrupa Birliği iletişim uzmanları ayrı ayrı davetli listesi oluşturdu. Fransız Guyanası’ndaki Kourou Uzay Üstün’e yapılan geziye 170 konuk katıldı. Bunların içinde iki önemli konuk adı bulunuyordu.
Çok Önemli Kişi (VIP) statüsünde tanışacağımız bu konuklar gelemediler. Buna biraz da sevinmedik değil, nasıl olsa uydunun fırlatılması ertelendi ve burukluğumuzu paylaştıklarımızın sayısında azalma olması olumlu oldu.
İki önemli konuk adını sonra vereceğim. Önce bu burukluğu başka kimlerle paylaşmamız gündemde vardı, onları söyleyeyim. Meclis Başkanı Ömer İzgü. Fazilet Partisi’nden bir milletvekili de davetliydi, gelemedi. Gelemeyenlerin içinde göze çarpan isim, DYP Milletvekili Oğuz Tezmen. Oğuz Tezmen, Türk Telekom ve Alcatel Space ortaklığı ile kurulan Eurasiasat şirketinin kurucu Bakanlar Kurulu’ndaki tek davetli isimdi. 15 Aralık 1995 yılında imzalanan Bakanlar Kurulu kararı, dönemin Ulaştırma Bakanı Oğuz Tezmen’i mahkeme kapılarına kadar götürdü. Ankara Cumhuriyet Savcısı Adil Kubat’ın hazırladığı dosyaya göre serveti soruşturma geçirdi.
Ne olaylı günlerdi, aklandı.
Aklandı aklanmasına ama kütüphanelere bu dönemden "Haberleşmemiz Enişteye (Özer Çiller kasdedilerek) Drahoma" kitabı armağan (!) kaldı. Kitabın finansörü Çiller muhalifi olarak Hüsamettin Cindoruk başkanlığında kurulan DTP olmuştu, sonradan da onların bakanı Necdet Menzir Ulaştırma Bakanlığı döneminde, uyduya en çok sahip çıkan siyasetçi olarak mücadele verdi.
Velhasıl Tezmen Guyana’ya gelseydi, "Bu uydu benim saçlarımı beyazlattı" diyen Telekom Genel Müdürü İbrahim Hakkı Alptürk’e kimbilir neler anlatırdı.
Davete katılanların fotoğrafı Ulaştırma Bakanı Öksüz’ün ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yakın dostlarını veriyor.
Gezinin en renkli siması Silifke Atakent Belediye Başkanı Hasan Uslu’ydu. Uslu uzay üstünde, bozkurt işareti vererek çektirdiği resmi eminim, Belediye’deki makam odasına asar.
Geziye DSP’den Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Metin Şahin, GAP’tan Sorumlu Devlet Bakanı ve ANAP Milletvekili Edip Safter Gaydalı ve yine MHP’den TBMM Ulaştırma Komisyonu Başkanı Mustafa Gül, Meclis’ten katılanlar gurubunda yer aldılar. Türk Telekom Denetim Kurulu Başkanı askeriyeden emekli Servet Yurtsever ile de bu gezide tanışma fırsatı buldum.
Alptürk de Telekom Genel Müdürlüğü döneminden önce görev yaptığı Kocaeli’ni unutmamış, Kocaeli Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Tanzer Ünal’ı Guyana’ya getirmişti.
Gelelim iki ünlü konuğa...
Birincisi Türksat 2A’nın Güney Fransa’daki Monaco Prensliği’nde merkezi bulunan Eurasiasat firmasının çoğrafi konumundan dolayı listesine girdi. Prens Rainer sağlık sorunları nedeniyle hiçbir geziye katılmazken, oğlu Prens Albert beklenenler arasındaydı. Ancak Prens Albert ülkesinin bayrağını Kourou Uzay Üstü’ne diken Eurasiasat Genel Müdürü İlhami Aygün’e aynı tarihlerde İspanya’da bulunma zorunluğunu bildirdiği özür mektubu gelebildi.
İkinci önemli konuk ise ülke gündemimizdeki sıcak bir isim.
Avrupa Birliği adına AB Türkiye Masası Şefi Alain Servante. Bu ismi hatırladınız değil mi?
Aralık ayı başında, eşi Türk olan ve Hürriyet yazarı Hadi Uluengin’in "Ben kefilim" diye savunduğu PKK mektubu gazisi olarak gündemimize girmişti. Eurasiasat Genel Müdürü İlhami Aygün de Uluengin ile aynı görüşte. Servante için "AB İletişim Komisyonu Başkanı’ydı. Fransızlar’la yaptığımız toplantılarda ben Türk olduğum için Türkçe konuşurdu. Türkiye’ye çok yakınlık duyan biridir" diyor Aygün de... Aygün de bu dostluğa binaen Servante’yi davet etmiş ama hiç bir yanıt alamamış. Malum başına gelenlerden sonra, çekinmiş olacak.

PTT bankalarla ortak şirket kuruyor
Fransız Guyanası - Paris hattındaki uçak yolculuğunda PTT Genel Müdür Dursun Dağaşan’dan PTT’nin bankalarla ortak bir şirket kuracağını da öğrendim.
PTT’nin on - line 406 merkez şubesi bulunuyor. Bunlardan nisan ayından beri anlaşmalı bankaların çek, senet, kredi kartı, taksitler gibi ödemeleri yapılabiliyor. Körfezbank, Demirbank, Garanti, Dışbank ve Şekerbank sistemin içinde. Dağaşan son 9 ayda on - line bankacılık işlemlerindeki cironun 3 milyar dolar olduğunu söylüyor.
PTT, 2001 yılında en geniş şubeli banka gibi olacak. İsviçre’deki örneğine benzer Post Bank modeli geliyor. Şubelerinden 300’ünü daha on - line sisteme geçirmek için 5.5 trilyon liralık yatırım yapıyor.
Bu Post Bank ne yapacak?
Özel kurye şirketlerinin PTT hukukunda yasal bir statüsü yok. Ancak özel kuryeler yurt sathında 4000 şubesi bulunan PTT’nin de müşterisi. Örneğin Kars’ın Sarıkamış ilçesine evrak gidecekse, özel kurye şirketleri bu taleplerini PTT’ye yönlendiriyorlar. Dağaşan yapılan yeni yatırımlar tamamlandığında özel kuryeleri müşteri sınıfından çıkaracaklarını söylüyor.
Yüzde 50 PTT, yüzde 50’de bankalar ait olacak bir Posta İşleme Merkezi kuruluyor. Bu şirketin alt yapı yatırımları için Fransa’dan da 11 yıl vadeli ve 0 faizli 56 milyon Fransız Frangı kredi temin edildi. Banka ekstreleri , fatura dökümleri gönderecek bu şirketin ortakları içinde Körfezbank, Garanti, Benkar (Kredi kartları merkezi), Koç Finans yer alıyor.
Gönderen diyelim ki ekstre postalayacak. Bunun bilgilerini bilgisayarında yazıp, internetten Posta İşleme Merkezi’ne gönderecek. Merkez de gönderiyi zarflayıp, dağıtımını yapacak. Aradaki gönderi yapan şirketlerin evraklarını, PTT’ye postalama işlemi kalkıp, yerine mail ile ulaştırma sistemi geçecek.
PTT ayrıca Bulgaristan’da yerel ortaklıkla bir kargo şirketi kuruyor.

Farklı ihale şartları maliyeti artırıyor
Telekomünikasyon Kurulu Başkanı Fatih Yurdal’ın elinde AB İletişim Grubu’nun hazırladığı bir rapor var. Guyana’da AB İletişim Grubu Genel Direktörü Hans Peter Gebhardt ile de sohbet etme olanağı bulduk. Gebhard lisans devirlerinde farklı hukuksal normlar belirlenmesinin rekabette yarattığı olumsuzluğu vurguluyor. Yabancılar her ihale için ayrı hukuk dosyaları hazırlama maliyetini çok yüksek buluyor.