18 Aralık, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl göçmenlerin sosyo- ekonomik, siyasi, psikolojik ve hukuki sorunlarını vurgulamak amacıyla “Uluslararası Göçmenler Günü” olarak kutlanıyor.
Uluslararası göçmen, yabancı bir ülkede doğmuş veya doğum yeri bilgisi bulunmayan yabancı kişi anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi tarafından yayınlanan göçmenlere ilişkin verilere göre, dünyada 258 milyon uluslararası göçmen bulunuyor.
234 milyonu çalışma çağında
Göçmen işgücü, halihazırda ikamet ettikleri ülkede çalışmakta veya işsiz olan çalışma çağındaki yabancıları ifade ediyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, göçmenlerin 234 milyonu 15 yaş ve üzerinde, yani çalışma çağında. Çalışma çağındaki göçmenler, 15 yaş ve üzerindeki küresel nüfusun yüzde 4.2’sini oluşturuyor. Bununla birlikte, 164 milyon göçmen de istihdamda yer alıyor. Göçmen işçiler de küresel düzeyde tüm çalışanların yüzde 4.7’sini temsil ediyor. Diğer taraftan, göçmenlerin bulundukları ülkeler itibarıyla işgücüne katılım oranları (yüzde 70), yerel vatandaşlarınkine (yüzde 61.6) oranla daha yüksek.
2017’de uluslararası göçmen sayısı arttı
Uluslararası göçmenlere ilişkin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre, 2013 yılından 2017 yılına uluslararası göçmenlerin sayısı yüzde 11, çalışma çağındaki göçmen sayısı yüzde 13 ve göçmen işçi sayısı da yüzde 9 düzeyinde arttı. Bu artışlar, göçmen nüfus artışından kaynaklanıyor.
ILO tahminlerine göre, göçmen işçilerin 96 milyonu erkek ve 68 milyonu kadın.
Göçmen erkeklerin işgücüne katılım oranları (yüzde 75.5), göçmen kadınlara (yüzde 63.5) kıyasla daha yüksek. İstihdam açısından da benzer bir durum söz konusu. Bu anlamda, göçmen erkeklerin istihdam oranı yüzde 54.2 seviyesindeyken, göçmen kadınların istihdam oranı yüzde 45.8.
Göçmen kadınların “iş”i zor
Göçmen işçiler arasında erkeklerin payının kadınlara kıyasla daha yüksek olması, kadınların istihdam olanaklarını sınırlayan ayrımcılık gibi işten kaynaklanan sebeplerin yanı sıra ailevi sorumlulukların üstlenilmesi gibi iş dışındaki nedenlerden de kaynaklanıyor. Ayrımcılık, toplumsal açıdan “damgalanma”, şiddet ve taciz, kadınların sadece istihdama erişimlerini baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda düşük ücret, ücret eşitsizliği veya kadınların daha çok nitelik düzeyi düşük işlerde yoğunlaşması gibi sorunlara da yol açıyor.
Daha çok çalışıyorlar
ILO verileri itibarıyla göçmen kadınların, bulundukları ülkelerde yerel işgücü içinde yer alan kadınlara göre işgücüne daha fazla katıldıkları ortaya çıkıyor. Bu anlamda, göçmen ve göçmen olmayan kadınların işgücüne katılım oranları sırasıyla yüzde 63.5 ve yüzde 48.1.
Buna karşılık, erkekler arasında böyle bir farklılık söz konusu değil. Göçmen (yüzde 75.5) ve göçmen olmayan (yüzde 75.2) erkeklerin işgücüne katılım oranları birbirine oldukça yakın.
Göç veren ülke için üretkenlik kaybı
Göçmen işçiler yaş grupları itibarıyla incelendiğinde, 25- 64 yaş grubundaki göçmenlerin payının yaklaşık yüzde 87 olduğu görülüyor. Bu durum, bir yandan göç veren ülkelerde işgücünün en üretken kısmının kaybedildiği anlamına gelirken, diğer yandan ülke ekonomisinin olumsuz yönde etkilenebileceğini gösteriyor. Öte yandan, göç alan ülkeler yaşlanan nüfus sebebiyle demografik baskılarla git gide daha fazla karşılaştıkları için göçmen işçilerden çok daha yüksek oranda yararlanabiliyor.
Yüksek gelirli ülkelerde yoğunlaşma var
Küresel düzeydeki 164 milyon göçmen işçinin yaklaşık yüzde 68’i yüksek gelirli ülkelerde istihdam ediliyor. Göçmen işçilerin yüksek gelirli ülkelerdeki toplam işgücü içindeki payı ise yüzde 18.5. Buna karşılık, göçmen işçilerin yüzde 10’u orta gelirli ülkelerde ve yüzde 3.4’ü de düşük gelirli ülkelerde istihdamda yer alıyor.
Göçmen işçiler en fazla Kuzey Amerika ve Avrupa’da
ILO verilerine göre, göçmen işçilerin yüzde 60.8’i üç bölgede bulunuyor. Bu bölgeler; Kuzey Amerika (yüzde 23), Kuzey, Güney ve Batı Avrupa (yüzde 23.9) ile Arap Devletleri (yüzde 13.9). En düşük sayıda göçmen işçinin bulunduğu bölge ise Kuzey Afrika (yüzde 1’den az).
Diğer taraftan, göçmen işçilerin toplam işgücünün içindeki payının en yüksek olduğu bölge yüzde 40.8 ile Arap ülkeleri. Buraları Kuzey Amerika (yüzde 20.6) ve Kuzey, Güney ve Batı Avrupa (yüzde 17.8) izliyor. İşgücü içinde önemli sayıda göçmen bulunan diğer bölgeler Doğu Avrupa (yüzde 9.1) ve Orta ve Batı Asya (yüzde 11.1).