Yargıtay kararlarına göre, işveren, kavgaya karışan işçilere uygulayacağı yaptırımlarda adalete uymalı. Kavga eden işçilere verilen diğer cezalarda veya işten çıkarmalarda hakkaniyete uygun davranmalı.
İş Kanununun 25. maddesi işverenin hangi durumlarda iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebileceğini düzenlemektedir. İşveren açısından derhal fesih nedenleri dört başlık altında toplanmaktadır. Bunlardan ilki sağlık nedenleri, ikincisi ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller, üçüncüsü zorlayıcı nedenler dördüncüsü ise işçinin tutuklanmasıdır. İşçinin tutuklanması dahil, bir, üç ve dördüncü başlıklar diğer koşullar da varsa işçiye kıdem tazminatı kazandırmaktadır. İşçinin diğer koşulları varsa işsizlik ödeneğinden yararlanmasına imkan tanımaktadır.
Fesihte eşitlik tartışması
İşverenin kavga nedeniyle uygulayacağı fesihlerde eşit davranma borcuna uygun hareket etmekle yükümlü olup olmadığı tartışmalıdır. Yargıtay 2004 yılında verdiği bir kararında, kavganın işverenin başka bir işçisi tarafından başlatıldığı, olayda hafif tahrikin varlığının ceza yargılaması sonucu kabul edildiği, gerek ceza dosyasındaki kanıtlardan, gerekse dosya içeriğinden tarafların karşılıklı olarak birbirlerini darp ettiklerinin anlaşıldığı, kavga sonucunda kavgayı başlatan, davacının kaşını yararak yaralama fiilini ika eden işverenin diğer işçisinin iş sözleşmesinin bu olay nedeniyle feshedilmediği belirtilerek işverenin eşit işlem borcuna aykırı davrandığı kabul edilmiştir.
Yargıtay'ın verdiği karardan kavgaya karışan işçilerin iş sözleşmesi feshedilecekse her iki tarafın da iş sözleşmesinin feshedilmesi gibi bir anlam çıkmamaktadır.
Yargıtay'ın kararında ifadesini bulan işverenin kavgaya karışan işçilere uygulayacağı yaptırımlarda adalete uygun bir şekilde hareket etmesi gerektiğidir. Kavga eden işçilere verilen diğer cezalarda veya işten çıkarmalarda hakkaniyete uygun hareket edilmesi gerekmektedir.
Somut olaya dikkat
Yargıtay incelemesine konu olan bir olayda tanıklar ilk ifadelerinde, serviste yaşanılan tartışmanın işten çıkartılan işçi tarafından başlatıldığını, şoförün işten çıkarılan işçiye işyeri yetkilileri ile görüşmesi gerektiğini, kendisine verilen talimatın bu yönde olduğu konusunda açıklamalar yaptığını, ancak işten çıkarılan işçinin tartışmayı devam ettirerek şoföre seyir halindeyken yumrukla vurduğunu, aracın bu nedenle kaza tehlikesi altında durdurulduğunu, diğer personelin de bu sırada araç içerisinde olduğunu belirttiğini belirtmişlerdir. Yargıtay ise olayın bu şekilde gerçekleştiğinin ispatlanması halinde, işçinin iş sözleşmesinin haklı olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla iki karardan da çıkan ortak sonuç, kavga halinde somut olayın şartlarından hareket ederek, tarafların kusur durumlarının değerlendirmek ve buna göre derhal fesih hakkını kullanmak gerekmektedir. İşverenin kusuru ağır olan tarafa ceza vermez veya daha hafif bir ceza verirken, görece daha hafif kusurlu tarafı işten çıkarması eşit davranma borcuna aykırılık oluşturacaktır. Fesih hakkının kullanılmasında eşit davranma borcu bulunmakla birlikte, bunun anlamı kavganın bütün taraflarına aynı sonucun uygulanması değil, olayın şartlarına uygun sonuçların uygulanmasıdır.
Eylem eğer suç niteliği taşırsa
Kavgada ortaya çıkabilecek sonuçlardan biri de işçinin yaptığı eylemin aynı zamanda suç niteliği taşımasıdır. İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi de bir derhal fesih nedenidir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde de işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilecektir. İşçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağı gibi işsizlik ödeneğinden de yararlanamayacaktır.