Geçen hafta koronavirüsün ekonomik etkilerine karşı bir kanun taslağı hazırlandığını konuşmuştuk. Düzenlemeler birtakım değişikliklerle Meclis’e geldi. Bunları inceleyelim...
Koronavirüs salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılması için 4857 sayılı İş Kanunu’na eklenen Geçici 10. madde ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süre için bütün iş sözleşmelerinin işveren tarafından feshi ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller dışında yasaklanıyor.
Kanun yürürlüğe girdikten sonra işveren ancak işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışlarına dayalı olarak fesih yapabilecek.
İşverene fesih yerine işçiyi ücretsiz izne çıkarma hakkı tanınıyor. İşveren işçiden onay almadan ücretsiz izin uygulamasını başlatabilecek. Ücretsiz izne çıkartılan işçilere kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamaları halinde işsizlik sigortası fonundan günlük 39.24 TL nakdi ücret desteği öngörülüyor.
Başvuru zorunlu mu?
Kanun ücretsiz izin için öncelikle kısa çalışmaya başvuru şartı aramasa da nakdi ücret desteği için ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçileri öngördüğünden, ücretsiz izin için kısa çalışmaya başvurunun bir ön şart olduğu iddia edilebilir.
Bununla birlikte yararlanamama durumu, sadece başvuru yapılmasına rağmen ödeneğe hak kazanamamış anlamında değil de işverenin kısa çalışmaya başvurmamış olması nedeniyle yararlanamama durumunu da içerecek şekilde geniş yorumlanırsa, işverenin ücretsiz izne çıkarmak için önce kısa çalışmaya başvurma şartı aranmayacaktır.
Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa işveren üç ay için isterse kısa çalışma başvurusu yapmadan doğrudan ücretsiz izin verebilir.
Azami 6 ay sürer
Ücretsiz izin süresi azami 3 aydır. Daha kısa sürelerle verilmesi mümkündür. 3 aylık fesih yasağı süresini ve dolayısıyla ücretsiz izin süresini 6 aya uzatma yetkisi Cumhurbaşkanı’na verilmiş durumda.
İşçinin ücretsiz izinde fesih hakkı var mı?
Teklifte ücretsiz izne ayrılmanın işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermeyeceği ifade edilmiş. İş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep kavramı sadece işverenler açısından getirilmiş bir kavramdır.
İş güvencesi uyarınca işverenlerin işçilerin iş sözleşmelerini feshederken, haklı nedenleri olmadığı durumlarda işçilerin sözleşmelerini süreli olarak feshedip iş sözleşmelerini sona erdirmelerini engellemek amacıyla ancak geçerli nedenleri varsa süreli fesih uygulayacakları ifade edilmiştir.
Kıdem tazminatı...
İşçinin yaptığı fesih ise her durumda geçerlidir. İşçi ancak sürelere uymazsa ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır ki bu bile feshini geçersiz kılmaz. Dolayısıyla teklifte yer alan geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermeyeceği ifadesi belirsizlik yaratabilir.
İşçinin iş sözleşmesini ücretsiz izne çıkarılması nedeniyle haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği, dolayısıyla kıdem tazminatı alıp alamayacağı gibi sorular doğuracak, bu hususlar yargılama konusu olabilecektir.
Muhtemelen teklifte ifade edilmek istenen, ücretsiz izin durumunun işçi açısından haklı neden oluşturmayacağı ve işçinin bu nedenden dolayı kıdem tazminatı talep edemeyeceği hususu.
Fakat mevcut ifade durumu tartışmalı hale getirebilecektir. Çünkü geçerli neden haklı nedenle aynı durumu karşılamamaktadır.
Örneğin ücretsiz izin durumunun zorlayıcı nedenden kaynaklandığı kabul edilirse, işçinin haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği belirsizdir. Madde metnin yorumundan ücretsiz izin süresince işçinin haklı nedenle yani sağlık, ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve zorlayıcı nedenlerle iş sözleşmesini sona erdirebileceği ve kıdem tazminatı talep edebileceği sonucuna ulaşılabilecektir.
Sınırlama nasıl olmalı?
Kanunun işçinin fesih hakkını işveren gibi ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallerle sınırlandırması yerinde olurdu.
Kısa çalışmada bekleme yok
Zorlayıcı sebeple yapılan kısa çalışma başvurularında, uygunluk tespitinin sonucu beklenmeden, işverenin talep ettiği doğrultuda kısa çalışma ödeneği işçilere verilecek. İleride yapılacak denetimle kısa çalışma için o işyeri nezdinde zorlayıcı neden doğmadığı veya doğsa da işverenin başta belirttiği çalışma şeklinden farklı şekilde işçileri çalıştırdığı tespit edilirse, ödenen tutarlar yasal faizi ile geri alınabilecek.
Nakdi ücret desteği için şartlar neler?
Geçici 10. madde kapsamında ücretsiz izne gönderilip kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler veya bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak şartıyla, 15 Mart 2020 ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında iş sözleşmesi işsizlik ödeneğine hak kazandıracak nedenlerden biri ile sona eren ve fakat diğer şartları sağlamadığı için işsizlik ödeneği alamayan işçiler nakdi ücret desteği alabilecekler.
Sağlık hizmeti alabilirler
Geçici 10. maddede 3 veya Cumhurbaşkanı kararı ile 6 ay işsizlik sigortası fonundan günlük 39.24 TL nakdi ücret desteği öngörülüyor. Ücretsiz izin gösterilip çalıştırılan işçiler için işverene her işçi ve her ay için brüt asgari ücret tutarında idari para cezası öngörülüyor. Ayrıca ödenen nakdi ücret desteği de yasal faizi ile birlikte alınacak.
Nakdi ücret desteği alanlar da genel sağlık sigortasından yararlanabilecek. Bakmakla yükümlü olunan kişi değillerse GSS primleri fondan ödenecek.