Bugünün çalışma hayatındaki en önemli sorun alanlarından biri de kayıt dışı istihdam ile mücadele. Kayıt dışı çalışma, özellikle gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomiler açısından çok önemli bir sorun. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) tam da Emek ve Dayanışma Günü öncesinde yayımladığı güncel bir rapor, kayıt dışı istihdamın küresel düzeyde ulaştığı boyutlara dikkat çekiyor. Rapor, gelişmiş ve gelişmekte olan 100’den fazla ülkede kayıt dışı istihdamın profilini detaylı şekilde ortaya koyuyor. ILO raporuna göre, dünya üzerinde istihdamda yer alan nüfusun yüzde 60’ından fazlası kayıt dışı ekonomiden geçimini sağlıyor.
Kayıt dışı istihdam her ne kadar gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın görülen bir durum olsa da sosyo- ekonomik gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın tüm ülkelerde söz konusu olan bir sorun.
ILO verilerine göre, kayıt dışılık yüzünden küresel düzeyde 2 milyar insan, düzgün çalışma koşullarından mahrum durumda. Ne yazık ki bu durum söz konusu kişiler için kişisel bir tercih değil; aksine, kayıtlı sektörlerde yeterince iş imkanı olmadığından ve diğer geçim kaynaklarına erişimdeki fırsatların eksikliğinden kaynaklanıyor.
En yüksek Afrika’da
ILO verileri, 15 yaş ve üzerinde, yani çalışma çağında bulunan küresel nüfusta yüzde 61.2 olan kayıt dışı istihdam oranının bölgesel düzeyde önemli ölçüde farklılaştığını gösteriyor. Buna göre, kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu bölge yüzde 85.8 ile Afrika. Afrika’yı, Arap Ülkeleri (yüzde 68.6) ile Asya ve Pasifik Bölgesi (yüzde 68.2) izliyor. Kayıt dışı istihdamın en düşük olduğu bölge ise Avrupa ve Merkez Asya (yüzde 25.1).
ILO raporu, aynı zamanda sosyo- ekonomik gelişmişlik düzeyi ile kayıtlı istihdam arasında doğrudan bir ilişki olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu anlamda, yüksek gelirli ülkelerde kayıt dışı istihdamın daha düşük düzeylerde olduğu görülürken; gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomilerde daha fazla sayıda çalışanın kayıt dışı istihdamda yer aldığı ortaya çıkıyor. Küresel istihdamın yüzde 82’isini temsil eden gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomiler, diğer taraftan küresel kayıt dışı istihdamın yüzde 93’ünü barındırıyor. Gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomilerde istihdamdaki nüfusun üçte ikisinden fazlası (yüzde 69.6) kayıt dışı çalışmaktayken; gelişmiş ülkelerde ise istihdam edilenlerin beşte biri (yüzde 18.3) kayıt dışı istihdamdadır.
2 milyar kişi var
ILO verileri ayrıntılı incelendiğinde, pek çok değişken ile kayıt dışı istihdam arasındaki ilişki ortaya çıkıyor. Bu açıdan, ilk olarak çalışanların işteki statüleri ile kayıt dışı istihdam arasında nasıl bir ilişki olduğuna bakıldığında hem küresel hem de bölgesel düzeyde kayıt dışı çalışmanın en yaygın olduğu grubun kendi hesabına çalışanlar olduğu görülüyor. Küresel düzeyde kendi hesabına çalışanların kayıt dışı istihdam oranı yüzde 86.1. Kendi hesabına çalışanlar için kayıt dışı istihdam oranı, bölgesel açıdan sadece Avrupa ve Orta Asya bölgesinde (yüzde 60) küresel ortalamanın altında kalıyor.
ILO verilerine göre, küresel düzeyde kayıt dışı istihdam oranları erkekler için yüzde 63 ve kadınlar için yüzde 58.1. Yani, kayıt dışı istihdam kadınlara göre erkekler için daha fazla istihdam yaratıyor. Dünya genelinde kayıt dışı istihdam içinde yer alan toplam 2 milyar çalışanın 740 milyonundan fazlası kadınlardan oluşuyor. Diğer taraftan, düşük ve düşük- orta gelirli ülkelerde tablo tersine dönüyor ve kadınlar için kayıt dışı istihdam oranının erkeklerinkine göre daha yüksek olduğu görülüyor. Bu noktada, üzerinde durulması gereken bir başka husus da kayıt dışı istihdamda yer alan kadınların daha çok ev eksenli işler ve ücretsiz aile işleri gibi kırılgan istihdam içinde yer alıyor olmaları.
Türkiye’de ise her 3 çalışandan biri
Çalışanların yaş grupları itibarıyla kayıt dışı çalışma eğiliminin daha çok gençlerde ve yaşlılarda yüksek olduğu görülüyor. Bu anlamda, dünya genelinde istihdamda olan her dört gençten üçü kayıt dışı. Aynı durum, yaşlılar açısından da söz konusu. Küresel düzeyde gençler ve yaşlılar arasında kayıt dışı istihdam oranları sırasıyla yüzde 77.1 ve 77.9.
Kayıt dışılık düzeyini etkileyen bir diğer önemli faktör de eğitim düzeyi.
ILO raporu da küresel olarak eğitim seviyesi arttığında kayıt dışılık seviyesi azaldığını ortaya koyuyor. Bu anlamda, araştırma sonuçlarından yola çıkarak ortaokul ve yükseköğretimi tamamlamış olanların, hiç eğitim almamış veya ilköğretimi tamamlamış olan çalışanlara kıyasla kayıt dışı istihdamda olma olasılığının daha az olduğunu söylemek mümkün.
Mesafe alındı
Başta Sosyal Güvenli Kurumu olmak üzere Türkiye’de son on yılda kayıt dışı istihdamla mücadele açısından önemli bir mesafe katedildi.
Ancak gelişmiş ülkeler ile karşılaştırıldığında kayıt dışı istihdam oranı hala yüksek. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en güncel veri itibarıyla Ocak 2018 döneminde kayıt dışı istihdam oranı yüzde 32.5 düzeyinde. Tarım sektörünün dikkate almadığımızda ise yüzde 21.8’e geriliyor.
Yani, tarım dışı sektörlerde çalışan her beş kişiden biri kayıt dışı çalışıyor. Kayıt dışı istihdam hem çalışanın kendisine hem işverene hem de ülke ekonomisine önemli ölçüde zarar veriyor. Dolayısıyla, Türkiye ekonomisindeki büyümenin kayıtlı sektörlerde istihdam yaratması son derece önemli.