Yeni neslin işyeri değişikliğine bakışının olumlu olduğu bilinen bir gerçek. Tek işverene bağlı ve sürekli devam eden eski çalışma ilişkilerinin yerini aynı zamanda birden fazla işverene bağlı çalışma veya aralıklı farklı işlerde çalışma alıyor.
Hatta işten ayrıldıktan sonra ileri pozisyonlarda tekrar aynı işyerinde çalışma giderek artmış durumda. İş mevzuatımızdaki birçok hak da işveren bazlı belirlendiği için, işveren değişiklikleri hakları sıfırlıyor. Çalışanların işveren değişikliğinde kıdeme bağlı hakların ve önceki işveren nezdinde doğmuş hakların ne olacağı sorusunu beraberinde getiriyor.
Farklı işverenler yanında çalışma kural olarak kıdeme bağlı hakların sıfırlanması anlamına geliyor.
İşçi bir işverenin işyerinden başka işverenin işyerine geçtiğinde çalışma süresi baştan başlıyor, kıdem tazminatına esas süre yeni işe girdiği tarihten itibaren işliyor, ihbar tazminatına ve yıllık izne esas süre yeni tarihe göre hesaplanıyor. Bunun iki istisnası bulunuyor. İlki işyerinin devri, ikincisi ise iş sözleşmesinin devri.
İşyerinin devrinde, işverenin çalışandan onay almasına gerek bulunmaksızın, kendine ait işyerini başka bir işverene devretmesi söz konusu oluyor. İşyerinin devrinde üretimin gerçekleştirilmesi için gerekli olan unsurların bir bütün halinde başka bir işverene devri söz konusu. İki işverenin anlaşma yapması yeterli, çalışandan onay alınmasına gerek bulunmadığı gibi, çalışan bu devre dayalı olarak iş sözleşmesini de feshedemiyor. İşyerinin devrinde, çalışanın kıdeme esas bütün hakları, önceki işveren nezdinde işe başladığı tarihten itibaren başlıyor.
İş sözleşmesinin devrinde ise, tek bir işçi özelinde, işçinin bir işveren yanından başka bir işveren yanına geçmesi söz konusu oluyor. Bunun için üç taraflı bir anlaşma yapılması gerekiyor. İşçinin onayı olmadan iş sözleşmesinin devri söz konusu olamıyor. İş sözleşmesinin devrinde de işyerinin devrinde olduğu gibi, kıdeme bağlı bütün haklar ilk işverenin yanında işe başlanan tarihten itibaren hesaplanıyor.
Çalışma birleştirilir
Çalışanların işten ayrıldıktan sonra tekrar aynı işverenin yanında işe başlaması da sıklıkla karşılaşılan bir durum. Tekrar işe başlama halinde önceki dönemin yanıp yanmayacağı, tekrar önceki dönemin kıdeminin canlandırılıp canlandırılmayacağı sorusu gündeme geliyor. Aynı işverenin yanında aralıklı çalışmada değerlendirilmesi gereken ilk konu, kıdem tazminatına esas sürenin hangi süre üzerinden hesaplanacağı.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesine göre; iş sözleşmesinin fasılalarla yeniden kurulmuş olmasına bakılmaksızın, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen sürelerin bütün olarak dikkate alınacağı ifade ediliyor.
Fakat bu kural yargı tarafından mutlak bir şekilde uygulanmıyor. Yargıtay ancak daha önceki çalışma süresinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi ve kişinin kıdem tazminatını almamış olması durumunda önceki sürenin canlandırılmasını kabul ediyor. Yargıtay işçinin önceki dönemi haklı nedenle feshettiği ve fakat kıdem tazminatı almadığı örnek bir olayda, sonraki fesih nedeninin kıdem tazminatına hak kazandırması halinde; “iş sözleşmesinin feshi tarihindeki son ücreti esas alınarak fasılalı hizmet süresinin tamamı üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması” gerektiğine hükmetti.
Peki ya alınmışsa?
Yargıtaya göre çalışan işten ayrılışı sırasında kıdem tazminatını almışsa, belirli bir süre sonra tekrar aynı işverenin işyerinde işe başlasa ve bu iş sözleşmesi de kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erse de, önceki dönemin kıdem süresi, hesaba katılmayacaktır.
Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem ödenemez diyor. Fakat işverenlerin göstermelik çıktı – girdi işlemlerine de itibar etmiyor. Eğer işten çıkış, kıdem yükünün azaltılması için yapılıyorsa, bu durumda önceki dönemin de kıdem tazminatının hesabında dikkate alınacağını, fakat son çıkışa göre hesaplanan kıdem tazminatından, önceki ödenen kıdem tazminatının yasal faizi ile birlikte düşürüleceğini, bakiye tutarın işçiye ödeneceğini ifade ediyor.
Yargıtay önceki sürenin kıdem tazminatına esas alınması için önceki işten çıkışın kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde olmasını da arıyor. Buna göre örneğin çalışan ahlak ve iyiniyet kurallarına uymadığı için işten çıkarılmışsa, tekrar işe alınması halinde o dönem kıdem süresinde dikkate alınmayacaktır.
Aynı işverenin yanında aralıklı çalışma halinde gündeme gelen ikinci konu olan yıllık izne ise daha sonraki yazımızda değineceğiz...