Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

cansen@leburo.com

Tüm Yazıları

Gelmiş geçmiş en eski en bilinen üçlü’nün, Recep-Şaban-Ramazan üçlüsünün en popüleri, en sultanı Ramazan geldi, hoş geldi. Kendinden önce rüzgarı geldi esti önce tabi; Ramazan kolileri, erzak poşetleri, iftariyelikler market reyonlarında yerini aldı. İmsakiyeler dağıtılmaya başlandı, ramazanın alamet-i ferikası Nihat Hatipoğlu’na sorulacak sorular hazırlandı. Mesela bir tanesini ben cevaplayayım çünkü birisi bunu illa soracak, her sene olduğu gibi; Sakız çiğnemek orucu bozar mı ?

Bu sorunun sorulmadığı ramazan hatırlamıyorum ben. Eskiden okulda hocaya sorardık şimdi Google’a ya da Hatipoğlu’na. Sanki bu sorunu çözünce örnek bir mümin olarak cennete gideceği garanti ! Sakızın şekerli- şekersiz olmasına göre durum değişiyormuş, tat almamak gerekiyormuş ama dinen tavsiye edilmiyormuş. Bir sorudan kurtardım sizi Nihat hocam, ne teşekkürü rica ederim :)

Haberin Devamı

Yaşam, insanın kendine yolculuğudur ve ramazan bu yolcuğun en kutsal durağıdır. Evet durur insan bir, dünya nimetlerine, yemeye içmeye, eğlenip gülmeye ara verir bir süreliğine. Malum karnı doyunca doydum sinyali göndermeye kilitli beyin aç olunca yeni ufuklar açar. Beden bir süreliğine nadastadır, istirahattedir. Zihin kirli düşüncelerden, kinden, öfkeden, kötülükten temizlenmektedir. Boş olan mide ve beyin ruhu rahat bırakır. Ruh da ilahi bir güçle Allah’a daha çok yakınlaşır. Allah ile kul arasındadır oruç da ibadet de, ne bana ne sana laf düşmez kimseye. Oysa bitmek bilmez polemikler, maalesef yine bizi beklemekte. Bazı oruç tutanların tutmayanlara; ‘Nasıl tutmazsın, kafir misin’, tutmayanların bazılarının da tutanlara; ‘Dincisin sen, yobazsın, gericisin’ diyerek kınadığı gereksiz laflar, önyargılar…

Kimse inancını, dini görüşünü ve ibadetini, başkasına ispatlamak zorunda değil. İsteyen ineğe tapar, isteyen altı ay oruç tutar. İbadet, Allah rızası içindir, eşin- dostun, çevrenin- elalemin rızası gereksizdir. Ramazan bir taraftan bir diriliş, bir başkaldırı diğer taraftan bir teslimiyet, bir vazgeçiş ve bir kabulleniştir. Kulluk göreviyle ilgilidir ve sadece kulun kendisini ilgilendirir.

Haberin Devamı

Bir ara kanallar arası, ramazanda akşam ezanını hangi ünlü okuyacak yarışı vardı. Hangisi galip gelmişti, hatırlayamadım; Özcan Deniz miydi, Burhan Çaçan mı? Bir de sahur vakti davulcularına ne oldu; Plazalar, lüks siteler, elit semtler düzeninde onlarda mı yok oldu?

Nerede o eski zamanlar, ramazanlar konusuna girmeyeceğim, canım yaşım genç benim. Onu büyüklere, Nihat hocamıza bırakalım ve en mübarek aya, genç bir tanımla hoş geldin diyelim;

‘Ruhlarımız öğrenci evi gibi dağınık ve kirlenmişken bir aylığına gelip evi düzene sokan anne gibidir ramazan’.


Öpüyoruz ellerinden !

 

……………………………………………………………….*………………………………………………………

Kocaman siyah gözlükleri, göğsünde yıldızlar, belinde tabanca, en havalı mesleklerdendir hep polislik. Çocukluk kahramanımızdı polis, hırsızları kovalar, kötüleri yakalar, huzuru sağlardı. En cool karakterdi filmlerde, komiser. Güvenin sembolü, asayişin simgesi, hainlerin kabusu.

Aynasız’ denir ya polislere argoda. Merak ederdim hep sebebini, şöyleymiş;

Haberin Devamı

Polis araçları, önceden hep Renault markaydı, hatırlarsınız. 70’li yıllarda Renault arabalar, fabrikadan çıktıklarında sağ aynasız çıkıyorlarmış. Yani isteyen sonradan kendi taktırıyormuş. Polis arabalarına da kimse cebinden, haricen para verip ayna taktırmadığı için sivil polisler hemen deşifre oluyormuş. O yüzden polislere halk ağzıyla; ‘Aynasızlar’ deniyormuş. Bir başka rivayet de o dönem polislerin sakal- bıyık bırakması yasak olduğundan ceplerinde ayna ve tarak taşımamaları bu yüzden de kendilerine ‘aynasız’ dendiği. Bence birinci ihtimal daha doğru sanki.

 

Gelelim, Meşhur Fosforlu Cevriye filminde geçen ve klasikler arasında yer alan; “Karakolda ayna var/ Kız kolunda damga var şarkısında geçen karakolda ayna var meselesine. Hemen hepimizin aklına gelmiştir, acaba karakolda ayna var mı, varsa niye diye.

Evet eskiden karakollarda komiserin odasının hemen girişinde bir boy aynası olurmuş, üstünde de; “Üstünü düzelt” yazarmış. Şarkı doğruymuş yani, karakolda ayna var, boluna denmemiş.

 

Hani derler ya ne İsa’ya ne Musa’ya diye öyle de yaranamazlar kimseye. Zordur polis olmak, zor.

Hemen her sabah 'bir daha geri döner miyim' endişesi ile sevdiklerini arkada bırakıp göreve giden,  yüreklerinde hep bir kıpırtı, hep bir çarpıntı ile yaşayan ama bunu kendilerine bile çaktırmayan kamu görevlileri. Ya bırakıp gittikleri, nişanlıları, eşleri, sevdikleri. Aslında hayat onlar için daha da zordur, kimse bilmez ne çektiklerini...

Devleti devlet yapan milleti ve de sahip olduğu gücüdür. Devletin gücü, silahı kolluk kuvveti olan polisidir. Güçlü devlet, eğitimli güçlü polisler sayesinde güçlü olur, güçlü kalır !

Biz vatandaşlara düşen de onları alkışlamaktır.

Tam da gününde alkışlayalım o zaman;

10 Nisan; Türk Polis Teşkilatı’nın 176. Kuruluş Yıldönümü kutlu olsun !

 

……………………………………….*………………………………………………

176 yıl, vay be diye geçirdim içimden. Ne kadar uzun, ne kadar eski. Sonra İngiltere kraliçesi Elizabeth’in eşi Prens Phillip’in 99 yaşında vefat haberini gördüm. Yani açıkçası ondan da beklerdim 100 küsurlara kadar yaşamasını. Zira Elizabeth’i gördükçe ölümsüzlük bulundu da bizim mi haberimiz olmadı diye az telaşlanmadım. Kendisi prens ama karısı sayesinde krallar gibi yaşadı.

Prensti belki ama ömrü boyunca hep karısından bir adım geride yürümek zorunda kalan bir erkekti.

Philip gönüllü olarak öğretmenlik yaparken yine gönüllü görevdeki prenses Elizabeth ile tanışıyor. Elizabeth’in babası Kral 6.George, damat adayının kızıyla evlenebilmesi için Philip’in tüm ünvanlarını bırakıp sıradan yetkisiz, düz bir insan olarak kızını istemesini, Elizabeth'e ve çocuklara asla kendi soyadını verememesini şart koşmuş. Philip bunları kabul etmiş ve tarihe de, karısının soyadını alan ilk erkek olarak geçmiş. İkincisi de bizden, Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller !

Philip’in babası Andrew, Sakarya Savaşı’nda Yunan Ordusunun başındaki komutanmış. Belki de biraz beklese Yunan tahtının varisi olacakken Elizabeth’in takipçisi olmayı seç, gel de hayret etme !

 İngiltere’nin prensi ama içgüveylerinin kralı öldü, Allah taksiratını affetsin !

 

CANSEN ERDOĞAN