Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

cansen@leburo.com

Tüm Yazıları

Dünyanın yakından takip ettiği, tüm duruşmaların online olarak an be an izlendiği meşhur Johnny Deep & Amber Heard davası nihayet sonuçlandı. Heard'ün 2018 yılında The Washington Post gazetesine verdiği demeçte eski eşini karaladığına ve "kötü niyetle" hareket ettiğine hükmeden jüri, Amber Heard’ün Depp'e 15 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi.

Hikaye, Johnny Depp’in boşanma davasının ardından üzerine atılan suçlamalara karşılık Heard'e 50 milyon dolarlık bir dava açmasıyla başladı. Amber Heard ise bunun altında kalmadı ve 100 milyon dolar talep etti. Neticede dava, Johnny Depp mi yalan söylüyor yoksa Amber Heard mü olarak görüldü!

Haberin Devamı

Valla ilişki toksik, ilişkileri toksik, bu noktaya kadar neden getirdiler anlamak mümkün değil! Birbirlerinin yüzünü gözünü tırmalamalar, parmak koparmalar, asansörde başkalarıyla cinsel ilişki yaşamalar hatta yatağa büyük tuvaletini yapmalar! İğrençliğin zirvesini görmeden bitirmeyelim demiş olmalılar!

Bakıldığında Amber Heard şiddet mağduru ve psikolojik sorunları olan ünlü bir kadın, Johhny Deep ise travmatik çocukluğu, şöhretten, paradan, kadından, ilgiden doyumsuzluğa ulaşmış ünlü bir erkek.

Her ikisi de mahkeme salonunda kıyafet, saç, makyaj, mimikleri, teatral replikleriyle tüm oyunculuk hünerlerini sergilediler. Ağlamalar, uzaklara dalmalar, olaya dava dışı kişileri karıştırmalar, buram buram reklam kokan trajik beyanlar, değil bir dava adeta bir film izliyormuşuz gibi hissettiriyor insana. Bence burada bu tuhaf ilişkinin ve ilişkinin kahramanlarından ziyade avukatlarının konuşulması gerekiyor çünkü davanın kazanılması, Deep’in avukatlarının dikkati ve doğru stratejisi ile mümkün oldu. Amber Heard’ün boşanırken aldığı 7 milyon doları hayır kurumlarına bağışladığını söylemesi ve bu doğrultuda ifade vermesinin ardından bunun yalan olduğunun ortaya çıkması, jürinin Heard hakkındaki düşüncelerini illa etkiledi. Ama bence en çarpıcı olanı, Amber Heard’ün avukatının, müvekkilinin gördüğü fiziksel şiddetin yüzündeki izleri kapatmak için 2015 ve 2016 yıllarında hep çantasında makyaj paleti taşıdığını ileri sürerek paleti mahkemeye sundu. Oysa Paletin marka direktörü, bu ürünü 2017 yılında çıkarttıklarını söyledi ve bunu tespit eden de Deep’in vekilleriydi. Deep’in aynı konuda İngiltere’de aleyhine açılmış davayı kaybetmiş olması gibi büyük bir argümanı kullanamayışları ise Amber Heard’ün vekillerinin beceriksizliğiydi. Deep’in avukatları, DARVO stratajisiyle zafere ulaştılar. DARVO; "deny (reddet), attack (saldır), reverse victim and offender (kurbanı ve faili tersine çevir)" kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor. Yani Depp'in asıl kurban Heard'ün ise asıl istismarcı olduğunu gösterme amacı taşıyor. Ne yapayım meslek hastalığı, avukat damarım kabardı işte, duramıyor!

Haberin Devamı

Bence bu davanın haklısı, haksızı, bir kazananı yok! Çoktan bitmiş bir ilişkiyi bitirememiş olmanın hatası, acısı yalnızlığı var! Oysa zamanı geldiğinde bitirmek, gitmek gerek. Çünkü gitmek, kaderin hatalarını düzeltmektir. Düş kuramıyorsan eğer, gitme vakti de gelmiştir. Gözyaşlarını papatyalardan taç yapıp takarak saçlarına, gecelerin zifirine gözlerindeki yağmurlarla gitme vaktidir. Yıldızları kanat yapıp özgürlüğe gitmektir, yenilerek! Aslında gitmek, yüreğinin çözemediğini, ayaklarının çözmesidir bazen isteyerek bazen istemeyerek!

Haberin Devamı

…………………………….*……………………………………….

 İnce Ayar Adamı;

Haziran, yaza merhaba, karpuza kiraza hoş geldin, tatile start verin olsa da bir anlamı daha var benim için! Mavi gözlü devin, Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü çünkü 3 haziran!

Siyasi yönüne girmeyeceğim burada. Çünkü o başka bir mecra, farklı bir derya. Görüşlerimiz birbirinden çok farklı olsa da hatta o ‘vatan haini’ olarak adlandırılıp vatandaşlığı elinden de alınmış olsa Türk dilinin en önemli şairi. Böyle düşünen de tek ben olmasam gerek, Unesco tarafından 2002 yılından ‘Yüzyılın Şairi’ seçilmiş kendisi. Nasıl bir vatan haini şu dizeleri yazar bilemiyorum gerçi ;

“Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür/ Ve bir orman gibi kardeşçesine/ Bu hasret bizim!

Yasak kelimeleri özgür bırakan bu cesur adamın aşkları ve en çok da aşkı yaşayış tarzı, onu başkalarından ayırıyor belki de. Piraye’ ye yazdığı mektuplarda aşkın şiddetini, Vera ile aşkında tutkuyu, Münevver’de huzuru, Nüzhet ile evliliğinde dostluğu hissetmiyor musunuz siz de ?

Ne olmuş canım kendisi sıkı bir komünist ise, aşkla davayı karıştırmayan ince ayar adamı o, gerisinden bize ne !

Tam da her şeyden bunalmışken bu aralar, uzaklaşmak, kaçmak isterken kendimden bile, öyle bir yürürken yüreğimin değil ama ayaklarımın götürdüğü yere, karşımda deniz, tepemde güneş. Kısacık ama kocaman bir umut doğdu içime ve dilimden döküldü bu dizeler;

En güzel deniz, henüz girilmemiş olandır / En güzel çocuk, henüz büyümedi/ En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız !

Ah be Nazım! Ne güzel yazmışsın, umudu ne derin anlatmışsın. Sadece umudu mu, hayır tabiki; Aşkı, özgürlüğü, memleketi, özlemi, hasreti, devrimi, her şeyi!

Sen, aşıkların dillerinde, gurbettekilerin özleminde hala yaşıyorsun!

59. ölüm yıldönümünde ruhun şad olsun!

………………………………*………………………………………….

Alış- Veriş;

Yaz geldi, alışveriş merkezleri renklendi, indirimler peş peşe geldi! Fiyatlar yüksek, her şey ziyadesiyle pahalı ama bu Türk kadınını durdurmamalı! Ben şu ah-ı ömrümde şunu gördüm ki hayatta iki şey geri dönmez; Yaydan çıkan ok ve alışverişe çıkan kadın! Bunlar hayatta geri dönmez, boşuna beklemeyin.

Kadınlar çok akıllı varlıklar, isteseler dünyayı bile ele geçirirler ama onlar alışveriş yapmayı tercih ediyor, yapacak bir şey yok. En iyi niyetlisi; “Niyet ettim, Allah rızası için bugünkü kredi kartı limitlerini zorlamaya’ diyerek yola çıkıyor, Çok bunaldım, biraz çarşı, Pazar gezeyim’, ‘a indirim mi varmış, bir uğrayayım bir şey alacak değilim de, bakayım öyle’ diye devam ediyor. Kadınları seveceksin ama anlamak için uğraşmayacaksın denir ya bakın o çok doğru. Yok çünkü bunun mantığı, izahı. En güzel örneği alışveriş.  Alışverişte kadın mantığı şöyle; Ceket almaya diye çıktım, çok güzel bir elbise gördüm, o yüzden bu ayakkabıları aldım! Ya benim çok sevdiğim yeşil bir küpem vardı, ona uygun yeşil kazak almak için alışverişe çıkmışlığım vardır, kazağa göre küpe değil bak-küpeye göre kazak, dikkat et ! Şimdi neyin mantığını sorgulayacaksın burada, yok ki sorgulayasın. Diyelim sorguladın e peki; “Şimdi alayım da zayıflayınca giyerim” denen bir bakış açısı var, onunla nasıl baş edeceksin ki?

Yaaaa ömür dediğimiz de bir alışverişten ibaret değil mi aslında;

Her şeyin fiyatı, herkesin değeri bellidir;

Fiyatı olmayan şeye çöp, değeri olmayan kişiye; “Giderken kapıyı ört” denir !

……………………………………………..*……………………………………..

HAFTANIN EN’LERİ;

Haftanın Aşkı; Ünlü şarkıcı Ebru Gündeş ile  Iraklı İş İnsanı Rassan Khoshnaw’un aşkı! 28 yaşında olan Khoshnaw, Irak'ta inşaat, mobilya ve pazarlama alanlarında faaliyet gösteriyor! İranlı kocası Reza Zarrab’dan olaylı şekilde boşanan Gündeşin, kendisinden 20 küsur bir gençle birlikte olması, ne kadar mantıklı? Seda Sayan’nın izinden emin adımlarla giden Gündeş, Irak- İran petrol hattının da yengesi olmuş durumda. Bu yeni aşk benzin fiyatlarına yansır mı acaba!

Haftanın Laubaliliği; Şarkıları ve müziği ile büyük beğeni toplayan ve ciddi hayran kitlesine sahip olan ve 2007 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası hayatını kaybeden şarkıcı Barış Akarsu'nun hayatı film oluyor. Filmde Akarsu’nun kız arkadaşını oynaması planlanan oyuncu Aslı Bekiroğlu'nun muhabirlerin; "Barış beyin trajik bir ölümü oldu, ne söylemek istersiniz?" sorusuna gülümseyerek; "Ne diyeyim hayatım, başı sağ olsun ne denir! Tövbe yarabbim" cevabı ciddi eleştirilere sebep oldu! Bu eleştiriler sonrası Bekiroğlu özür dileyerek projeden ayrıldı. Çok da iyi yaptı! Biraz ünlenince gelen bu had bilmezlik ve laubalilik gerçekten can sıkıcı olmaya başladı!

Haftanın Hukuki Düzenlemesi; Son dönemlerde fahiş oranlarda artan kira bedelleri, sosyal hayatı olumsuz yönde etkilerken mahkemeler kira davası dosyaları ile dolup taşarken bununla ilgili alınacak hukuki tedbirler merakla bekleniyordu! Üzerinde çalışılan geçici kira düzenlemesiyle miktar üzerinden değil oran üzerinden belirleme yapılacağı, kira ihtilaflarının arabulucuya devredilmesi hedefleniyor.

Haftanın Savaş İlanı; Rusya-Ukrayna Savaşı 4.ayına girerken dünya artık diye bitecek diye beklerken Amerika’nın Ukrayna'ya cephedeki hedefleri daha doğru bir şekilde vurmalarını sağlayacak gelişmiş füze sistemleri vereceğini açıklaması, bir nevi savaş ilanı olarak algılandı. Bitirin şu savaşı artık ya, yazıktır günahtır! Günah işleyenler de sadece sivilleri, masumları, çocukları öldürenler değil, onların öldürülmesine, hayatlarının mahvedilmesine ses çıkarmayanlar, uzaktan seyredenlerdir!

Haftanın Filmi; 1986'da çekilen 'Top Gun' filminin devamı niteliğinde olan 'Top Gun: Maverick'! Tom Cruise, Kelly McGillis, Tim Robbins, Val Kilmer'ın da yer aldığı 1986 tarihli filmin devamı niteliğindeki 'Top Gun: Maverick', bu yılın iddialı yapımlarından biri ama bu ikinci filmde de gözler, 'Top Gun'da Tom Cruise'un romantik bir ilişki yaşadığı 'Charlotte Blackwood' karakterini canlandıran McGillis'i aradı. En azından sembolik bir rolle ikinci filmde de yer almasını beklenirken Kelly McGillis; “Yaşlıyım, şişmanım ve yaşımı gösteriyorum, beni oynatmamalarını şaşırtıcı bulmuyorum” demiş. Olsun be Kelly abla! En azından tarikata üye olup benliğini kaybetmedin, ceninle beslenip bebek plazentası yiyip gençlik derdine düşmedin! Sen hep kalbimizdesin!

CANSEN ERDOĞAN