Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

cansen@leburo.com

Tüm Yazıları

Fark ettim ki herkes Bodrum’dan bildirmiş, bir ben kalmışım bildirmemiş :)

O zaman eksik kalmayayım dedim, bakalım ‘sadece ülkemizin değil dünyanın en popüler tatil beldelerinden biri olan Bodrum’da neler oluyor’ gideyim.

Bodrum, Bodrum olalı böyle kalabalık görmemiştir o kadar diyeyim. Pandemi çoktan bitmiş orada, virüs- mirüs esamesi okunmuyor oralarda. Sanırsın halk galeyana gelmiş, atmış kendini sokaklara, öyle bir durum var ortada. Alt yapı yine bildiğiniz gibi, trafik deseniz evlere şenlik. Esnaf umutlu ama tedirgin, işletmeciler gergin. Tüm mekanlar dolu, lokantalar tıklım tıklım. ‘Bodrum Bodrum, biraz deniz/ Biraz uyku/ Tek istediğim buydu/ diye çınlatsam da kulağını MFÖ’nün, Bodrum isteklerimi pek karşılayamayacak gibi göründü. Kaos hakimdi Bodrum’a, telaş ve sonsuz bir koşturmaca.

Haberin Devamı

Her kesimden, her gelir ve kültür seviyesinden kişiye evsahipliği yapan Bodrum’da, bu sene özellikle iki grup göze çarpıyordu; 14-20 yaş arası ergen gruplar ve eşleri yanlarında olmayan çocuklu kadınlar.

Beach partilerde, gece kulüplerinde yaş ortalaması 14-15’e inmiş vaziyette. Kızlar kendilerini yaşlı gösterme derdinde, erkekler ise büyümekle- büyüyememek arasında bir yerlerde. Bizim gençliğimizde Bodrum'dan beklentimiz deniz ve uykuydu şarkıdaki gibi oysa zamane gençlerin öyle bir beklentisi hiç yok. Onlar Bülent Serttaş’ın; ‘Aşk, Bodrum’da yaşanıyor güzelim’ diyen tayfası !

Bu tayfa, öğlen saat 12-13:00 gibi kalkıyor, kahvaltı falan derken saat 15:00 gibi plaja gidiyor. Onbeş dakikada bir değiştirilen bikiniler, gelsin hamburgerler, gitsin içkiler derken saat 17:00’de beach parti başlıyor. Bitişi 20:00 civarı desek, eve gitmeleri, duştur vesaire derken saat 22:00 dolaylarında yine dışardalar. Eğlence sabaha kadar!

Dışarıdan bakınca görülen; ‘Şimdiki gençler ne kadar şanslılar!’ Bizlerin çok daha ileri yaşlarda gidebildiğimiz yerlere, girebildiğimiz mekanlara girebiliyorlar. Yasak- ayıp- suç kavramlarına ışık hızı kadar uzaklar. Oysa her şeyin bir zamanı var. Bu yaşlarda bunları yapıyorlarsa ileride ne yapacaklar, neden zevk alacaklar? ‘Büyüyünce şu yapacağım, şuraya gideceğim’ konulu hayalleri olmayacak nasılsa her şeyi yapıyorlar. Sahilde ateş yakıp etrafında oturmanın, gitar çalan çocuğa platonik aşık olup düşler kurmanın, çekirdek çitleyip geyik yapmanın tadına hiç varmayacaklar. Şimdi farkında değiller ama hayatı aslında nasıl da ıskalıyorlar…

Haberin Devamı

GÜZEL TESİSLER, KALİTELİ SERVİSLER

Güneşin batışı, dünyada en güzel Santorini’de izlenir denir ya, ekliyorum bir de Bodrum Yalıkavak’ta misafir olduğum otel bence. Öyle bir yere konumlanmış ki, güneş kocaman bir tabak gibi karşında batıyor, seni de alıp başka başka diyarlara götürüyor. 40 şahane odadan oluşan ve ayaklarını denize uzatıp sırtını yeşile dayamış otelin bence en değerli özelliği personelinin kalitesi. Sevgili Ali Yılmaz ve misafir ilişkilerinde Halime Karakoç, sezon açılışında karşılaşılabilecek tüm aksiliklerde bile Güleryüzleri, sonsuz sabır ve emekleriyle gelenlere kendilerini otele gelen müşteri gibi değil de evlerine gelen misafir gibi hissettiriyorlar. Dünyanın neresinde olursa olsun, kaldığınız otel ne kadar güzel olursa olsun verilen hizmet, gösterilen özen yetersizse mekanın hiçbir anlamı kalmıyor. Ali bey ve Halime hanım, her konukla ayrı ayrı ilgileniyorlar, aynı anda hem resepsiyonda hem plajda olup odalarla bizzat ilgileniyorlar. Otel çalışanlarının çoğu gençlerden oluşuyor. Kışın okullarına giden ya da farklı mesleklerde çalışan gençler yazın da otelde çalışıp harçlıklarını çıkarıyorlar. Plaj bölümündeki Tayfun bey, restauranttaki Tuluhan Bey ve girişteki Hasan bey onlardan bazıları. ‘Ne olacak bu gençlerin hali, nerede bizim gençliğimiz’ konulu söylemlerin öznesi olan Z kuşağı gençleri var ya hani, onlar bizlerin on kat aşmış hali. Herbiri ile sohbet etme fırsatı buldum ve çalışkanlıklarına, hayata bakış tarzlarına, amaçlarına fener olan azimlerine hayran oldum. Yazın bir kenara;

Haberin Devamı

Kartlar yeniden karılıyor, yeni nesil gümbür gümbür geliyor !

EN POPÜLER YERLER

Yalıkavak’ı bu kadar öne çıkaran ve popüler yapan hiç kuşkusuz Marina’sı. Gerçekten de içindeki kafeleri, lokantaları, dükkanları, eğlence mekanları ile dünya standartlarında bir marina burası. Kalabalık inanılmaz, rahat rahat yürümek imkansızdı. Her yaştan, her kesimden insanı bir arada görmek mümkün burada; Yemek yemek isteyenler, yemek yerken etrafı izleyenler, lüks butiklerden alışveriş edenler, flört edenler, zenginler, emekliler, öğrenciler…

Bodrum, İstanbul’un yazlık adı olmuş. Büyük kavimler göçü ile İstanbul resmen uçup oraya konmuş. İstanbul’daki tüm kalburüstü restaurantlar orada. Galliard ,Lucca By The Sea, Paper Moon, Azur bunlardan bazıları. Ne tarafa baksanız bir İstanbul plakası. Görünen o ki ünlü markalarını, Maviarkadaşınızı, ahbabınızı görmeniz mümkün. Minik bir ülke olmuş Bodrum; Kimine tatil kimine sürgün !

Ama bilmiş de söylemiş zamanında Halikarnas Balıkçısı;

‘Yokuş başına geldiğinde/ Bodrum'u göreceksin,

Sanma ki sen Geldiğin gibi gideceksin/ Senden öncekiler de böyleydiler/ Akıllarını hep Bodrum'da

Bırakıp gittiler !...

BODRUM’DA NELER OLUYOR ?

  • Bodrum’un efsane markası Bitez Dondurmacısı da bir şubesiyle Yalıkavak Marina’ da! Özel spesyali mandalinalı dondurmasını yemeyen de yani ne bileyim, Bodrum’a gelmiş saymasın kendini !

       -      Hizmette sınır yok! Son yılların hele de pandemiden sonra son zamanların en tercih edilen   tatil biçimi olan tekne ve yat turizminde, hizmet artık denizde. Demirören Medya Grubu, deniz servisleri ve çağrı hatlarıyla gazete keyfini teknelerinde yaşamak ve denizin ortasında olsalar bile gündemi takip etmek isteyen, gelişmeleri merak eden tatilcilere Hürriyet, Milliyet, Posta ve Fanatik gazetelerini teknelerine getirerek bu hizmeti sunuyor. Slogan net; ‘ Mavi yaşamda da gazeteniz yanınızda !’

CANSEN ERDOĞAN