Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Perfectly Imperfect”te görünmek başlı başına imrenilen bir şey hâline geldi. Artık kült haber bülteninin herkesin kişisel önerilerini paylaşabileceği yeni bir sosyal medya platformu var: PI.FYI. Peki, bu platform takipçilerine neler vadediyor?

Spotify’ı açtığınızda hangi müziği dinlemeniz gerektiğini söylüyor, Netflix neler izlemeniz gerektiğini sıralıyor, Instagram’da influencerlar tavsiyelerde bulunuyor, hemen ardından da ürünlerinin linkini bırakıyor. Yukarı kaydır, tavsiye edilen ürünü al en basit alışveriş yolu. İşte yapay zekâ bizi bizden iyi tanıyor ve neyi bize göstermek istiyorsa “Keşfet”e düşürerek istediği şekilde bizi yönlendirebiliyor.

Haberin Devamı

Ama sonuç hep bir ürün satmak üzerine kurulu aslında. Elbette, artık her gün günlerce farklı öneri paylaşan bir influencerın önerdiği ürünü hemen almıyoruz. Artık influencerların da inandırıcılığı sorgulanıyor, işte o yüzden KOL yani “Key opinion leaders” kabul edilen ve alanlarında etkili, fikirleri kabul edilen daha küçük kitleler daha önemli hâle geldi. Ama tabii yine de markaların pazarlama ekiplerinde hâlâ bunun farkında olmayanlar da var.

Ürün pazarlamıyor

Şimdi ise bu durumu fark edip erken harekete geçen bir Substack newsletter’ı (bülteni) yeni bir platform yarattı. 28 yaşındaki Tyler Bainbridge, pandemi sırasında “Perfectly Imperfect” başlıklı haber bültenini UMass Lowell Üniversitesi’nden iki arkadaşı, Alex Cushing ve Serey Morm (daha sonra ayrıldı) ile başlattı. “Perfectly Imperfect”in iddiası ürün pazarlamamak. Bunun aksine sevdiğiniz, saydığınız bir yakınınızdan ya da özendiğiniz havalı bir isimden “cool” önerileri önünüze getiriyor. Bir ürün satma derdi olmadığı için de daha inandırıcı oluyor.

Komünite yaratıyor

Tyler Bainbridge, bu yaz “Perfectly Imperfect”in artık herkese açık olan yeni sosyal platformu PI.FYI’yi kodladı. Üstelik New York’ta şehrin “cool” kabul edilen isimlerinin tavsiyelerine yer veriliyor. Bu da aslında şehrin kreatif isimlerini bir araya getiren bir komünite yaratıyor. Vanity Fair’den New York Times’a ana akım medyada da birçok habere konu olan “Perfectly Imperfect”, Substack ve Instagram’da yayınlarından sonra kendi platformunu kurarak herkesi birer “tastemaker” hâline getiriyor, herkesin zevklerine yer veriyor. Her paylaşım, bir konuğun tavsiyelerde bulunmasından oluşuyor: Kitaplar, filmler, plaklar ve kıyafetlerin yanı sıra ruh halleri, eylem planları, egzersiz rutinleri.

Haberin Devamı

“Perfectly Imperfect”te yer almak başlı başına imrenilen bir şey hâline geldi; asıl tavsiye, tavsiye eden kişi oldu. Tyler Bainbridge bunu şöyle açıklıyor: “Herkes kendi zevkinin önemli olduğunu hissetmek ister.” Zaten her şey kendimizi beğenilmek ve önemli hissetmek için değil mi?

Tyler Bainbridge, ağustos ayında haber bülteninin sosyal medyadaki karşılığı olan PI.FYI’yi ve uygulamasını kodlamaya başladı. Önce sadece davetle girilen bir sosyal platform olarak 2 aylık bir deneme süreci geçirdiler. Bu hafta ise site herkese açıldı. Bainbridge, sosyal ağın, dünyanın farklı yerlerindeki insanları birleştirmek için bir araç olabileceğini düşündüğünü söylüyor: “Senin gibi olan ya da harika bir zevke sahip olduğunu düşündüğün bir sürü insan bulabilirsin” diyor.

Haberin Devamı

Kültürel keşifleri kontrol edemiyor

“Perfectly Imperfect”, kurumsal algoritmaların kültürel keşifleri kontrol edemediği ve The Strategist gibi web sitelerinin ürün önerilerini kolaylaştırmadığı bir döneme nostaljik bir bakış atıyor biraz da! Unutmamak lazım, internet, kültüre ve ticarete erişimi demokratikleştirdiyse bazı eleştirmenlere göre; aynı zamanda anlayış ve zevklerdeki kendine özgü özellikler gibi niteliklerin değerini düşürdü: “İnternet, niş pazarlar ve niş zevkler etrafında yapılandırılmış küçük topluluklar etrafında inşa edildi. PI.FYI, yıllar süren algoritma odaklı büyümenin neden olduğu ürkütücü homojenlik duygusu olmadan, internetin ilk bağlantı vaadini yeniden keşfeden bir sosyal ağ oluşturma girişimi” diye de özetliyorlar.

Reklamsız sosyal ağ olabilir mi

“Perfectly Imperfect”te yer almak başlı başına imrenilen bir şey hâline geldi; asıl tavsiye, tavsiye eden kişi oldu.

“Perfectly Imperfect”in iddiası ürün pazarlamamak. Bunun aksine sevdiğiniz, saydığınız bir yakınınızdan ya da özendiğiniz havalı bir isimden “cool” önerileri önünüze getiriyor.

Arkasında bir ruh varmış gibi

Biliyoruz, diğer platformlar fazlasıyla ticarileşti. Ne kadar ticari olurlarsa özgünlüklerini o kadar kaybediyorlar. Hiçbir yer ya da bağlantı duygusu kalmıyor. Bainbridge, haber bülteninin aboneliklerden az miktarda para kazandığını, ancak PI.FYI’yi tasarruflarla finanse ettiğini söylüyor. Sosyal ağda marka iş birlikleri veya sponsorlu içerik bulunmamakta. “Bu, tavsiyelerin daha gerçekçi görünmesini sağlıyor. Umarım ‘Perfectly Imperfect’, arkasında bir ruh ya da duyarlılık varmış gibi hissettirir” diyor Bainbridge. PI.FYI, haber bülteninin retro-internet estetiğini ödünç alarak olan modern bir sosyal ağa pek benzemiyor. Metin ve statik görsellerin ötesinde bir şey yok. En dikkatleri çeken ise hiç reklam yok. Peki, ama zaten tüm büyük sosyal ağlar hep böyle başlamıyor mu? Önemli olan, böyle devam edebilecek mi?

Reklamsız sosyal ağ olabilir mi