Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birçok ülke son zamanlarda 4 gün mesai, 3 gün tatil yapma modelini deniyor. Peki, ama bu pilot uygulamalar nasıl sonuç veriyor? Türkiye’de de başarılı olabilir mi?

Elbette, hepimiz 3 günlük uzun hafta sonu tatillerini seviyoruz. Resmî tatiller pazartesiye ya da cumaya geldiği zaman seviniyoruz. Peki, ama 5 çalışma gününden vazgeçip 4 günlük çalışma haftalarını kabul edersek ne olur? Üretkenlik artar mı, yoksa tam tersine azalır mı?

Bir yanda modern teknolojinin çalışma şeklimizi önemli ölçüde hızlandırdığı ve 5 günlük haftanın artık gerekli olmadığı konusunda güçlü bir argüman var. İngiltere’de çok büyük bir pilot uygulama yapıldı. Kâr amacı gütmeyen 4 Day Week Global CEO’su Joe O’Connor, İngiltere’nin 4 günlük hafta uygulamasının zirvesinde olduğunu söylüyor: Pandemiden çıktıkça, giderek daha fazla şirket bunu kabul ediyor. Rekabetin yeni sınırı, yaşam kalitesi ve bu azaltılmış mesai saati, sonuç odaklı çalışma, onlara rekabet avantajı sağlayan bir araç.

Haberin Devamı

Çalışma hayatında  4+3 formülü işe yarayacak mı

Haftada 4 gün çalışmada, dünyanın en büyük denemesine katılan şirketlerin büyük çoğunluğu, yeni çalışma modeliyle devam etmeyi seçti ve sonuç olarak, bunun Birleşik Krallık ekonomisinde işe yarayabileceğinin kanıtı olarak kabul edildi.

Denemeler başarılı

Altı aylık deneme sürecini tamamlayan 61 şirketten 56’sı dört günlük haftayı uzattı ve 18’i kalıcı hale getirdi. Toplamda, Birleşik Krallık genelinde yaklaşık 2 bin 900 çalışan, pilot uygulamaya katıldı. Uygulama öncesinde ve sonrasında yapılan anketlere göre, personelin yüzde 39’u daha az stresli olduklarını, yüzde 40’ı daha iyi uyuduklarını ve yüzde 54’ü iş ve ev sorumluluklarını dengelemenin daha kolaylaştığını söyledi. Deneme sırasında alınan hastalık izni sayısı da yaklaşık üçte iki oranında azaldı ve bir önceki yılın aynı dönemine oranla katılan firmalardan yüzde 57 daha az personel işten ayrıldı. Şirketlerin büyük çoğunluğu, deneme süresi boyunca üretkenlik ve iş performansından memnun olduklarını bildirdi.

Evet, 5 iş günü çalışma modeli, 19’uncu yüzyılda toplumun büyük çoğunluğunun fabrikalarda çalıştığı dönemde doğdu. İnsanlar sabah kalkıp işine gider, işini yapıp akşam evine dönerdi. Hepsi bu kadardı. Bununla birlikte, teknolojinin gelişmesi ve ofis işlerindeki artışla birlikte, daha uzun çalışma saatlerinin daha fazla üretkenliğe eşit olduğu kuralı tam olarak doğru diyemiyoruz. İş-yaşam dengemiz büyük bir darbe aldı.

Haberin Devamı

Başka ülkelerde durum

4 günlük çalışma haftası başka birçok ülkede daha denendi. İzlanda’da, bu konudaki son denemelerin başarılı olduğu bildirildi. Microsoft’un Japonya ofisleri de bunu denedi ve üretkenlikte yüzde 40 gibi büyük bir artış gördü. Yeni Zelanda ve İsveç gibi ülkelerde de başarı elde edildi. Hükümet destekli dört günlük çalışma haftalı denemeler İspanya ve İskoçya’da da yapılıyor. Hatta dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde yürütülen haftada 4 günlük pilot çalışmayla, çalışma pratiğindeki bu değişikliğin bazı kuruluşlar için norm haline gelebileceğine dair net bir his var.

Peki, ama her şeyin hızla değiştiği, birçok krizi atlatma ve her şarta adapte olabilme becerisini sonsuz geliştirdiğimiz bizim ülkemizde sonuç ne olur? Her ne kadar pilot uygulamalar denense de biliyoruz ki biz 7x24 işlerimize sahip çıkmak zorundayız. İngiltere’deki pilot uygulamanın yöneticileri, artık ekonomide 5 gün çalışmaya ihtiyaç kalmadığını savunuyor.

Haberin Devamı

Oysa dünya şimdi resesyonla ve gelir eşitsizliğiyle boğuşuyor. PwC danışmanlık firması, pandemi sonrası kısıtlamalar hafifletildikten sonra çalışanlarının uzaktan mı yoksa yüz yüze mi çalışacaklarını ve ayrıca çalışmak istedikleri saatleri dikte edebileceklerini açıklayarak manşetlere çıktı. Ancak, tüm işletmeler bu yeni çalışma biçimini kabul etmiyor. Şubat ayında, Goldman Sachs’ın CEO’su David Soloman, çalışmanın geleceğinin sanal olacağı fikrini, “Mümkün olan en kısa sürede düzelteceğimiz bir sapma” diyerek reddediyor. İki şirket arasındaki keskin zıtlık, pandemi sonrası bir dünyada geleceğin nasıl görüneceğinden kimsenin gerçekten emin olmadığını gösteriyor. Üretkenliği, sağlıklı bir iş-yaşam dengesini ve bağlılığı sürdürmek için genel olarak çalışan sağlığına odaklanmayı sürdürürken, teknolojideki artan değişiklikleri iş perspektifinden karşıladıklarından emin olmaları gerekecek.

4 günlük çalışmanın faydaları:

Düşük maliyetler
Daha mutlu çalışanlar
Daha az sağlık sorunu
Verimlilik seviyelerinde artış
İşe alma ve çalışanları aynı şirkette kalmaya ikna etmek.

Hayal bile edemeyiz

İşte bu durumda bizim için 4+3 formülü hayal kadar uzak! Ne de olsa biliyoruz ki, birçoğumuz için, işten çıkıp da eve gittiğinizde de iş devam ediyor. 7x24 çevrimiçi olmak gerekiyor. Artık yemekte de toplantıda da olsanız, hatta duşta ya da tuvaletteyseniz ya da uyku saatiniz de gelse beklenti hep aynı; 7 gün 24 saat çevrimiçi kalacaksınız ve farklı uygulamalardan gelen tüm mesajları anında cevaplandıracaksınız. Hiç gecikmeden, hiç bıkmadan! Mesai saatlerinin belli bir mantığı vardı, bu saatler dışında kendinize, ailenize, sevdiklerinize, özel zevklerinize, dinlenmeye vakit ayırabiliyordunuz. Şimdi hiçbir sınır kalmadı. Eğer hâlâ sadece mesai saatlerinde çalışıyorsanız tembel ya da demode sayılıyorsunuz. Tabii her toplumda aynı şey geçerli değil, bazı ülkeler çalışma kanunlarını yeniliyor. Fransızlar mesai saatleri dışında işle ilgili aramaları ve mesajları yasaklıyor. Portekiz ise işverenlere mesai saatleri dışında ekipleriyle bağlantıya geçmelerini yasaklıyor ve tabii büyük cezalar getiriyor. Aslında stresin nedeni teknoloji değil, artık iPhoneların bile “Focus” modu var, istemediğiniz zaman mesaj uyarısı almıyorsunuz ve bu durumu karşı taraf da görebiliyor. Stresin asıl nedeni, başkalarının beklentileri, işte modern iş hayatında en çok değişmesi ve dengelenmesi gereken de bu beklentiler.

Peki, ama bizde ve dünyanın geri kalanında durum ne? Hiç bitmeyen mesai, sonsuz aramalar, e-postalar, mesajlar… Hepsine yetişememe, yetişemeyince suçluluk hissi ve sonuç, hepimizde kocaman bir tükenmişlik sendromu…

İşte bu durum, 4+3 formülüyle çözülebilir mi?

Hiç sanmıyorum!