Maç içinde gördüklerime inanamadım! Galatasaray’da herkes kabadayı olmuş. Önüne gelen ilk etapta hakeme saldırıyor, hırsını alamayınca bu kez rakibine yöneliyor. Neymiş efendim, hakem Kuddusi Müftüoğlu 44. dakikada bir penaltıyı vermemiş. Ali Eren’in, Hasan Şaş’ı düşürmesi bizim gözlemlerimize göre penaltıydı, Müftüoğlu vermedi. İşte bu pozisyonda futbolunu ve insanlığını her zaman takdir ettiğim Hasan Şaş’ın hakemin üzerine yürümesi inanılmaz bir görüntüydü. Bunun karşılığı bizce kırmızı karttı. Penaltının dışında orta hakemin büyük bir yanlışını izlemedik. Çıkardığı sarı kartlar da hep itirazlar sonucu. Yani ısmarlama kartlardı. Ali Sami Yen’de bu şartlarda hiç kimse maç yönetemez! Sahadaki el kol hareketlerine, kenar yönetimden hiçbir tepki gelmemesi beni hayrete düşürdü. Ali Sami Yen yeşil çimden çıkmış, kabadayı yuvası haline gelmiş. Yani Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de yenmeyeceksin, sesini çıkarmayacaksın, gollerine izin vereceksin...
Maç bitiminde Galatasaraylılar’ın hakem Müftüoğlu’nun toplu olarak üzerine yürümelerini böylesi büyük bir takımın oyuncularına hiç yakıştıramadım. Allahtan polisler araya girdi de hakem triosu canınını kurtardı.
Biraz maça dönelim... Beşiktaş, güçlü rakibini İbrahim’in golüyle yenerken, özellikle ilk yarıda ve oyunun belli bölümlerinde iyi oynadığını söyleyemeyiz. Lucescu’ya bir kez daha şapka çıkardım. Savunmayı sağlam tuttu, Galatasaray’ı orta alanda durdurmaya çalıştı, kontra toplarla vurmayı hedefledi. Bunda da büyük ölçüde başarılı oldu. Galatasaray yüklendikçe golü bulamadı, Sarı - Kırmızılı futbolcular hem oyundan düştüler, hem de sinirlendiler.
Şimdi kalkıp da İlhan Mansız’ı eleştirmek, bu satırlarda ona yer vermek diğer Siyah - Beyazlı oyunculara haksızlık olur. 70 dakika oyunda kaldı, inanın hiçbirşey yapmadan, vicdanı rahat soyunma odasının yolunu tuttu.
Aferin sana İbrahim Üzülmez. Beşiktaş’ı sol kulvarda ayağa kaldıran, Galatasaray’ın bu kanadını hallaç pamuğu gibi atan İbrahim, muhteşem futbolunu bir de çok güzel golle süsledi.
Ali Sami Yen’deki üç puanlık zaferin en büyük gizli kahramanları Beşiktaş savunması ve kaleci Cordoba’ydı. Bu savunmayla Galatasaray sabaha kadar oynasaydı, Beşiktaş’ı yenmesi mümkün değildi.
Kimin imparator olduğu beni hiç ilgilendirmiyor. Sonuçta bir derbiyi geride bıraktık. Beşiktaş kazandı, bir adım öne geçti. Başarılarına hep şapka çıkardığımız, ülke dışında aldığı zaferlerini alkışladığımız Galatasaraylı futbolcuların dünkü ayıplarını kınıyorum.
