Başkanlar, eşleri ve yemekleri
Trump’ın yemin töreni pek çok açıdan haberlerde yer aldı. Dünya ekonomisinin, yeni teknoloji liderlerinin yan yana resim verdiği yemekte neler yenildi, yemekle ne mesajlar verildi ona bakalım. Elbette Beyaz Saray’ın, ABD başkanlarının ve eşlerinin Amerika gastronomisine ilginç katkılarını da anarak.
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın yemin töreni ve sonrasında verdiği öğle yemeği tüm dünyada ilgiyle izlendi. Kimlerin davetli olduğu en çok konuşulan oldu. Teknoloji devleri Elon Musk, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, Sundar Pichai dörtlüsünün bir aradaki fotoğrafı herkesin ilgi odağındaydı. Kimi Melania’nın kıyafetini ve bakışlarını gizleyen jilet gibi keskin şapkasını konuştu, kimi Elon Musk’ın hareketlerini ve tuhaf selamını dile doladı. Tören sonrası yemekte nelerin servis edildiği de konuşulanlar arasındaydı. Ancak lezzetlerinden çok verdiği mesajlar öne çıktı. Yemin töreni yemekleri aslında kısa ve basit tutuluyor. Genelde balık ağırlıklı bir giriş yemeği, et ağırlıklı bir ana yemek ve tatlı sunuluyor. Başkan Trump’ın her iki yemin töreni yemeği bu şablon üzerine oturmuş. 2017 yılındaki ilk 200 kişilik davetinde konuklara Maine ıstakozu ve körfez karidesi, Seven Hills angus bifteği ve kirazlı vanilyalı dondurmayla servis edilen çikolatalı sufle sunulmuştu.
Bu kez ikinci başkanlık döneminde temel çizgide bir değişiklik yoktu. Her yemin töreni yemeğinde olduğu gibi menü uzun değil; deniz mahsullü bir giriş yemeği, ana yemek olarak et ve tatlı olarak üç tabaktan oluşuyordu. Giriş yemeğine eşlik edecek beyaz şarap ilginç bir şekilde ABD’nin efsanevi başkanlarından tam bir gastronomi meraklısı olan Thomas Jefferson’ın Monticello çiftliğine gönderme yapan şarap seçilmişti. Bu kez Trump menüsü, ABD’nin bazı eyaletlerine ve o bölgenin ürünlerine vurgulu bir seçim yapmıştı. Amasya’nın elması, Karaman’ın koyunu misali her yemekte kullanılan ana malzemenin menşei daha detaylı belirtilmişti.
Trump’ın yemin töreni menüsü
Trump’ın yeni menüsünde politik göndermeler olduğu da konuşulanlar arasında. Örneğin Amerika’nın tam ortasındaki Nebraska Eyaleti Omaha angus bifteği ile öne çıkarken, Kanada sınırındaki Minnesota elması tatlıya damgasını vurmuş. Her zamanki gibi giriş yemeğinin balık ya da deniz mahsulü ağırlıklı olması kuralı değişmemiş. Giriş yemeği “Chesapeake Crab Cake” eski menülere göre daha halk işi bir seçim. Crab cake yengeç keki olarak çevriliyor ama aslında bir tür yengeç köftesi denilebilir. Virginia Eyaleti, Chesapeake bölgesinin yengeçleri meşhur. Kalın bir dilim biftek kadar Amerikalı bir yemek azdır. Nebraska’nın en önemli kenti Omaha da Amerikan sığır yetiştiricilerinin merkezi olarak biliniyor. Dolayısıyla Amerika’nın tam kalbinden bir seçim olarak dikkati çekiyor.
Amerika’nın en tipik tatlısı “Apple pie” yani “Elmalı turta” olabilir. Kuzeyde Kanada sınırından Minnesota elmalarıyla yapılan tatlı, her Amerikalının pikniğe götürdüğü buz kutusundan çıkan “Terrine” (terin) tekniği ile yapılmış, kat kat elma dilimlerinden oluşan bir tatlı, yanında sunulan tuzlu karamel ise Amerika’nın dünyaya kabul ettirdiği bir tat. Tam bir Amerika yansıması olan bu menüyle Trump âdeta MAGA “Make America Great Again” demiş.
Thomas Jefferson: Gerçek gurme Başkan
ABD’nin 3. Başkanı Thomas Jefferson her zaman uzun yıllar yaşadığı Virginia’daki Monticello çiftliğiyle birlikte anılır. Jefferson beş yıl boyunca Paris’te Amerikan büyükelçisi olarak yaşamış, Fransız mutfağından çok etkilenmiş, Avrupa’da tattığı sebze ve meyveleri Amerika’ya getirerek yetiştirmiş, bir anlamda Amerika’yı pek çok yeni lezzetle tanıştırmış, tam olarak gurme payesini hak eden bir başkan. Tam bir sebze düşkünü olan Jefferson, Monticello bahçelerinde tam 89 cins, 330 tür sebze ve favori sebzesi bezelyenin 30 çeşidini yetiştirmiş.
Fastfood tercihi
Donald Trump tam bir fastfood canavarı. Seçim kampanyasında fastfood zincir dükkânlarından birini ziyaret etmesi, popülist siyaset hamlesi olarak eleştirilse de fastfood yiyecekler Trump’ın gündelik yemek tercihi. Son yıllarda kilo vermek için salatalara yönelse de iki eliyle tutup yediği hamburger ya da kızarmış tavuk budu kadar ona keyif veren yemek az. Büyük oğlu tarafından çekilen ve X’te viral olan bir resimde özel uçakta Robert F. Kennedy ve Musk ile poz verirken ellerinde hamburger ve patates kızartması dolu kartonları dikkati çekiyordu.
Jimmy Carter ve yer fıstığı heykeli
Geçtiğimiz günlerde tam 100 yaşında vefat eden 39’uncu Başkan Jimmy Carter, başkanlığı sırasında en çok yer fıstığı ile anıldı desek yeridir. Carter, başkanlık dönemi sonrasındaki mütevazı, düzenli ve ilkeli yaşamıyla giderek saygınlık kazandı. Her gün sevgili karısı Rosalynn ile yürüyerek mahalle arkadaşlarıyla buluşmaya giden, onlarla her seferinde karton tabaklarda yemeği paylaşan, sonra evine yürüyerek dönen Carter, ihtişamlı, görkemli sofraların adamı değil, halktan bir Amerikalı emekli gibiydi. En sevdiği tatlı ise 77 yıl hayat arkadaşı olan eşi Rosalynn’in ‘Yer fıstığı turtası’ydı. Carter’ın kocaman bir gülüşü vardı. Nitekim karikatürlerinde hep kocaman sıra sıra dişleri ile resmedildi. Fıstık çiftçisi Carter’ın memleketi Plains, Georgia’da anısına bir heykel de dikildi. 1976 yılında seçim kampanyasını desteklemek için dikilen “Jimmy Carter Peanut Statue” aslında devasa bir yerfıstığı heykeli.
First lady bostanları
Beyaz Saray’da sebze bahçesi kurmak yeni bir icat sayılmaz. Bu iş hep first lady işi olagelmiş. Michelle Obama bunu bir PR çalışması hâline getirdi. İlk Beyaz Saray bostanı, 2’nci Başkan John Smith’in eşi Abigail tarafından kuruldu. İkinci Dünya Savaşı sonrası yokluk zamanlarında herkesin kendi sebze bahçesini kurmasını teşvik amacıyla Eleanor Roosevelt tarafından yaygınlaştırılmış ve “Victory Gardens” (Zafer Bahçeleri) adını almış. Hillary Clinton ise Beyaz Saray çatısına bahçe kurarak bir değişiklik yapmıştı. Michelle Obama ise atalık tohumlara dikkati çekip, çocukları işin içine dâhil ederek bahçe işini iyice genişletmişti. Trump’ın ilk döneminde Melania Trump bahçelere sahip çıkmış ve ilk başkanlık yemeğinde Beyaz Saray’da yetiştirilmiş sebzelere yer vererek herkesi şaşırtmıştı.
