Aslı Perker

Aslı Perker

asli.perker@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Memleketimizin mühim meselelerini insani boyutlarına, önem sıralarına göre bir dart tahtasına yerleştirsek? Hani dart tahtası yuvarlaktır. Tam ortasında bir noktayla hedef belirlenmiştir. Bu noktanın etrafındaki halkalar teker teker genişler, genişlerken de puanları düşer. Oku tam ortaya atan 120 alır da, en dışta kalan çembere denk getiren 180 ile yetinir.
Toplumların çekirdeğini aile kurumu oluşturduğuna göre tam ortaya onu yerleştirmek gerek diye düşünüyorum. Nedir durumumuz? Antalya’nın Göltarla Köyü’nde oturan 26 yaşındaki Merve Özdemir artık kocasından nasıl bir dayak yiyorsa çoluğunu çocuğunu da geride bırakıp dağa kaçmış. Üç gün sonra bir ağacın altında bitap halde bulunmuş, jandarma tarafından kurtarılmış.
Bir başka kadına boşandığı eşi ölümün benim elimden olacak diyerek nereye gitse takip ettiği için devlet yeni kimlik vermiş. Bütün geçmişini silmişler. Üç çocuğundan biri bu baskılara dayanamayıp intihar etmiş. Artık hiçbir diploması, geçmişteki iş tecrübesi kağıt üzerinde görünmeyen kadına yetkililer kendi işini kendin bul demişler.

Karikatür yasak, müzik yasak
Bir üst çembere geçelim. Nedir bizi bu sorunlardan kurtaracak çözüm? Herhalde eğitim. En azından böyle diyoruz. Tam olarak eğitimde bir yol kat edemediğimiz için doğru mu söylüyoruz yoksa aklımıza ilk gelen lafı mı ediyoruz o da belli değil ya. Eğitime bakalım. Son on yılda eğitim sistemimizi yöneten bakanlar tam dört kez değişmiş. Her gelen de değişiklik peşinde. Ben Anadolu Lisesi’nde okudum. Yabancı dil İngilizce, ek dil de Almancaydı. Her yıl değişen Almanca hocası derse girer, bir önceki hiçbir şey öğretmemiş, sil baştan yapacağız derdi, o yüzden Almancam das buch seviyesinde kaldı. İşte o hesap.
Okuldaki eğitimi bir kenara bırak, kültür sanattaki ilerlemeye bak, önemli olan odur, insanı insan yapacak budur dersek, onda da karınca boyu ilerleyemiyoruz. Didim’de reklam panolarına asılan ‘Gezi direnişi’ni konu alan uluslararası karikatürlerden oluşan sergi savcılık emriyle toplatılmış, 5 kişi hakkında da soruşturma başlatılmış. Ankara metrosunda yolculardan izin alarak gitar çalan gençlere sürücü gelip “Yasak kardeşim” demiş.

180 puanlık atış
Çember atlayalım. Hep beraber içinde yaşadığımız şehirler gaz odasına dönmüş, nefes alınacak hali yok. Egzoz saçan eski minibüsler, Nuh nebiden kalma otobüsler halen kullanımda. Amerikan filmlerinde intihar etmek isteyen ne yapıyor? Garajına girip motoru çalıştırıyor, değil mi? Hah işte biz onu her gün saatlerce yapıyoruz. Bir yandan ne kadar aksi iddia edilirse edilsin her geçen gün yeşilimiz azalıyor, suyumuz azalıyor, kuruyoruz.
Ara halkalarda daha çok mevzu var da biz en dıştaki çembere bakalım. Bulunduğumuz coğrafyada kan gövdeyi götürüyor. Darbesi var, katliamı var. Kimin yaptığı hala belli değil, bir halk kimyasal saldırıya maruz kalıyor. İnsaniyet namına bir şey yapılmalı mı? Evet demezsek gaddar olmuş oluruz, ama dart mantığında sorulması gereken soru başka: Bir devlet bunca sorununu çözmeye en düşük puanlı en dış çemberden mi başlıyor?